Güney Koreli Misyonerler ve Cihangir olayı (2)
10 Yıl Önce Güncellendi
2016-07-08 10:07:39
Bir önceki yazımızda Güney Kore'de bize karşı olan sevgiyle birlikte uzak ve yakın tarihi ilişkilerimizi kısaca ele aldık. Ülkedeki şehitliğimizi ve İslam dininin Korelilere Zubeyr Koç tarafından tatlı dille anlatıldığını ve İslamiyet'i seçenlerin olduğunu dile getirmiştik.
Aramızdaki iyi ilişkiyi kullanarak ve fırsatlardan yararlanmak isteyen fırsatçı Kiliseler kendi mensuplarını ülkemize Misyoner olarak göndererek halkın Hristiyanolmasına vesile oluyorlar. Özellikle genç kızları Misyoner olarak gönderen Kore Kiliseleri Anadolu ve özellikle de Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde son zamanlarda çok yoğun Misyonerlik faaliyeti içine girdiler.
Korelilere olan sevgi ve alakadan dolayı halkın evlerine konuk ettiği bu kişiler çantalarından çıkardıkları İncilleri dağıtmaya ve Türkçe Kilise ayini yapmaya başlayınca halkımız normal olarak şaşırıyor ve sonunda yanından kovuyor. Ancak bu kişiler sümüklü böcek gibi yapıştı mı insanı bırakmıyor. Yerlere secde ederek yapışıyor ve ezberlediği bir kaç cümleyi tekrarlayıp duruyor. Kendini mazlum göstererek halkın kendilerini dinlemesini sağlıyor.
Özellikle gençlere Hristiyan olmaları halinde kendilerine Batıda ve kendi ülkelerinde iş bulabilecekleri vaadinde bulunuyorlar. Bunlara kanan bir kısım genç belki isteyerek belki de gönüllü olarak kanıyor ve Hristiyan olduklarını deklare ediyorlar. Her bir kişinin Hristiyan yapılması karşılığında yüklü para kazanan bu Korelilerin büyük bölümü kendileri dahi Hristiyan değilken ülkemizdeki insanları kandırmaları kabul edilemez.
Bu işi tamamen para ve çıkar karşılığında yapan kişiler ayni zamanda gittikleri bölge ve yöre hakkında raporlar hazırlıyorlar. Bu raporlar daha sonra bağlı bulundukları kiliselere aktarılıyor. Büyük ihtimalle oradan da İstihbarat merkezlerine gönderiliyor. Bu kişiler gençlerimizi hem iş ve kadın yüzünden kandırıp dinden çıkmalarına vesile olurken hem de ülkemiz hakkında istihbarat çalışmaları yapıyorlar. Yüzlerine bakınca masum gibi görünebilirler ancak yaptıkları iş çok büyük vetehlikelidir.
Koreli Misyonerlerin PKK bağlantısı
Terör örgütü PKK'nin ülkemizi kan gölüne çevirdiği bugünler de Koreli Misyonerler Hakkari, Silopi, Şırnak, Cizre, Diyarbakır, Mardin ve Tunceli gibi kentlerde cirit atıyor. HDP'li Belediyelerin göstermiş olduğu evlerde ikamet eden Koreli Misyonerler Kürt gençleri arasında dans ederek bir nevi kendilerini pazarlayarak teröristleri kendi saflarına çekmeyi başardı. PKK'lıların inlerinde onlarca İncil ele geçirildi.
Misyonerlik işini ülkede bulunan ABD'li Presbiteryen Misyoner kuruluşu organize etmektedir. William A. Linton tarafından kurulan ve 1954 yılından beri ülkede akademik eğitim veren Hannam, meşhur olan ismiyle Daejeon Üniversitesi misyonerlik faaliyetlerini yönetiyor. Misyonerlerin raporları Linton Akademisindemuhafaza ediyor.
Üniversitede Misyonerlik eğitimi alan öğrenciler tezlerini tamamlamak için mutlaka İslam ülkelerine gidip Misyonerlik yaparak tezini tamamlıyor. Hile ve kandırmacayla Hristiyanlaştırdığı kişilerin görüntülerini çekerek başarısını ispatlamış oluyor ve tezini bitirmekle kalmıyor çok iyi bir kariyer ve iş imkanına sahip oluyor. Unvan olarak da “Man of God” olarak anılmaya başlanıyor. Ortada samimiyet yok. Gerçek anlamda bir inanç ve halkın mutluluğu değil küçük ölçekte kendi çıkarları büyük tabloda batılı emperyalistlerin çıkarları için mücadele edilmektedir.
Korelilerin genelinde din bağlayıcı bir faktör değildir. Futbol takımı tutar gibi din çok kolay değiştirilir ve inkar edilebilir. Daha çok konjonktüre ve çıkara göre davranılır. Suudi Arabistan ve diğer İslam ülkelerine çalışmak için giden Koreliler ibadet olmaksızın topluca Müslüman olur, işleri bitip döndüklerinde ise tekrar kendi dinleri olan Buda, Şinto, Konfüçyüs ve Şamanistliğe dönerler. Ancak Hristiyanlık son yılların en gözde modası oldu. Bunlar işçi değil yönetici oluyor.
Cihangir olayında Koreli maşa olarak kullanıldı
Koreli Misyonerler ülkemizin kentlerine sözde iş adamı veya küçük işletmeci olarak görev yapmaya başladı. Şehir 'deki bu kişiyi ziyarete gelmiş gibi gözüken sözdeturist Misyonerler halkın arasına karışarak kendilerinin dahi inanmadığı Hristiyanlığı anlatmaya ve İncil dağıtmaya başlıyorlar. Van, Mersin, Gaziantep, Kilis, Adana,Antalya, Uşak, Manisa, Trabzon, Rize ve İç Anadolu'nun birçok yerinde aynı yöntemle ajanlık ve misyonerlik yapan Korelilere halk gittikçe kızmakta ve aramızdakidostluğu zedeleyecek boyuta ulaştığını belirtmeliyim.
Gerçek Koreliler bu durumdan son derece üzgün olduklarını daima dile getiriyorlar. Ancak az ama organize bir grubun Misyonerlik yapmaları hoş karşılanmıyor. Gerek Kore devleti ve gerekse ülkemizin güvenlik birimleri bu konu üzerine dikkatlice eğilmeli ve özellikle terör örgütü PKK ile olan bağlantıları mutlaka kesilmelidir.
Cihangir'de 5 yıldan beri plak dükkanı işleten S.O.L.isimli kişi mübarek ramazan günü dükkanda dünyanın 17 değişik ülkesinden gelenlerle birlikte içki içerek yoldangeçenlere sarkıntılık etmeleri üzerine arbede çıktı. Umarım bu işin arkasında Misyonerlik oyunu çıkmaz. Yoksa normal bir Kore vatandaşı kanunlara ve halkın yaşantısına saygılıdır ve Ramazan günü böyle bir rezalete asla imza atmaz. Eğer bu şahıs Misyoner değilse birileri tarafından oyuna getirildi. Ortalığı karıştırmak içinKorelileri birileri kullanıyor olabilir. Bildiğiniz gibi piyasada oldukça fazla Gezi Zekâlı var.
Periscope üzerinden canlı yayın yapıldığı esnada saldırı anı tüm dünyaya servis edildi. Ancak kucağında çocukla geçen kadına sarkıntılık yapıldığı sahne ise servis edilmedi. Burada ülkemizi rencide etmek isteyenlerle içimizdeki vatan ve millet düşmanlarına da malzeme çıkmış oldu. Kendi ülkelerinde aynı serbestliği bulamayan bu kişiler neden bizim ülkemize gelip hem vatandaşa saldırıyor hem de utanmadan haklı duruma düşüyor? Böylesi bir kepazeliği başka bir yerde göremezsiniz!
Caminin 100 metre yanında içki alemi ve sarhoşların nara atmalarına engel olmaya çalışan duyarlı vatandaşların eylemiyle ikinci Gezi olayı başlatmak istediler. PKK yandaşları, solcu ve ne kadar cinsiyeti belli olmayan kişi ve kuruluş varsa hepsi bu olayı savunmaya başladığı için bu işin içinde bir bit yeniği var. Masum bir Koreliburada maşa olarak kullanılıyor.
Film ve Kültür etkinliği adı altında Güney Korelilerin yapacağı faaliyetler kontrol altına alınmalıdır. Kentlere özellikle terörün bulunduğu bölgelere giderekMisyonerlik yapanlara müsaade edilmemelidir.
Konu Misyonerlikten açılmışken İran'daki baskıcı rejimden kaçarak ülkemize gelenlerde son zamanlarda Hristiyan Misyoneri olarak karşımıza çıkmaya başladı. Bir bu eksikti! Başta İstanbul olmak üzere Hristiyan olan İranlılar halka İncil dağıtmaya ve cinsiyet değiştirmeye başladı. Bu eylemleri nedeniyle Batı ülkelerine mülteci olarak kabul edildikleri bildirildi.
Batı ülkeleri bu sahtekârlığa bir son vermelidir. İnsanları din, cinsiyet ve kültürlerinden soyutlayarak onları mülteci olarak kabul etmeleri çok acı ve insanlık dışı bir tutum olduğunu belirtmeliyim. Ayni tehlike Suriyeli ve diğer mülteciler içinde geçerlidir.
***
Ramazan bayramınız mübarek olsun
Ramazan ayına girerken ülkemiz ve tüm İslam coğrafyası kan ve göz yaşı içinde girmişti. Şimdi bayram oldu ama ağız tadıyla bayram yapamıyoruz. İstanbul,Medine, Bağdat, Şam, Tripoli ve Kahire'de patlayan bombalarla canlarımız hayatlarını kaybediyor. Terörü ve teröristleri besleyen ve destekleyenleri Allah'a havaleediyorum. Gerçek bayramlara kavuşmak umumiyle Allah'a emanet olun.
https//:twitter.com/aslan balci1
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER
Haber Ara
Yorum Yap