Dolar

34,8742

Euro

36,6669

Altın

3.034,49

Bist

10.125,33

FARC silah bırakır ama PKK asla!

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-09-30 13:45:43

FARC silah bırakır ama PKK asla!

Latin Amerika ülkelerinden Kolombiya bizim gibi terörden, oligarşiden, uyuşturucu kaçakçılığından ve kanunsuzuygulamalardan çok çekti. 48 milyonluk ülke 32 etnik gruptan oluşuyor. Ama hepsi Bogoto'yu başkent olarak kabul ediyor, ülkenin milli bayrağına sahip çıkıyor. FARC terör örgütü yarım asır sonra devletle barış masasına oturdu ve 6 ay sonra silahlara veda edeceğini açıkladığı bugünlerde bizdeki hain, ayrılıkçı, bölücü ve bebek katili PKK hala kan akıtmaya, masum sivilleri hunharca katletmeye devam ediyor.

Dünyanın en kanlı ve canice eylemlerinin işlendiği Kolombiya'da FARC ( Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri ) terör örgütü şimdiye kadar yaptığının büyük bir hata olduğunu ve uluslararası mafyanın birer piyonu haline geldiğini anlayaraksilahlara veda edeceğini açıkladı.

Aslında FARC ile PKK terör örgütü arasında bazı benzerlikler var. PKK'yı Türkiye, FARC terör örgütünü de Kolombiya'nin derin devleti kurdu. Bu örgütler sayesinde imtiyazlı derin ve çukur devlet adamları oldukça yüklü vehaksız kazanç elde etti. Ancak daha sonra parametreler değişti ve işin içine dünya ülkelerinin mafyaları girince derindevletlerin kontrolünde olan her iki örgüt kontrolden çıktı. Ülkelerinin ve halklarının başına bela oldu.

Gerekçe ve ideoloji olarak da birbirlerine çok benzeyen bu örgütlerin temel fikirleri Marksizme dayanıyor. Aşırı sol görüşlü olarak eylemlere başlayan FARC 1964 yılından beri ülkesinde Marksist bir devlet kurmak için 220 bin masum insanı katletti. Milyonlarca insanı uyuşturucu müptelası yaptı. PKK gibi, Onlarca ülkede iş adamı, siyasetçi ve bürokratik para karşılığında katletti. Devletini ve milletini geri bıraktı. Kolombiya devleti terörle mücadele adı altında yüzlerce sahtekar ve düzenbaz siyasetçi ve asker tarafından yönetildi. Yarım asırdan beri kazanan olmadı. Herkes kaybetti. Görünürde bazı sahtekar kan emici mafya bozuntusu kazandı.Eğer buna kazanmak dersek tabi!

 Marksizm ölümden, fakirlikten, yoksulluktan, adaletsizlikten, faşizmden, tek adam yönetiminden ve savaştan başka bir şey getirmedi. Bu hastalıklı ideolojinin yazılı olduğu kitaplarda yazılanlarla uygulamaları birbirinden çok farklıdır. Yazılı metinlere göre Kapitalist rejime göre çok daha iyi gibi gözükse de sonuçta insanları kula “kul” ediyor. Bir avuç seçkin (!) insan çok rahat hayat sürerken milyonlarca halk yokluk, sefalet ve açlıkla boğuşuyor.

Komünizm felaket getirir!

Yaşamak için üretmek, daha çok üretmekten başka gaye ve amaç yoktur. Yanı insanı bir makine gibi algıladığından,manevi boyutu olmadığından yok olmaya ve yıkılmaya mahkumdur. Nitekim öyle de oldu. Bütün dünyadaki Komünist ve  Marksist ideolojiler çöktü. Komünist rejimin hüküm sürdüğü Kuzey Kore başta olmak üzere, bir kaç Afrika ülkesi ve Çin'in kırsal kesimlerindeki halk ülkelerinden kaçmak için ölümü göze alıyor.

Küba'daki Komünist idare artık “pembe rejime” dönüştü. Kısacası Komünizm ve Marksist ideolojiden hiç kimse fayda görmedi. Görmesi de mümkün değil. FARC bunu anladı ama bizdeki bir kısım Doğu ve Güneydoğu illerinde yaşayan, doğru dürüst okuma - yazma dahi bilmeyen cahiller sözüm ona “halk devrimi” yapmanın peşindeler. PKK terör örgütü ilk olarak sahneye çıktığında halkı bu yalanla kandırıyordu. Dünya değişti, komünizm yıkıldı ama bizdeki cahil (aralarında okumuş cahil) kişiler hala ilk başladıkları yerdedir. Örgütün kurucusu bebek katili Abdullah Öcalan bile değişti.

Aslında örgütün sözde lider kadrosundaki herkes birilerinin adamı, ülkemizin düşmanı devletlerin istihbaratına çalışanbu maşalar militanlarını elde tutmak için hem Kürt Irkçılığını hem de Marksist ideolojiyi empoze ediyor. Oysa Irkçılıkla Marksizm asla birbiriyle uyum sağlamaz. Hani dedik ya bunların geneline yakını cahil ve okumamış olduğundan iki yanlışın bir doğru edeceğine inandırılmış. Yanlış başlanmış bir problemden doğru sonuç çıkmaz.

FARC terör örgütü devletle barış müzakerelerine 2012 yılında başladı. Yapılan dolaylı ve doğrudan görüşmeler neticesinde nihai olarak Küba'nın başkenti Havana'da anlaşmaya varıldı. Küba Devlet Başkanı Raul Castro liderliğinde, Barış masasına Kolombiya Devlet Başkanı Juan Manuel Santos ile Kanlı terör örgütü FARC lideri Timoleon Jimenez Timoçenko takma adıyla bilinen Rodrigo Londono birlikte oturdu. El Sıkıştılar. Mensubu oldukları kesimlere ve kamuoyuna söz verdiler.

Devlet terör örgütüyle el sıkıştı ama vatan bölünmedi

Buna  göre 6 ay içinde, yanı 23 Mart 2016'ya kadar, nihai barış antlaşması yapıldıktan 60 gün sonra örgüt tamamensilahlarını betona gömecek. Bununla birlikte devlet de kendi üzerine düşen hukuki düzenlemeleri yapacak. FARC artık silah ve şiddet diliyle değil resmi alanda eşit şartlarda siyaset yapacak. Legal bir siyasi hüviyete kavuşacak. Bizde aynısı neden olmasın?

Bizdeki vatan hainlerinden FETÖ ile PKK ve diğerleri de iftira, şantaj ve terörü bırakıp gerçek anlamda halkın karşısına çıkıp fikirlerini anlatsa halktan alacağı oy oranıyla siyaset yapsa olmaz mı? FARC bunu yapabilir ama ülkemizdeki hainHaşhaşı teröristler buna cesaret dahi edemezler. Çünkü bu terör örgütleri Haçlı zihniyetinin, Bizans'ın ve Siyonistlerin intikamlarını almak istiyorlar. Bunların derdi günümüz şartları değil tarihte yenemedikleri necip milletimizden intikam almak istiyorlar.

Daha önce ilan edilen ateş-kes hala devam ediyor. FARC bizdeki kalleş PKK gibi yapmadı. Barış görüşmeleri yapılırken yollara gizlice mayın ve bomba döşemediler. Devletin içine sızıp gizli sırları çalarak ABD, İngiltere, Almanya ve Siyonistlere servis etmediler. Ama bizdekiler dedik ya yerli terörist değil, başkalarının maşalığını yapan birer piyondanbaşka bir şey değil.

Mayınların temizlenmesi için kurulan ortak komisyonda FARC'la birlikte devlet görevlileri çalışacak. Bunu da diğer sayısı partiler, özellikle milliyetçi geçinenler   “vatan elden gidiyor” diye malzeme yapmıyor. Devlet toprak reformu yapacak.Hakikat komisyonu kurulacak. Uyuşturucunun ticareti sonlandırılacak. FARC bu ticaretten yılda yarım milyar dolarkazanıyor.Buna rağmen bu gelirden vazgeçip bundan sonra halkının huzuru için çalışacağına karar verdi. Bu kararı alkışlamak istiyorum. Hem devleti, hem ülkenin STK ve siyasi gruplarını hem de terör örgütü FARC'ı tebrik ediyorum.

Bu anlamsız savaşta hayatını kaybedenlerin yüzde 80'inin siviller olduğunu ve yine çatışma nedeniyle 5 milyon kişininyerlerini terk ettiğini ve 7 milyonun mağdur olduğunu biliyoruz. Bu antlaşma çok kolay olmadı ve uygulaması da kolay ve hemen birden istenilen düzeyde olmayacaktır. Ancak burada sevindirici olayın ortada iyi niyetin ve samimi kişilerin olmasıdır. Başarısız olmamak üzere ve barıştan geri dönmemek üzere anlaşmaları ve azından devletin FARC'agüvenmesidir. Bizde PKK'ya güvendik onlar ne yaptı, her zaman ki gibi hile ve kalleşlik yaparak barış sürecini baltaladı. Elin gavuruna birde bizim gavura bakın! Böyle bir barışı bizim halkımız da hak ediyor.  

Barışı ara bulucular sağladı

Kolombiya'daki terör örgütünün silah bırakması için ilk önce ara bulucular devreye girdi. İlk önce Norveç, ardından Küba,Şili ve Venezuela FARC'ı ve devleti ikna ederek barış masasına oturtturdu. Bizdeki FETÖ, DHKP-C veya PKK gibi lanetli terör örgütleri yanlışlıkla barış  masasına otursa arkalarındaki dış güçler küplere biner. Daha çok eylem yapmalarıiçin bu örgütlere her türlü lojistik sağlanır. FARC ile bizdeki terör örgütleri arasındaki fark bu kadar açık ve net. PKK'yı besleyen devletler olduğu müddetçe sözde Kürt Irkçılıklarla dostluk masasına oturmak oldukça uzak gözüküyor.

PKK ne zaman ki bitme noktasına gelir, daha doğrusu “imdat” diye bağırdığında İran'dan tutun, İsrail, ABD, İngiltere,Almanya, Fransa, Japonya hatta Kenya bile barış masasına oturulması için ikna turları yapacaklar. Bunun dışında Türkiye gelişmesini durdurur, 3'üncü köprü ve Havaalanı ile Kanal İstanbul ve diğer büyük projelerini durdurursa, ortadoğu ve dünya siyasetinde fikir sunan değil de emir alan bir ülke konumuna geri dönerse  o zaman bu piyon örgütler belki barış yaparlar.

Güney Amerika'da FARC silahı bıraktı ama onun elindeki uyuşturucu ticaretini kim devraldı? Yeni örgüt mükurulacak, yoksa  uyuşturucu işini söz konusu devletler mi yapacak? Bu soruların cevabını yakın zamanda öğrenmiş olacağız

Ülkemizdeki silahlı ve silahsız terör örgütlerinin ellerindeki ve kontrollerindeki uyuşturucu ile beyaz kadın ticaretinin yanında insan kaçakçılığı ve haraç toplama işi engellenip silah ve mühimmat sevkıyatının yolları tutulursa bu hainliklerinden vazgeçebilirler.

El alem hak- hukuk isterken bizdekiler ülkenin kalkınmaması, yeni projelerin hayata geçirilmemesi için katliam yapar.FETÖ veya PKK'nın tek istediği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yönetimden uzaklaşması ve projelerin iptal edilmesi. Bunun dışında bir talepleri yok. Kudüs fatihi Selahaddin Eyyubi'nin zaferine karşılık olarak Kürtler ve FETÖ kullanılarak Müslümanlardan intikam alınıyor.

Kısacası bizdeki terör örgütleri Milli değil, birer maşa. Ülkenin tarihinden ve milletinden intikam almak isteyenhastalıklı güruh olduğundan FARC gibi barış masasına oturmak biraz daha zaman alacak. 

https//:twitter.com/aslanbalci1

Haber Ara