Türkiye'nin Suriye sınırında yer alan Menbiç kenti son günlerde emperyalist ve işgalci ülkelerin bayraklarıyla donatılmaya başlandı. Burası artık uluslararası güç savaşlarının verildiği bir yer oldu. Aslında Menbiç'te emperyalistlerin maskesi düştü. Bebek katılı PKK terör örgütünün Suriye'deki uzantısı olan PYD tabiri caiz ise “Yedi kocalı Hürmüz” gibi davranmaya başladı. Ayni anda ABD, Rusya, İran ve Esed ile işbirliği yapabilen kaypak ve omurgasız bir şebeke ile karşı karşıyayız.
Bir Arap kenti olan Menbiç şeytanca oyunlarla terör örgütü PYD çapulcularına teslim edildi. Beşşar Esed rejimi ile birlikte hareket eden ABD, İran ve Rusya'nın desteğiyle ilçe ayrılıkçı Kürt teröristlere bırakıldı. Aralarındaki birliktelik anlaşılmasın diye ara sıra birbirleri hakkında olumsuz beyanatlarda bulunmayı da ihmal etmediler. Emperyalist ülkeler el birliği yaparak Menbiç'i teslim ettikleri teröristler ilk olarak demografik yapıyı değiştirdi.
Tapu ve nüfus dairelerini ele geçiren PKK/PYD ilçede yaşayan Arap ve Türkmenlere ait bilgileri imhaederek yerlerine bölgede yaşamayan terör yanlısı Yezidi ve Kürtler yerleştirildi. ABD, Rusya, İran ve Esed'in maşalığını gönüllü kabul eden bu şer ve terör örgütü bölgede Siyonist İsrail gibi hareket etmeye başladı. Sadece Araplara veya Türkmenlere karşı değil, diktatör ve kukla otoritesini kabul etmeyen Kürt kardeşlerimize de amansız tecrit ve katliamlar yaptılar.
Bölgenin gerçek sahibi olan Araplarla birlikte zulme karşı dur diyen ve emperyalistlerin kölesi olmayı reddeden Kürt kardeşlerimiz de bölgeden sürüldü. Genç erkek ve kızlar zorla silah altına alınarak ölümün kol gezdiği ön cephelere gönderildi. Bir kısmı ABD ve Avrupa'dan gelen sapık katillere peşkeşçekildi. Kaçacak gücü olmayan Kürt asıllı kişilerden Esed rejiminden daha fazla “vergi” adı altında para gasp ettiler. Sözde vergiyi vermeyenler ise büyük cezalara duçar oldu.
Yıllardan beri Kürt halkının duygularıyla oynayan emperyalistler bir kez daha bölgenin yumuşak karnı olan “Kürtlere Özel devlet” oyununu oynamaya başladı. Bu boş hayale kanan bazı bedbahtlar ekmeğini yediği ve suyunu paylaştığı Araplara ve Türklere bir anda düşman oldu. Ancak en küçük bir sıkıntısı olduğunda utanmadan dilenci gibi ilk geldikleri kapı da Türkiye oluyor. Karnı doyduktan sonra teşekkür edeceğine inine giderek kendine yakışan hareket ve nankörlük yapıyor. Biz yardım etmekten bıkmadık onlarda nankörlük etmekten vazgeçmedi.
Bütün şer güçler Menbiç'te bayrak asma yarışmasına girdi
Yıllardan beri dile getirdiğimiz gibi Emperyalist devletlerin Suriye ve bölge üzerinde hesapları var. Burada hesabı olmayan tek ülke varsa o da Türkiye'dir. Dostluk, akrabalık, ortak kalkınma, refah ve özgür bir toplum dışında bir talebi olmayan ülkemiz içten ve dıştan türlü iftiralara maruz kaldı. Şizofren F. Gülen'in ele başı olduğu FETÖ ile PKK güneydoğu bölgesinde devlete ve halkımıza karşı ortak hareketettikleri geçte olsa ortaya çıkarıldı.
Bu şer güçlere en fazla yardımı ABD, Almanya, Fransa ve Rusya yapmaktadır. Uzun zamandan beri bu kanlı örgüte Havadan nakliye uçaklarıyla askeri araç ve mühimmat atılıyor. Bir kısmını DEAŞ alırken bir kısmını da PYD alıyor. Ne hikmetse her iki terör örgütü bu silahlarla hiçbir zaman lanetli Esed rejimine saldırmadı. Her zaman rejime karşı özgürlük mücadelesi verenlerle birlikte sivil halka ve Türkiye'ye karşıkullanıldı. Ülkemizin barışçıl ve mazlumların hakkını koruma kararlığı oynanan oyuna engel olduğu için ülkemiz hedef haline geldi.
Biz yıllardan beri “DEAŞ terör örgütünün arkasında ABD ve İngiltere vardır.” diye haykırırken ayni kararlılıkla “PKK/PYD terör örgütünün da arkasında ayni karanlık güçlerle birlikte İran, İsrail, Rusya ve Esed rejimi vardır.” demeye devam edeceğiz. Bunun gerçek olduğunu Menbiç'te gördük. Nerede bir çapulcu varsa hepsi bu küçük ilçede bayrak asma yarışmasına girişti. Hepsinin bayrakları yan yanadalgalanıyor. Hani bu kanlı örgüt Esed'e karşı savaşmıyor muydu? Rusya'ya İran'a ve ABD'ye karşı değil miydi? En önemlisi bu örgüt Marksist(!) değil miydi?
Bilmeyen ve tereddüt yaşayanlar için Menbiç'te işin gerçeği ortaya çıkmış oldu. Türkiye destekli Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ilçeyi ele geçirmesin diye tüm şeytanı güçler birleşti. Sözde birbirlerini ayaklar altına alarak eleştiren emperyalistlerin çıkarları Menbiç'te kesiştiğini gördük. Emperyalistlerin verdiği gazla iyice şımaran PYD'nin alt birimi olan YPG gerçek savaşçıları görünce hiç karşılık vermeden kaçtı. ABD yıllardan beri bu katilleri DEAŞ'e karşı kullanacağını iddia ederek yardım etmesinin gerekçesini izah etmeye çalışıyor. Bu çapulcular daha kendi elindeki yerleri koruyamazken DEAŞ'in kontrolünde olan yerleri nasıl ele geçirecek?
Türkiye düşmanlığına karşı kullanılan Kürt görünümlü çapulcu teröristler maşa oldukları gibi oldukça korkak oldukları da ortaya çıkmış oldu. Masum sivil Arap ve Kürtleri katleden YPG hiç mukavemet göstermeden birkaç köyü ÖSO'ya bırakarak kaçtı. Ardından da bölgede ne kadar çıkar grubu varsa hepsinin bayrağını astı. Böylece kimin için ÖSO'ya ve Türkiye'ye karşı savaştığı belli oldu.
ABD ve Rusya hem DEAŞ'e hem de PKK/PYD'ye yardım ediyor!
Türkiye El-Bab'ta terör örgütü DEAŞ'ın belini kırdı ve bölgeden teröristleri temizledi. Bu temizlikten sonra Menbiç'e yöneleceklerini açıklamasının ardından hızlı bir şekilde bu gelişmeler yaşandı. Artık sınırımızda ABD, Rusya, Fransa, İngiltere, İran ve Esed rejimin askerleri ortaklaşa devriye geziyor. ABD askerleri YPG elbisesi girerek yerel halkı katlediyor. Yetmezmiş gibi başta Türkiye olmak üzere bölgedeki halkları birbirine düşman etmek için şeytanca planlarını uyguluyorlar.
ABD'nin beslemesi PYD ile ona bağlı terör örgütleri Rus ve Esed birliklerinin ilçeye gelişlerini halay ve zılgıtlarla karşıladı. Gerçekten çok aşağılık ve utanılacak bir durum. İşgalci güçleri halayla karşılamak, alçalmanın zirvesini göstermektedir. Ayni şahsiyetsizliği Saddam Hüseyin'in devrilmesi sırasında bazı şahsiyetsizler yapmıştı.
Türkiye ve ÖSO gerçek anlamda bölgenin ve Müslümanların başına bela olan DEAŞ cellatlarını ortadan kaldırmak için Rakka'ya operasyon yapmak istiyor. DEAŞ'e karşıymış gibi gözüken ama gerçekte DEAŞ'i destekleyen ABD, Rusya ve diğerleri Türkiye'nin Rakka'ya operasyon yapmasını istemiyor. Teröristlerin bölgeden çıkarılmasını istemeyen emperyalistler Türkiye ile ABD veya Rusya'yı Menbiç'te karşı karşıyagetirip çatıştırmak istiyor. Bir başka senaryo 'da Türkiye'nin Rakka operasyonunda PYD'nin katılmasındaki engeli kaldırmak istiyorlar.
Türkiye DEAŞ'e ne kadar karşı ise PYD çapulcularına da o kadar karşıdır. Çünkü bu kişiler Kürt kimliğini kamufle ederek binlerce Kürt'ün katledilmesine ve bölgeden sürülmesine öncülük eden emperyalistlerin kurguladığı dinsiz ve milliyetsiz bir terör şebekesidir. Gerçek Kürtler her zaman Türkiye'ye minnettarolduklarını dile getiriyor. Ama ipin ucu başkasının elinde olanlar ise nankörlük etmeye devam ediyor.
Menbiç'te veya başka bir Bölge'de işgalci devletlerle karşı karşıya gelmemek ve çatışmadan uzak durmamız gerekir. Bu pis ve kan emici vampirlerin oyununa gelmemeliyiz. Bugün emperyalistler terör yanlısı Kürtleri kullanıyor, yarın ise bir fare gibi kuyruklarından tutarak çöplüğe atacaklar. Aç ve susuz kaldıklarında daha önce olduğu gibi yine kapımıza gelerek medet dileneceklerini biliyoruz. PKK/PYD'nin elebaşları FETÖ gibi Müslüman ve Türkiye düşmanlığını körüklemek için ellerinden geleni yapsa da başaramayacaklarını bildirmek isterim.
