Dolar

32,2676

Euro

34,7921

Altın

2.453,19

Bist

10.218,58

Anayasa Mahkemesinden 'protesto eylemi' kararı

Anayasa Mahkemesinden 'protesto eylemi' kararı

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-06-18 13:43:24

Anayasa Mahkemesinden 'protesto eylemi' kararı
Anayasa Mahkemesi, Aydınlık Gazetesi ve İşçi Partisi'nin bazı yöneticilerinin gözaltına alınmasını protesto için ABD Büyükelçiliği önünde basın açıklaması yapmak isterken gözaltına alınan kişinin, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine karar verdi.

Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, İşçi Partisi üyesi Osman Erbil, 24 kişilik bir grupla söz konusu olayı protesto etmek üzere ABD Büyükelçiliğinin önüne geldi.

Polis, gösterinin yasa dışı olduğu, grubun dağılması gerektiği, aksi takdirde haklarında yasal işlem yapılacağı uyarısında bulundu.

Grubun uyarıyı dikkate almaması üzerine polis, müdahalede bulunarak 23 protestocuyu gözaltına aldı. Protestoculardan biri avukat olduğunun tespit edilmesinin ardından serbest bırakıldı.

Haklarında kamu davası açılan protestocular, 5 ay hapis cezasına çarptırılırken, bu kişilerle ilgili hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildi.

Protestoculardan Osman Erbil, olay nedeniyle Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.

Yüksek Mahkeme, başvurucunun, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının ihlal edildiğine hükmetti.

Kararda, Anayasa'nın 34. maddesine göre, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı olduğu belirtilerek, bu hakkın ancak milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabileceği anlatıldı.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi uyarınca da herkesin barışçıl olarak toplanma ve dernek kurma hakkı bulunduğuna değinilen kararda, bu hakkın ifade özgürlüğünün özel bir biçimi olduğu kaydedildi.

İfade özgürlüğünün demokratik ve çoğulcu bir toplumdaki öneminin, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı için de geçerli olduğunun altı çizilen kararda, "Bu kapsamda, kendine özgü özerk işlevine ve uygulama alanına rağmen, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmelidir ve dolayısıyla ifade özgürlüğünün siyasi ve kamu yararını ilgilendiren konularda sınırlandırılmasının daha dar kapsamda olması toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının uygulanmasında da gözetilmelidir" denildi.

-"Demokratik toplumun en temel değerleri arasında"

Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı ile ifade özgürlüğünün demokratik toplumun en temel değerleri arasında bulunduğu vurgulanan kararda, hukukun üstünlüğüne dayalı demokratik bir toplumda, mevcut düzene itiraz eden ve barışçıl yöntemlerle gerçekleştirilmesi savunulan siyasi fikirlerin, toplantı özgürlüğü ve diğer yasal araçlarla kendisini ifade edebilmesi imkanı sunulması gerektiği belirtildi.

Katılımcıların sayısı ve şiddet içermeyen davranışları gözetildiğinde eylemin barışçıl niteliğinde tereddüt bulunmadığı aktarılan kararda, şunlar kaydedildi:

"Polisin, gerekli güvenlik önlemlerini alarak makul ve itidalli davranışıyla bu gösteriyi sonlandırması yerine basın açıklaması yapmalarına müsaade etmeden yaklaşık 15 dakika gibi çok kısa bir süre içinde başvurucu ve diğer katılımcıları gözaltına almasının demokratik bir toplumda gerekli ve ölçülü olduğu kabul edilemez. Başvurucunun, barışçıl bir gösteri olmasına rağmen yasa dışı olması gerekçesiyle beş ay hapis cezasına mahkum edilmesinin, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa dahi, başvurucuyu ceza tehdidi altında tutmaya devam etmesi ve kararın caydırıcı etkisi nedeniyle ölçülü ve gerekli olduğu söylenemez."

Haber Ara