Dolar

32,2020

Euro

35,0069

Altın

2.504,53

Bist

10.643,58

Zırhlı Birlikler darbe girişimi davası

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 52 sanıklı davada sanık savunmaları alındı

6 Yıl Önce Güncellendi

2018-10-31 17:55:24

Zırhlı Birlikler darbe girişimi davası
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 52 sanıklı davanın görülmesine devam edildi.

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklarla taraf avukatları hazır bulundu.

Duruşmada, tanklara karşı koymaya çalışan Emin Güner'in şehit edilmesine ilişkin "kasten adam öldürmek" ile 7 vatandaşa karşı "öldürmeye teşebbüs" suçlarından ayrıca dava açılan ve bu davanın da sanıkları arasında bulundukları için dosyası birleştirilen 16 kişinin savunmasının alınmasına devam edildi.

Sanık eski uzman çavuş Yusuf Akbulut, daha önce yaptığı savunmasının geçerli olduğunu ve kabul ettiğini söyledi.

Akbulut, 15 Temmuz'da takım komutanı Sinan Ünal'ın emriyle Koray Korkmaz'ın emrine girdiğini, onun da Genelkurmay Başkanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı'na terör saldırısı olduğunu, emir gelmesi halinde çıkış yapabileceklerini belirttiğini ifade etti.

Bindiği tankın kule bölmesinin arızalı olduğunu cephanelikte öğrendiğini, Koray Korkmaz'ın da burada geldiğini ve arıza dolayısıyla başka tanka geçtiğini anlatan Akbulut, orada personel olmayınca kendilerinin de Korkmaz'ın çağırması üzerine bu tanka geçtiklerini kaydetti.

Akbulut, öndeki tankı takip ederek geldikleri yerde bir helikopterin atış yaptığını gördüğünü ancak nereye yaptığını bilmediğini iddia ederek, Külliye arkasındaki yolun ilerisinde vatandaşları gördüğünü aktardı.

Taş ve sopa atıldığını anlatan Akbulut, sürücü bölmesinde olduğunu ve kapağını kapattığını, ardından birliğe dönene kadar da kapağı açmadığını anlattı.

Akbulut, olayın bir terör saldırısı değil de darbe girişimi olduğunu kışlaya geldikten sonra saat 02.30 gibi öğrendiğini öne sürerek, o saatten sonra herhangi bir eylemde bulunmadığını savundu.

Olay gecesi AK Parti'ye gidip gitmediklerini bilmediğini belirten Akbulut, beraatini talep etti.

- İftira atıldığını öne sürdü

Sanık eski binbaşı Semih İlhan da kendisine yöneltilen suçlamalarla doğrudan ya da dolaylı ilgisi bulunmadığını öne sürdü.

Suçlamaları reddeden İlhan, dışarı çıktığı belirtilen tankların ve mürettebatın kendi birliğine ait olmadığını söyledi.

Olay gecesi iki tankın hazırlanıp, cephane yüklenmesi, dışarı çıkarılması veya başka bir konu hakkında kimseye emir vermediğini ve emir almadığını iddia eden İlhan, dışarı çıkan tank mürettebatı da dahil Eğitim Destek ve Tatbikat Taburu'ndan kimseyle irtibat kurmadığını bildirdi.

İlhan, hakkında iftira ve yalan beyanda bulunulduğunu ileri sürerek, hakkında yalan beyanda bulunan personel hakkında işlem başlatılmasını talep ettiğini belirtti.

Olay gecesi, hiç kimseyle suç teşkil edecek şekilde fikir birliği içinde bulunmadığını savunan İlhan, beraatini istedi.

- Tümendeki hiçbir olayla bağlantılı olmadığını iddia etti

Olay gecesi Jandarma Genel Komutanlığında olduğunu ve Zırhlı Birliklerdeki hiçbir eylemle ilişkili olmadığını savunan sanık eski albay Süleyman Karaca da gece boyunca birlikten hiç çıkmadığını iddia etti.

Karaca, nizamiyeye geldikten sonra terör saldırısı olabileceğinin söylendiğini, birlikten çıkmak istediğinde ise albay Aziz Yılmaz'ın silahını doğrultarak, kendisini yere yatırdığını iddia etti. Karaca, gece boyunca kendisini korumak için saklandığı yerden çıkmadığını öne sürdü.

Mahkeme Başkanı Murat İlhan'ın, Zırhlı Birliklerdeki darbe girişimi davasından yargılanan sanıklarla telefon görüşmesi yaptığının tespit edildiğini söylemesi üzerine Karaca, "Telefon numaramın kasti olarak birilerine verildiğini düşünüyorum. O gece bana yapılan aramaların kimler tarafından yapıldığını anlayamadığım için ben de o numaraları aradım. Hiçbirini tanımıyorum." dedi.

Karaca, HTS kayıtlarına göre o gece toplam 110 saniyelik görüşme yaptığını belirterek, "Bu kadar kısa bir sürede iddianamede yer aldığı gibi tankları komuta etmem mümkün değildir. Aynı şekilde tankları AK Parti binasına yönlendirmem de imkansızdır." ifadelerini kullandı.

Sanık eski binbaşı Özkan Gürkol ise iddianamedeki "tanklara şüphelileri bindirmek" suçlamasını kabul etmediğini ve tankların birlikten çıktığını görmediğini ileri sürdü.

Gürkol, Zırhlı Birliklerden çıkarak darbe faaliyetlerine dahil olduğu belirtilen tank mürettebatını tanımadığını ve onlara herhangi bir emir vermediğini savundu.

Duruşma, sanık eski asteğmen Ahmet Faruk Çavuş'un savunmasının ardından yarına ertelendi.

Haber Ara