Dolar

32,3436

Euro

34,9108

Altın

2.397,46

Bist

10.190,09

TÜSİAD'ın 'Siyasi Parti Liderleri ile Buluşma' toplantılar

TÜSİAD'ın 'Siyasi Parti Liderleri ile Buluşma' toplantıları

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-10-15 15:11:29

TÜSİAD'ın 'Siyasi Parti Liderleri ile Buluşma' toplantılar
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçim bildirgelerinde rekabet gücünün artırılmasının da bulunduğunu belirterek, iş adamlarına "Kimsenin endişesi olmasın, sizin üzerinize bu konuda özel bir yük gelmeyecek. Bu konuda çalışmalarımızın hepsi yapıldı. Önünüzdeki engelleri kaldıracağız, yeter ki üretin, yatırım yapın" dedi.

TÜSİAD'ın "Siyasi Parti Liderleri ile Buluşma" toplantılarına konuk olan Kılıçdaroğlu, iş adamlarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Kılıçdaroğlu, Çözüm Süreci'ne ilişkin bir soru üzerine, "Kürt sorunu çözülebilir, çözülmemesi için bir neden yok. Bizim bilgimiz de birikimimiz de kapasitemiz de buna müsait. Gelecek önerilerden korkmamak, düşüncelerin rahatça ifade edilmesine ortam hazırlamak lazım" diye konuştu.

Seçim bildirgelerinde asgari ücreti 1500 lira yapmanın, rekabet gücünün artırılmasının da bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, iş adamlarına "Kimsenin endişesi olmasın, sizin üzerinize bu konuda özel bir yük gelmeyecek. Bu konuda çalışmalarımızın hepsi yapıldı. Önünüzdeki engelleri kaldıracağız, yeter ki üretin, yatırım yapın" diye seslendi.

AB'ye ayrıcalıklı üyeliği kabul etmediklerini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Tam üye olmak istiyoruz, 1963 Ankara Anlaşması var zaten. AB'nin bütün yetkililerine Türkiye'ye yönelik çifte standarttan duyduğumuz rahatsızlığı her sefer ifade ettik ve bunun Avrupa'nın etik değerleriyle de bağdaşmadığını söyledik. Şunu anlayışla karşılarız: Türkiye, AB için kolay hazmedilecek bir ülke değildir. Biz bunu anlarız. Tam üyelik için daha uzun süre verebilirsiniz. Bunu da anlayışla karşılarız. Ama 'Biz sizi almayacağız' demek doğru değil, 1963'te imza attınız. Tam üyelik için imzaladık. Tam üyelik için Türkiye'nin çaba harcaması lazım. Türkiye bu konuda gereğini yapmadı. Bir fasıl dışında hiçbir şey yapılmadı. Yeni bir fasıl açılmasını beklemeden ne gerekiyorsa kendimiz yapacağız."

- "Çıkan tabloya göre politikalarımızı oluşturacağız"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "2 Kasım'da tablo koalisyonu gösterdiğinde bunun gerçekleşebileceğine inanıyor musunuz? Geçen seçimler sonrasında bu engellendi. Cumhurbaşkanı faktörü aşılabilecek mi? Ne kadar hızlı bir hükümet kurulmasını bekliyorsunuz?" sorularını şöyle yanıtladı:

"O benim sorunum değil, Davutoğlu'nun sorunu. Aşar mı aşmaz mı bilmiyorum. Benim özgür iradem var. Onun iradesi ipotek altında. Sorunumuz o zaten. Bu sorunu aşabilir mi onu bilemiyorum. Tablo ne olursa olsun, Türkiye'nin uzlaşma kültürüne ihtiyacı var. Bunu yaratabiliriz. Her siyasi partinin tek başına iktidar olma hedefi var, bu hedefle propagandasını yapıyor. Biz de aynı hedef çerçevesinde propagandamızı yapıyoruz. Sonuçta çıkan tabloya göre politikalarımızı oluşturacağız. Türkiye'nin hükümetsiz kalmasını istemeyiz. Böyle bir lüksümüzün olmadığını biliyoruz. Türkiye'nin sorunları ağır ve derinleşerek devam ediyor. Sorunları çözecek olan siyaset kurumudur. Siyaset kurumu sorunu çözemez noktaya gelirse, bu Türkiye için kötü senaryodur. Davutoğlu ile yaptığım görüşmede kendisine 'Siyaset kurumu çözüm üretemiyor algısı giderek yükseliyor' dedim."

"CHP'nin kendini halka anlatamadığı"na yönelik değerlendirme üzerine Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Eleştiriye saygım var ama sağlıklı bir tahlil yapmamız lazım. Eğer siz toplumu etnik kimlik temelli, inanç temelli bölmüşseniz, farklı bir Türkiye tablosu çıkarırsınız. Biz kendimizi üçüncü yol olarak görüyoruz. Etnik kimliğe de inanca da saygılıyız ama Türkiye'nin sorunları var, bunların çözülmesi lazım. Bir taraf 'Ne olursa olsun, aç da kalsam ben gideceğim oyumu vereceğim' diyor. Neden? Din eksenli bir siyasetin etkisinde kalmış. Bir başkası da diyor ki, 'Kardeşim tamam haklısın, söylediklerinin hepsi de doğru. Ama benim etnik kimliğim bu. Ben oyumu oraya vereceğim. Din ve etnik kimlik üzerinden siyaset yasak aslında. Bütün uygar ülkelerde yasak. Bizim ülkemizde de yasak. Yasak ama serbest. Kendinizi nasıl anlatacaksınız, sorunumuz o. Bunun bir formülünü bulursanız, bana bildirirseniz çok mutlu olurum. Din ve etnik kimlik üzerinden siyasetin yasaklanmasının nedeni insanların belli alanlara tutsak edilmemesidir. 'Çocuğum işsiz' diyor. 'İş bulacağız' diyoruz. 'Ama ben oyumu oraya vereceğim' diyor. Ama o işsiz bıraktı, onu düşünmüyor. Ben bunu çözemedim, çözmek için çaba harcıyorum. Biz, olması gereken siyaset mekanizmalarını kuramadık, siyaseti toplumun en tehlikeli 3 fay hattı üzerine inşa ettik: etnik kimlik, inanç ve yaşam tarzı. Bundan Türkiye'yi çıkaramazsanız siyaseti normalleştiremezsiniz."

- Ankara'daki terör saldırısı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, toplantı çıkışında gazetecilerin, Ankara'daki terör saldırısı konusunda getirilen yayın yasağına ilişkin soru üzerine, "Neden korkuyorlar? Hangi gerekçeyle yayın yasağı getiriyorlar? Kendi ayıplarını örtmek için mi? Olayın sağlıklı tartışılmasını engellemek için mi? Bunu asla doğru bulmuyorum asla. Sayın Davutoğlu çıkıp halkın önüne hangi gerekçeyle yayın yasağı getirdiklerini açıklamalı" dedi.

Kılıçdaroğlu, "olayın failleri belliyken hangi gerekçeyle önlem alınmadığını sorduğunu" anlatarak, şunları kaydetti:

"Bunu çıkıp halka anlatın. Sorumluları var bu işin. 12 saat önce 'Bomba patlayacak' diye tweetler atılmış. Neden olay meydana geldikten ve 99 yurttaşımız hayatını kaybettikten sonra soruyorsunuz? Neden daha önce sormadınız? Hangi gerekçeyle sormadınız? Bombanın patlamasını mı bekliyordunuz? İnsanların ölümünü mü bekliyordunuz? Hala iki bakanın istifa etmemesi yüreğimde derin bir yaradır. Sayın Davutoğlu'na bir çağrı daha yapıyorum: Başbakanlığını kullan ve bunları azlet. Yeter artık, yeter. 99 kişinin ailelerine saygı duyun. Bunların vebali var. Hangi gerekçeyle bakanları orada tutuyorsunuz? Sorumlular onlar, şimdi hiç sorumlulukları yokmuş gibi ortalıkta geziyorlar."

(Sürecek)

Haber Ara