Türkiye ekonomisi, katılım bankacılığı sektörü, Türkiye Finans'ın 2017 performansı ve bu yıla ilişkin öngörülerini AA muhabiri ile paylaşan Kanat, katılım bankacılığının temel bilanço kalemlerinde bankacılık sektörünün üzerinde bir büyüme gerçekleştirdiğini söyledi.
Katılım bankalarının canlı kredilerde ve mevduatta Kasım 2017 itibarıyla bir önceki yıl sonuna kıyasla yüzde 28 büyüdüğünü, aynı dönemde bankacılık sektöründe bu kalemlerde sırasıyla yüzde 21 ve yüzde 18 artış yaşandığını ifade etti.
Kanat, katılım bankalarının aktiflerinin yüzde 21, bankacılık sektörünün yüzde 20 artış gösterdiğini belirterek, "Karlılıkta ise katılım bankalarının net kar artışı; 2017 Kasım ayı itibarıyla bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 36 olarak gerçekleşerek, sektördeki yüzde 29 büyümenin üzerine çıktı. Sermaye yeterliliği standart oranında ise yine bankacılık sektörü üzerinde performans gösterildi. Sektörün 2017 Kasım oranı yüzde 16,43 iken, katılım bankacılığı sektörü oranı yüzde 16,80'dir." şeklinde konuştu.
Katılım bankacılığı sektörünün istenen seviyeye ulaşma konusunda istekli olsa da henüz hedeflenen noktaya ulaşmadığına işaret eden Kanat, bununla birlikte sektörün 2025 hedefi olan yüzde 15 pazar payını gerçekleştirme hususunda katılım bankacılığının gayretlerinin sürdüğünü dile getirdi.
Kanat, 2018 yılında da sektörün bu hedefe uygun olarak hem büyüme hem de karlılık bakımından çalışmalarının devam edeceğini kaydetti.
- "KGF, bankaların bilançolarına pozitif katkı sağladı"
Mete Kanat, ülkenin ekonomik büyümesine katkıda bulunmak amacıyla özellikle KOBİ niteliğindeki firmaların üretim ve yatırımlarını desteklemeye, nitelikli çözümleri müşterilerle buluşturmaya büyük önem verdiklerini belirtti.
Geçen yıl KOBİ'lerin kullanımına en fazla sundukları imkanın Kredi Garanti Fonu (KGF) desteği olduğunu ifade eden Kanat, şöyle devam etti:
"KGF, 2017 yılı itibarıyla değişen koşullarla birlikte hem KOBİ hem de KOBİ ölçeğinin üzerindeki teminat üretmekte güçlük çeken firmalara kefalet imkanı sunuyor. Bankalar aracılığıyla sunulan bu imkan sayesinde firmalar daha az teminat gereksinimi ile finansman olanaklarına ulaşabiliyor. KOBİ ölçeğindeki firma ve gruplara, kullanacakları finansmanın yüzde 90'ı oranında 12 milyon liraya kadar kefalet imkanı sunulabiliyor. İhracatçı KOBİ'lerde ise, bu oran yüzde 100'e kadar ulaşabiliyor. Türkiye Finans olarak müşterilerimizi KGF kefalet imkanları ile buluşturmaya özel bir önem veriyoruz. Kamu aracılığıyla sunulan bu kaynağın üretim ve yatırımlarda kullanılması için gayret sarf ediyoruz. Yenilenen imkanlarla birlikte müşterilerimizin kullanımına sunduğumuz toplam KGF kefaletli finansman imkanı 2017 yılında 3 milyar TL'yi aşmıştır."
Kanat, KGF'nin işletmelerin finansmana erişmelerini kolaylaştırmakla kalmayıp Türk bankacılık sektörüne olumlu katkı sağlayan, sektörün dinamiklerini yukarı yönlü değiştiren bir hamle olduğunu vurguladı.
Bu uygulamanın sonuçlarının çok hızlı göründüğünün altını çizen Kanat, bankacılık sektöründeki kredi büyüme hızına ve bankaların bilançolarına ivme kazandıran KGF'nin, KOBİ'lerin büyüme beklentilerini de olumlu anlamda revize ettiğini söyledi.
Kanat, ülkenin 2017'de kaydettiği büyümede de KGF'nin katkısının mühim olduğunu, KGF'ye olan talebin bankaların bilançolarına da pozitif katkı sağlamaya devam ettiğini ve gelecek dönemde de KGF'nin katkılarını daha fazla hissedeceklerini dile getirdi.
- "Türkiye dünya ekonomisindeki payını yükseltecek"
Türkiye Finans Genel Müdür Yardımcısı Kanat, düşük kamu borcu ve güçlü sermaye yapısına sahip bankacılık sektörü sayesinde, birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeye göre Türkiye'nin güçlü büyüme performansını sürdürmesinin beklendiğini söyledi.
Bu noktada Türkiye'de ihraç edilen menkul kıymetlerin getiri arayışındaki yatırımcılar açısından daha cazip fırsatlar sunduğunu vurgulayan Kanat, mevduat ve kredi tarafında büyümeye devam eden bankacılık sektörü varlık kalitesinin sağlıklı görünümünü koruduğunu ifade etti.
Kanat, geçen yıl kredi hacminde kaydedilen hızlı artışın takipteki alacaklar oranının iki yıldan uzun bir sürenin en düşük seviyesine inmesine katkı sağladığını belirtti.
Türk bankalarının, yeni ülkelerde hem küresel hem de yerel ölçekte söz sahibi olan bankalarla muhabir bankacılık ilişkileri tesis etmeyi başardığına dikkati çeken Kanat, "Yüksek kredibilitesi sayesinde uluslararası finans piyasalarından çeşitli borçlanma araçları vasıtasıyla uygun maliyetli ve uzun vadeli kaynaklar sağlamaya devam etmiş ve dış kaynak temininde başarılı bir yılı geride bırakmıştır. Kısa vadedeki belirsizliklere rağmen; Türkiye'nin jeostratejik konumu, güçlü iç dinamikleri ve ihracat odaklı büyüme perspektifi ile orta vadede refah seviyesini artırarak dünya ekonomisindeki payını yükselteceği öngörülmektedir." şeklinde konuştu.
Mete Kanat, Türkiye'nin jeopolitik öneminin giderek arttığını ve bölgedeki belirsizliklerin azalmaya başlamasının da umut verici olduğunu dile getirdi.
Bu yıl Türkiye için sürdürülebilir ve sağlıklı büyümenin devamının istihdamı artıracağını söyleyen Kanat, "Ayrıca enflasyonun kontrol altına alınması da olumlu tabloyu pekiştirecektir. Yapısal reformların devamı özellikle yatırımlar ve ihracat odaklı üretimin artmasıyla ekonomiyi olumlu yönde etkileyecektir." dedi.
- "Yatırımcı ilgi ve davranışlarında OHAL nedeniyle bir olumsuzluk görmüyoruz"
Mete Kanat, yatırımcı ilgi ve davranışlarında OHAL nedeniyle bir olumsuzluk görmediklerini belirterek, "Türkiye'nin dış ticaret ortaklarındaki çeşitlilik doğrultusunda söz konusu pazarlarda müşteri işlemlerindeki sürekliliğe önem veren bankamız, yeni ülkelerde hem küresel hem de yerel ölçekte söz sahibi olan yurt dışı bankalarıyla ilişkilerini güçlendirmeye devam etmiştir." ifadesini kullandı.
Uluslararası finans piyasalarından, sendikasyon, kulüp kredisi ve karşılıklı borçlanma işlemlerini başarılı bir şekilde sonuçlandırdıklarının altını çizen Kanat, bu süre zarfında tamamlanan yurt dışı borçlanma işlemlerinde herhangi olumsuz bir durumla karşılaşılmadığını aksine daha uzun vadelerde ve daha cazip maliyetlerle işlemler gerçekleştirildiğini vurguladı.
- "Şubeleşmeye devam edeceğiz"
Mete Kanat, Türkiye Finans olarak 2017 yılını hem hedef hem de planları doğrultusunda bitirdiklerini söyledi. Kanat, 2017'de sürdürülebilir ve karlı büyüme bakımından altyapı yatırımlarına devam ettiklerini ve giderleri de başarıyla yönettiklerini belirten Kanat, geçen yıl başarılı bir şekilde hayata geçirdikleri yeni iş modeli kapsamında; perakende ve ticari müşterilere ayrı ayrı hizmet veren uzman şubeler vasıtasıyla müşteri odaklı bir hizmet deneyimi sunduklarını aktardı.
Bu yıl kullandırılan fonlarda sektöre paralel, toplanan fonlarda da sektör pazar paylarını artırarak büyümeyi hedeflediklerini söyleyen Kanat, şunları kaydetti:
"Yeni ürün ve hizmetler geliştirmeye hız kesmeden devam edeceğiz. Yeni yapılanmadan aldığımız güçle hizmet kalitemizi daha da iyileştireceğiz. Mevcut insan kaynağımızı güçlendirmeye devam ederken, inovasyon ve verimliliğe odaklanacağız. Şubeler halen dağıtım ağının en önemli kanallarından biri, bu nedenle 2018 yılında şubeleşmeye devam edeceğiz. Yeni açılacak şubeler ile daha fazla noktada müşterilerimize hizmet verme olanağı sunarak ve iş ağımızı büyüteceğiz. Dijital kanallarda daha kaliteli ve katma değerli inovatif ürün ve hizmet sunabilmek için geliştirmelerimize ve bu alandaki yatırımlarımıza devam edeceğiz."
