Ankara'da birtakım temaslarda bulunan Hariri, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Müstakbel Hareketi adına desteğini bildirmek ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile olan dayanışmalarını güçlendirmek için Türkiye'yi ziyaret ettiğini söyledi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine değinen Hariri, "Size o gece zor bir gece geçirdiğimizi söyleyebilirim. O gün gerçekleşen hadise sadece Türkiye'yi değil, bölgede Türkiye ile ilişkisi olan Lübnan'ı da etkiliyor. Türkiye, Lübnan'ın ticaret ortağıdır. Biz aynı kamptayız. Aynı değerlere sahibiz. İlişkilerimiz Türkiye ve Lübnan'ın egemenliğine dayanıyor. Öyle görüyoruz ki bu darbe girişimi bölgedeki tüm düzeni değiştirecekti." dedi.
Hariri, "Türkiye, bölgedeki tüm ülkeler için ekonomik ve siyasi anlamda model ülke. Çünkü Türkiye, elitlerin değil, halkının çıkarlarını koruyor." ifadesini kullandı.
Lübnan'da FETÖ'ye yardım eden şüpheli aktörler olması durumunda Türk ve Lübnan hükümetlerinin bu sorunu görüşerek çözebileceğini belirten Hariri, "Bildiğim kadarıyla Lübnan'da bu örgütle bağlantılı figürler yok. Eğer Türk hükümetinde Lübnan'da bu örgüte bağlı olanlara yönelik bir bilgi varsa, elbette Lübnan hükümeti doğrudan harekete geçecek ve bu örgütle ilişkileri olan insanlara kısıtlama koyarak, Türkiye'ye iade edecektir." diye konuştu.
- Lübnan'da cumhurbaşkanlığı seçimi
Lübnan'da iki yıldan fazla süredir cumhurbaşkanı seçilememesi konusunda da değerlendirmelerde bulunan Hariri, hiçbir adayın Müstakbel Hareketi'nin düşmanı olmadığını, Hareket'in tek düşmanının ülkedeki otorite boşluğu olduğunu ifade etti.
Hariri, cumhurbaşkanlığı makamının en üst otorite ve devletin başı olduğunu vurgulayarak, mecliste yapılan oylamalarda seçimi engelleyen tarafların en kısa zamanda cumhurbaşkanını seçmesi gerektiğini dile getirdi.
Lübnan'da meclis seçimlerinin iki defa ertelendiğini hatırlatan Hariri, cumhurbaşkanının seçilememesi durumunda Mayıs 2017'de yapılması beklenen meclis seçimlerinin bir kez daha yapılamayacağını söyledi.
Cumhurbaşkanının olmadığı bir Lübnan'ın siyasi istikrarını sürdüremeyeceğini savunan Hariri, mevcut durumun ülkeyi kaosa sürüklediğini belirtti.
- Hizbullah kayıplarını örtmek istiyor
Hariri, Lübnan'ın çevresinde yaşanan savaşlara ve istikrarsızlığa da dikkati çekerek, "Lübnan'daki siyasi boşluk mezhepçilikle birleşerek korkunç bir duruma neden olabilir." uyarısında bulundu.
Müstakbel Hareketi olarak Lübnan'da siyasi uzlaşının sağlanması için birçok girişimde bulunduklarını ifade eden Hariri, son aşamada içinde Hizbullah'ın da yer aldığı 8 Mart Koalisyonunun da desteğini alan, Süleyman Franci'yi desteklediklerini belirterek şöyle devam etti:
"Ancak başta Hizbullah ve eski Cumhurbaşkanı General Mişel Avn, kişisel çıkarlarından dolayı bu seçimin olmasını engellediler. Çünkü Avn, cumhurbaşkanı olmak istiyordu. Irak, Suriye ve Yemen'in siyasi istikrarsızlıktan ve çekişmelerden dolayı düştüğü duruma, Lübnan'ın düşmesini istemiyoruz."
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın son günlerde İsrail'e karşı sesini yükseltmesine de değinen Hariri, "Hizbullah, İsrail ile didişerek, Suriye'deki kayıplarının ve içine düştüğü krizin üstünü örtmek istiyor." diye konuştu.
Hariri, İsrail'in Hizbullah ve Lübnan'a yeniden saldırması durumunda kesinlikle İsrail'den yana olmayacaklarını belirterek, Müstakbel Hareketi'nin de İsrail'i işgalci ve düşman bir devlet olarak gördüğünü vurguladı.
- "Şiilik ve Sünnilik arasındaki gerilimin düşürülmesini sağlamalıyız"
Körfez İşbirliği Konseyinin (KİK) Hizbullah'ı terör örgütü listesine aldıktan sonra Hizbullah'ın siyasi iş birliği yapılacak bir aktör olup olamayacağına dair Hariri, şunları söyledi:
"Hizbullah'ın Kuveyt, Bahreyn, Suudi Arabistan ve Yemen'de karışmış olduğu olaylar nedeniyle KİK tarafından terör örgütü listesine alınması normaldir. Bizce bunun iki çözümü var; ya toplumsal olarak Hizbullah'a karşı bir mücadeleye girişeceğiz ve bu, ülkeyi büyük bir kaosa sürükleyecek. Ya da Hizbullah ile anlaşacağız ve uzun vadede Hizbullah'ı yaptığı bu eylemlerden vazgeçireceğiz."
Müstakbel Hareketi olarak Hizbullah'la görüştüklerini ve bir masa etrafında bir araya geldiklerini söyleyen Hariri, "Şiilik ve Sünnilik arasındaki gerilimin düşürülmesini sağlamalıyız." görüşünü dile getirdi.
Lübnan- Suudi Arabistan ilişkileri hakkında da konuşan Hariri, iki ülke arasında yaşanan gerginliğin sorumlusunun Lübnan hükümeti olduğunu savundu. Hariri, Lübnan ile Suudi Arabistan'ın dost olduğunu ve ilişkilerin bozulmasına kayıtsız kalamayacaklarını dile getirdi.
