Japonya Başbakanı Shinzo Abe'yle, Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi (DEİK) ile Japon Dış Ticaret Teşkilatı (JETRO) tarafından Conrad Otel'de düzenlenen "Türkiye-Japonya İş Forumu"na katılan Davutoğlu, 1 Kasım seçimleri sonrasında ilk mevkidaş olarak Japonya Başbakanı Abe'yi misafir ettiğini dile getirdi.
Türkiye ve Japonya arasında 9 bin kilometre mesafe bulunduğunu kaydeden Davutoğlu, "Bu coğrafi uzaklığa rağmen biz Japonya'yı komşu ülke olarak görüyoruz. Bazı ülkeler vardır ki tarihi bağları sayesinde binlerce kilometre uzakta da olsalar birbirlerine komşu ve dost olarak yakındırlar. Biz, Japonya'yı aynen böyle komşu bir ülke olarak görüyoruz. Bu çerçevede de ortak tarihi bağlarımızı her zaman hep hayırla yad ediyoruz. Ertuğrul Fırkateyni'nin 125 yıl önce geçirdiği elim kazada kaybettiğimiz 600 şehidimize Japon halkının sahip çıkışı, devletlerimiz ve milletlerimiz arasındaki derin dostluk bağlarının en önemli göstergelerinden biridir" diye konuştu.
Davutoğlu, geçen yıl Kuşimato'yu ziyaretinde bir ilkokulda "küçücük ama yürekleri büyük" Japon çocukların şehitlere gösterdiği saygıyı görmekten onur duyduğunu ifade ederek, 125 yıl önce Ertuğrul Fırkateyni'nin seferine bir dostluk seferi olarak başladığını, Japon halkının da bu dostluğa şehitleri bağrında barındırarak cevap verdiğini ve onlara kendi evlatları gibi sahip çıktığını söyledi.
Başbakan Davutoğlu, "Asil Japon halkının bu davranışını Türk milleti kıyamete kadar unutmayacaktır. Aynı şekilde Japon dostlarımız da Saddam'ın sivil uçakları bile vurmakla tehdit ettiği Tahran'da, 200'ü aşkın Japon kardeşimizi havayoluyla kurtarmamızı da eminim hafızalarında hiç silinmeyecek bir hatıra olarak muhafaza etmektedirler. Abe nezdinde Japon halkına bir kez daha teşekkür ediyor, Ertuğrul şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyorum" dedi.
- "Sürecin en kısa sürede tamamlanması önceliklerimiz arasında"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen ay Japonya'ya yaptığı ziyaret dolayısıyla bir iş forumu düzenlendiğini hatırlatan Davutoğlu, kısa bir sürede iki iş forumu yapılmasının ilişkilerin derinleştirilmesine katkıda bulunduğunu belirtti.
Davutoğlu, 1 ay içerisinde iki ülke liderlerinin iş dünyası temsilcilerinin karşısına çıkarak, "Siyasi irademiz tam. Potansiyelimizi kullanın ve siyasi iradeyle birlikte harekete geçerek Türk-Japon ilişkilerini ekonomik başarılarla taçlandırın" demiş olduklarını ifade ederek, iş dünyasının bu mesajı iyi değerlendireceğinden emin olduğunu söyledi.
İki ülke arasındaki ilişkilerin 2 yıl önce stratejik ortaklık düzeyine taşınması yönünde önemli kararlar alındığına değinen Davutoğlu, bu çerçevede Türkiye ve Japonya arasındaki ilişkilerin son yıllarda gösterilen yakın iş birliği sayesinde daha ileri düzeylere ulaştığını vurguladı.
Davutoğlu, Abe'nin başbakanlığı döneminde Türk-Japon ilişkilerinin sıçrama gerçekleştirdiğini ve bunda aile bağlarının, babalarının, dedelerinin izleri olduğunu görmekten mutluluk duyduğunu ifade ederek, "Sayın Shinzo Abe'nin bu güçlü iradesi, Türkiye'de de 1 Kasım sonrası ortaya çıkan yeni siyasi tabloda önümüzdeki 4 yıl içinde istikrarla bizim tarafımızdan karşılanacak ve her türlü çaba gösterilecektir" ifadesini kullandı.
Stratejik ortaklığın temel taşlarından birini oluşturan Türkiye-Japonya Ekonomik Ortaklık Anlaşması müzakerelerinin geçen yıl başlatıldığını hatırlatan Davutoğlu, "Bu sürecin en kısa sürede tamamlanması önceliklerimiz arasındadır. Küresel ticaretin 2008 mali krizinden bu yana en düşük seviyede seyrettiği günümüzde gerek ikili gerek çok taraflı ticari müzakere süreçlerinin kalkınma, altyapı imkanları ve hatta siyasi istikrar için arz ettiği önemi anlatmaya gerek bile duymuyorum. Bu nedenle G20 içerisinde küresel ticaret konusunu giderek artan ölçüde ele almaktayız. Bu sene de gündemlerden biri bu olacak" diye konuştu.
- "Asya Pasifik bölgesine yönelik açılımımızda Japonya'yı kilit bir ülke olarak görüyoruz"
Davutoğlu, "gelecekte Türkiye ve Japonya arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin daha da geliştirilmesi"ni başlıca hedeflerden biri olarak tanımlarken, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye için stratejik önem taşıyan altyapı projelerinde Japon dostlarımızla çalışmaktan memnunuz. 2014 sonu itibarıyla iki ülke arasındaki ticaret hacmi 3,6 milyar dolar civarındadır, ancak bu yetmez, iki ülkenin potansiyeli bunun çok ötesindedir. İki ülke arasında ekonomik ortaklık anlaşmasının tamamlanmasıyla ticarette arzu ettiğimiz hedeflere en kısa sürede ulaşacağımızı düşünüyorum. İlk 2-3 yıl içinde 5 milyar dolara, en geç 5 yıl içinde 10 milyar dolara bu ticaret hacmini çıkarmamız şarttır. İkili ticaretimizde Türkiye aleyhine olan dengesizliğin telafisi, her iki ülkenin de çıkarınadır. Bugün DEİK ile JETRO, ayrıca MÜSİAD ile JETRO arasındaki mutabakat muhtırasının imzalanmasıyla önemli birer adım daha atıyoruz. Ticaret anlamında birbirimizi tamamlayan yönlerin ön plana çıkarılması gerektiğini düşünüyorum. Örneğin dünyanın tarımda yedinci büyük ülkesi olan Türkiye'nin, dünyanın en büyük tarım ithalatçısı ülkelerden biri olan Japonya'da çok daha geniş bir pazar payına hakim olması gerektiğini düşünüyorum ve bunu hep beraber teşvik etmeliyiz."
Son yıllarda Türkiye'ye yönelik Japon yatırımlarındaki artışta, iki ülke arasındaki stratejik iş birliği ile iş dünyası temsilcilerinin büyük katkısı olduğunu belirten Davutoğlu, "2015 Haziran ayı itibarıyla Türkiye'deki Japon doğrudan yatırımlarının toplamı kümülatif olarak 1,7 milyar dolara ulaşmıştır. Bu yatırımların 1,6 milyar doları son 5 yıl içinde gerçekleştirilmiştir, ancak bu yetmez. Japonya'nın 2014 yılında 113,6 milyar dolar olarak gerçekleşen dış yatırımlarının sadece 212 milyon dolarını Türkiye'ye çekebildik. Gerek karşılıklı gerek üçüncü ülkelerde ortak yatırım ve iş birliği konusunda ortak hedefler koymalıyız. Asya Pasifik bölgesine yönelik açılımımızda da Japonya'yı kilit bir ülke olarak görüyor ve bu anlamda Türk-Japon ilişkilerini hem ikili bazda hem de Asya kıtası ölçeğinde önemli omurga ilişkilerden biri olarak değerlendiriyoruz" diye konuştu.
(Sürecek)
