Öneri lehinde konuşan CHP İzmir Milletvekili Zekeriya Temizel, kayıtdışı ekonominin araştırılması için bugüne kadar birçok araştırma önergesi verildiğini anımsatarak, "Ancak CHP'nin bugün konuşulacak önergesi, önceki önergelerden biraz daha farklı değerlendirilmeli. Çünkü bu önergeyle ne bir hükümet yıpratma çabası, ne bir suçlu yaratma çabası ne de bir mesaj olarak algılanacak farklı şeyler söylenmeyecek, ekonomi alanında ülke adına yapılması gereken bir çalışmanın gerekçeleri sıralanacak." dedi.
Temizel, önergelerinin amacının "TBMM'nin üzerine düşeni yaparak, Türkiye'nin karşılaşması olası olan belalara karşı devleti hazırlıklı kılmak, uluslararası kuruluşların yaptırımlarından Türkiye'yi sakınmak" olduğunu söyledi.
Karapara ve kayıtdışı ekonominin sadece Türkiye'nin sorunu olmadığını, uluslararası bir sorun olduğunu vurgulayan Temizel, bu yüzden konunun ayrıntılarıyla araştırılmasını ve önlemlerin alınması önerisinde bulunduklarını belirtti.
Önerge aleyhine konuşan AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Sert de kayıtdışı ekonomi ile yalnızca maliyeciler ve iktisatçıların ilgilenmediğini, konunun sosyologlar, siyasetçiler, hukukçular gibi farklı meslek gruplarını da ilgilendirdiğini kaydetti.
Kayıtdışı ekonominin yüzde 20'lere düşürülmesi için 2018 yılının hedeflendiğini anlatan Sert, son yıllarda kayıtdışı ekonomiyi önlemek için çok ciddi çalışmalar yapıldığını, yapılmaya devam edildiğini söyledi.
HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım, Özgür Gündem gazetesi ile dayanışmak amacıyla sembolik olarak genel yayın yönetmenliği yapan Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Ahmet Nesin ve Erol Önderoğlu'nun "terör örgütü propagandası" iddiasıyla tutuklanmalarını eleştirerek, "Dün 3 kişi tutuklandı, bugün 120 aydın ve akademisyen Özgür Gündem gazetesinde genel yayın yönetmeni olarak nöbet tutuyor." dedi.
Hükümetin ekonomi politikalarını eleştiren Yıldırım, sadece ekonominin değil birçok alanın kayıtdışı olduğunu öne sürdü.
Sataşma gerekçesiyle söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı da Özgür Gündem gazetesinin genel yayın yönetmenlerinin tutuklanmasının mevcut hukuki referanslar çerçevesinde yapılan bir işlem olduğunu savundu.
Özgür Gündem gazetesinde 3 Mayıs'tan itibaren nöbetçi yayın yönetmenliği uygulamasına başlandığını belirten Bostancı, bugüne kadar görev yapan 49 kişiden 39'u hakkında soruşturma açıldığını, 3 kişinin de tutuklandığını söyledi. Bostancı, "Hakkında soruşturma açılmayan, tahkikata gerek görülmeyen kişiler de var. Bütün bunları 'Özgür Gündem'e yönelik iktidarın ağır baskıları' diye eleştirmek yanlıştır, aklen tutarsızlıktır." diye konuştu.
Bostancı, söz konusu soruşturmaların hukuk çerçevesinde, yayınlara ilişkin mahkemelerin, savcıların yürüttüğü işlemler olduğuna dikkati çekerek, "Bu ülkede her kim ne yazıyorsa yazdıklarından sorumludur. Her şey fikir özgürlüğü içinde değildir." ifadesini kullandı.
AK Partili Bostancı'nın konuşmasının ardından HDP'li Yıldırım, eleştirilerin hükümete yönelik olduğunu, hükümete yönelik eleştiriyi Bostancı'nın yanıtlamasını doğru bulmadıklarını söyledi.
Bunun üzerine TBMM Başkanvekili Akif Hamzaçebi, HDP'li Yıldırım'ın ilk konuşmasındaki sataşmanın hükümete yönelik olduğunu belirterek, "Daha önce benzer bir konuda sayın Bostancı, 'hükümet AK Parti grubundan çıkıyor. Hükümet deyince herkesin aklına AK Parti geliyor' dediği için kendisine söz vermiştim. Sayın Bostancı, sizden ricam, hangi nedenle bu iktidara yönelik sataşmanın grubunuza yönelik olduğunu ifade etmenizdir." uyarısında bulundu.
Konuşmaların ardından yapılan oylamada, CHP'nin "kayıtdışı ekonomiye" ilişkin araştırma önergesinin bugün ele alınmasına dair grup önerisi kabul edilmedi.
