İvrindi ilçesinin kırsal mahallelerinden Yağlılar'da faaliyet gösteren taş değirmenin sahibi Mustafa Kocaayan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1976 yılında köye elektrik gelmesi üzerine babasıyla su değirmeni yerine, kurdukları taş değirmenini halen çalıştırdığını belirtti.
Kazanç elde etmese de mesleğinin devamı için gelenleri geri çevirmediğini, değirmenden sadece harcadığı elektriğin ücretini aldığını anlatan Kocaayan "Daha önce su değirmeninde bu işimizi yapıyorduk. Su değirmeninde şartlar kısıtlıydı. Kışları çalışıyor, yazları ise çarklar duruyordu. 1976'da köyümüze elektrik gelince bu işe babamla başladık. O tarihten bu yana faaliyet gösteriyoruz. Bu teknoloji ve sistemde para kazanmamız mümkün değil. Sadece bu işi gönül işi olarak yapıyorum. Mesleğimizin devamlılığı açısından sürdürüyoruz. Nostalji olsun diye sürdürüyorum" diye konuştu.
Kocaayan, taş değirmende üretilen unların, fabrikalarda çıkarılanlara göre çok daha sağlıklı olduğunu savundu.
Değirmene giren buğdayın un olarak çıktığını, herhangi bir ikinci ya da üçüncü işlem, koruyucu, beyazlatıcı katmalarının söz konusu olmadığını vurgulayan Kocaayan, "Öyle bir şans veya sistem de yok. Buğday tamamıyla doğal halinde un olarak çıkıyor" dedi.
Mustafa Kocaayan, kendilerine genellikle doğal gıdaların öneminin farkında olan, buğdayın ve ekmeğin önemini iyi bilen, sağlığı ön planda tutan kişilerin geldiğini anlattı.
Hayvancılık yaptığını ve boş zamanlarında değirmenini açtığını ifade eden Kocaayan, sağlığı el verdiği sürece değirmeni çalıştırmak istediğini sözlerine ekledi.
