Ülkede pazartesi günü yapılan seçimin galibi, iktidardaki Birleşik Ulusal Cephe (UNF) ve Halkın Birleşik Özgürlük İttifakı (UPFA), iki yıllık koalisyon hükümeti kurulmasını öngören anlaşmayı imzaladı.
Bugün Birleşik Ulusal Cephe'nin lideri Ranil Wickremesinghe de yemin ederek başbakanlık görevine başladı.
Sri Lanka'da Devlet Başkanı Maithripala Sirisena'nın göreve gelmesinden sonraki sekiz ayda başbakanlık makamını güçlendiren reformlara imza atılmıştı.
İktidardaki Birleşik Ulusal Cephe, devlet başkanı seçiminin ardından Sirisena'nın 100 günlük reform programını gerçekleştirmesi için geçici hükümet olarak göreve başlamıştı.
Muhalefet partilerinin Ocak ayında hükümetin istifasını talep etmesi üzerine, Haziran ayında parlamento feshedilmiş ve seçimlerin Ağustos'ta yapılacağı duyurulmuştu.
Yaklaşık 15 milyon seçmenin bulunduğu Sri Lanka'da halk, yeni meclisi belirlemek üzere 17 Ağustos'ta sandık başına gitmişti.
Seçimde, Devlet Başkanı Sirisena'nın desteklediği UNF oyların yüzde 45,7'sini alırken, eski Devlet Başkanı Mahinda Rajapaksa'nın liderliğinde seçime giren Halkın Birleşik Özgürlük İttifakı (UPFA) yüzde 42,4'lük oy oranına ulaşmıştı.
Bu sonuçlarla, UNF'nin meclisteki sandalye sayısı iki katına çıkarak 106, UPFA'nın sandalye sayısı 95 olmuştu. Seçimlerde, Tamil Ulusal İttifakı 16, Halkın Özgürlüğü Cephesi 6, Sri Lanka Müslüman Kongresi ve Eelam Halkı Demokrasi Partisi birer milletvekili çıkarmıştı.
Sirisena, seçimlerden bir hafta önce Rajapaksa'ya gönderdiği ve basınla paylaştığı mektupta, parlamentoda çoğunluğu elde etse bile kendisini başbakan olarak atamayacağını açıklamıştı.
Sirisena'nın göreve gelmesiyle, hakkında çok sayıda yolsuzluk dosyası açılan Rajapaksa, ülkedeki Sinhala Budistleri tarafından desteklenirken azınlık gruplar Tamiller ve Müslümanlar tarafından sevilmiyor. 8 Ocak'ta yapılan devlet başkanı seçimini kaybeden Rajapaksa, genel seçimlerde siyasi dönüş yapmayı umut ediyordu.
2009 yılında ülkedeki 30 yıllık iç savaşa son veren ve 2014'teki seçimlere kadar yaklaşık 10 yıl iktidarda bulunan Rajapaksa, çeşitli savaş suçları, azınlıklara baskı yapmak ve yolsuzluklarla itham ediliyor.
