İzmir Baro Başkanı Aydın Özcan, yaptığı yazılı açıklamada, 1948 Birleşmiş Milletler sözleşmesine göre soykırımın bir suç tanımı olduğunu, bu suçun varlığına ancak eylemi yapan ülkenin yetkili ceza mahkemesi veya Uluslararası Ceza Mahkemesinin karar verebileceğini belirtti.
Bunların dışında hiçbir kimse, kuruluş ve parlamentonun bu konuda karar veremeyeceğini vurgulayan Özcan, Türkiye'ye yapıştırılmak istenen "soykırım yaftasına" engel olmak için mücadele vereceklerini dile getirdi.
Türkiye'nin yıllardır bu konuda köşeye sıkıştırılmak istendiğini, Alman Federal Meclisinin de 2 Haziran'da bu tasarıyı gündemine alacağını ifade eden Özcan, açıklamada şu görüşlere yer verdi:
"Bu tamamen Almanya'nın siyasi manevra gereği yapmak istediği bir olgudur. Özellikle ülkemizde yaşanan 1915 olayları Yahudi soykırımıyla karıştırılmamalıdır. Bu konuda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin de saptamaları çok yerindedir.
Bunun karşısında Türkiye siyasi iktidarıyla, muhalefet partileriyle, sivil toplum örgütleriyle, 78 milyon Türk halkı olarak dimdik durmalıdır. Bu nedenle 28 Mayıs'ta Almanya'da yapılacak yürüyüşü önemsiyoruz. Oradaki Türk toplumu ve Türkiye'den katılımcılar arasında biz de olacağız ve Türkiye'ye yapıştırılmak istenen soykırım yaftasına engel olmak için birlikte mücadele vereceğiz."
