Dolar

32,3833

Euro

34,7878

Altın

2.398,30

Bist

10.208,65

Sinirlioğlu-Kurz ortak basın toplantısı (2)

Sinirlioğlu-Kurz ortak basın toplantısı (2)

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-09-19 15:30:15

Sinirlioğlu-Kurz ortak basın toplantısı (2)
Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu, "Hayatta kalmak için kurtuluş yolu arayan insanların, umuda yaptıkları yolculukta hayatlarını kaybetmeleri, insanlık vicdanı ve onuruyla bağdaşmaz. Buna kayıtsız kalmak da insanlıkla bağdaşmaz. Hep birlikte bu soruna bir çözüm bulunması için kararlılıkla çalışmak zorundayız" dedi.

Sinirlioğlu, Avusturya Dışişleri, Avrupa ve Uyum Bakanı Sebastian Kurz, heyetler arası görüşmelerin ardından düzenledikleri ortak basın toplantısında, görüşmelerde ikili ilişkilerin yanı sıra her iki ülkenin de gündeminde yer alan düzensiz göç, sığınmacı krizi ve krizin nedenlerini ele aldıklarını söyledi.

Avusturya'nın son dönemde, sığınmacı krizinden etkilenen ülkelerin başında geldiğini belirten Sinirlioğlu, "Bu krizin nedenlerine baktığımızda öncelikli ve ağırlıklı olarak Türkiye'nin güneyindeki durum üzerinde durmak gerekiyor. Suriye'deki iç savaş ve onun yansımaları, mülteci krizinin son dönemde kazandığı boyutun temel nedenleri arasında" diye konuştu.

Türkiye'nin en fazla sayıda sığınmacıya ev sahipliği yapan ülke olduğuna dikkati çeken Sinirlioğlu, şunları kaydetti:

"Türkiye'de, sadece Suriye'den 2,2 milyon sığınmacı bulunuyor. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un ifade ettiği gibi sadece kamplarda yaşayan Suriyeliler için Türkiye'nin yaptığı harcama 7,6 milyar dolardır. Türkiye, bu yardımı hukuki, vicdani ve insani çerçevede yapmış ve yapmaya devam edecektir. Bu insanlar, hayatta kalmak için memleketlerini bırakıp, kendilerine bir kurtuluş yolu bulmaya çalışıyorlar. Onlara yardım etmek bizim insanlık görevimiz. Bu konuda kimseden takdir beklemiyoruz. Bu yardımları yapmaya devam edeceğiz. Bu sorunla baş edebilmek için sorunun nedenleri üzerinde durmak, nedenlerin ortadan kaldırılması için gerekli siyasi adımlar üzerinde birlikte çalışmalıyız. Önümüzdeki günlerde, Avrupa Birliği (AB), ABD'yle ve Avusturya ile bu çerçevede çalışmaya devam edeceğiz."

- "Güvenli bölge yaratılmasının son derece önemli olduğuna inanıyoruz"

Avusturya Dışişleri Bakanı Kurz da Suriye'de şiddetin sona ermesi ve DAEŞ terörüne karşı başarılı şekilde mücadele edilmesi gerektiğini belirterek,"Tüm bölgesel güçlerin, Rusya ve ABD'nin de bu çerçevede önemli bir rol oynaması gerektiğine inanıyoruz" dedi.

Suriye'de rejimin uzun süreli bir çıkış olamayacağını bildiklerini dile getiren Kurz, "Şu anda tüm aktörlerin müzakere masasına oturması gerektiğine ve hepimizin, tek ve aynı yönde devam etmemiz gerektiğine inanıyoruz. Bir vekalet savaşının olmaması gerekiyor. Türkiye'nin, tüm aktörleri aynı masa etrafında toplama çabasını takdirle karşılıyoruz" diye konuştu.

Sığınmacıların yerinde korunması ve güvenli bölge konularının önemine değinen Kurz, "Sığınmacıların, tehlike geçene kadar Avrupa'ya kadar gitmeleri yerine güvenli şekilde kendi bölgelerinde yaşamalarından yanayız. Bu nedenle güvenli bölge fikrini destekliyoruz. Güvenli bölge yaratılmasının son derece önemli olduğuna inanıyoruz" ifadelerini kullandı.

Sığınmacıların, bölgede kalabilmeleri için BM'nin daha yoğun bir angajman göstermesini memnuniyetle karşılayacaklarını belirten Kurz, Avusturya gibi ülkelerin de orta vadede katkı sağlayabileceklerini kaydetti.

Kurz, Türkiye'nin sığınmacılar konusundaki yardımlarının, takdire şayan olduğuna işaret ederek, "Türkiye'ye büyük bir teşekkür ifade etmek isterim. 2 milyonu aşkın sığınmacıyı kabul eden Türkiye, bu bölgede en büyük katıyı sağlayan, en fazla insana yardım yapan ülke" dedi.

İki ülke arasında işbirliği alanlarının, insani yardımın yanı sıra daha da geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Kurz, "Özellikle insan kaçakçılığıyla mücadele, sınır güvenliğinin korunması ve sığınmacıların düzenli şekilde kayıt edilmesi gibi konularda işbirliği çok önemli. Aksi takdirde ek güvenlik riskleri oluşabilir. Bu karşılaşacağımız zorlukları içinden çıkılmaz hale getirir. Ne kadar düzensiz olursa baş etmek, çözmek de o kadar zor olacaktır" diye konuştu.

Ortak polis işbirliği anlaşmasının başlangıcının yapılmasını büyük memnuniyetle karşıladıklarını belirten Kurz, "Böyle dönemlerde bu tarz anlaşmalar çok daha önemli hale geliyor. Türkiye ile Avusturya polisi arasındaki işbirliği ve bilgi paylaşımı olması insan kaçakçılığı ve terörle mücadele açısından oldukça önemli. Bu anlaşmanın en kısa zamanda tamamlanması, her iki ülkenin de çıkarına olacaktır" dedi.

- "Avusturya Büyükelçisinin tekrar Viyana'ya dönmesinden mutluluk duyacağız"

Avusturya Parlamentosu'nda, 1915 Olayları'yla ilgili ortak deklarasyonun kabul edilmesi ve Türkiye'nin Viyana'daki büyükelçisini geri çağırması konusunda değerlendirmesi istenen Kurz, şunları kaydetti:

"Bu konuyu da ele alabilmekten mutlu olduğumu ifade etmek istiyorum. Burada açık şekilde, 2 noktaya değinmek istiyorum. Parlamento kararı değildi. Avusturya Parlamentosunda temsil edilen 6 siyasi partinin bir görüş açıklamasıydı. Bu siyasi partilerin ve politikacıların görüşlerini açıklama haklarına sahipler ancak bu parlamentonun yapmış olduğu bir karar değildi. Mahkeme kararı niteliği de taşımıyordu.

Avusturya hükümetinin, pozisyonu burada değişmedi. Hukuki durum çok net. 1948 tarihli BM konvansiyonu çok net şekilde soykırım kararını açıklığa kavuşturmaktadır. Bu soykırım kavramının geriye dönük olarak yürümediği de çok net. Tarihle yüzleşmek önemlidir. Mağdurların, kurbanların unutulmaması gerektiği açıktır. Bu konuda da görüş alışverişinde bulunmaktan mutluyuz. Avusturya Büyükelçisinin tekrar Viyana'ya dönmesinden de mutluluk duyacağız."

(BİTTİ)

Haber Ara