Kadın ve çocukların da aralarında bulunduğu yaklaşık 3 bin sığınmacı, "Türkiye'ye teşekkür ederim" ve "Bırakın gidelim" pankartları açarak, zaman zaman Arapça sloganlar attı.
Suriyeli sığınmacılardan 70 yaşındaki Reşit Şarmu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iki kez deniz yolunu kullanarak Avrupa'ya geçmek istediğini söyledi.
Şarmu, "İki defa ölümden kurtuldum. Deniz yoluyla Yunanistan'a gitmeye çalıştım. Bizi denizden çıkarttılar, arkadaşlarımız boğuldu. Üç gün evvel güneydeydim. Türk güvenlik görevlileri bizi kurtardı, 28 kişi boğuldu. Karım da ben de hastayım. İki senedir İstanbul'dayım. Oğlum 8 aydır Almanya'da. İspanya üzerinden gitti onlar. Deniz yoluyla gitmek için paramız kalmadı, denizi tekrar deneyemeyiz artık. Başımızın çaresine bakacağız. Buradan gidemezsek ne yapacağımızı biz de bilmiyoruz. Suriye'ye geri dönemeyiz" diye konuştu.
Sığınmacılardan İmad Huseyin Ali de 20 gündür Türkiye'de olduğunu, 2 gündür de otogarda beklediğini ifade ederek, sokaklarda gecelediklerini kaydetti.
Hüseyin Ali, Şam'da yaşadığını aktararak, "2 çocuğumu ve eşimi alarak Türkiye'ye geçtim. 6 aylık bebeğimi Suriye'deki saldırılarda kaybettim. İş bulabileceğim bir ülkeye gitmek istiyorum. Buradan otobüsle gidemezsek yürüyerek, yürüyerek gidemezsek deniz yoluyla gideceğiz. Avrupa'ya gidip, BM'nin bize mülteci olarak tanıdığı haklarımızı isteyeceğiz. Çocuklarıma yemek vermek için çöpçülük yapmaya hazırım" dedi.
Muhammed Saa da 27 yaşında olduğunu, Suriye'de makine mühendisliği eğitimi aldığını ve mezun olmasına bir yıl kaldığını söyledi.
Saa, 2 gündür otogarda yattıklarını vurgulayarak, Avrupa'ya gidebilmek için şanslarını deneyeceklerini kaydetti.
Halep'ten Türkiye'ye geçtiklerini ifade eden Saa, "Almanya, İsveç fark etmez. Orada maaş veriyorlar. 4 yıldır Türkiye'deyiz. Tornacıda çalışıyordum. Sigortam yoktu" şeklinde konuştu.
Raid el-Mulla ise gazeteci olduğunu ve mesleğini Avrupa'da eğitim alarak sürdürmek istediğini söyledi.
Öte yandan, polis ekiplerinin Otogar Camisi çevresindeki güvenlik önlemleri de devam ediyor.
