Dolar

32,3972

Euro

34,7925

Altın

2.434,58

Bist

10.082,77

'Selam Tevhid'de kumpas' davasi

'Selam Tevhid'de kumpas' davasi

9 Yıl Önce Güncellendi

2016-02-02 18:13:46

'Selam Tevhid'de kumpas' davasi
"Selam Tevhid'de kumpas" davasının tutuklu sanıklarından Binbaşı Baycan Görücü, "Örgütle alakamız yoktur. Savcı 'yap' demiştir, idari amirlerim 'yap' demiştir, bu nedenle rapor hazırladık. Kimse, 'devlet sırrı' olduğunu söylememiştir. Şerefim, namusum üzerine söylerim ki, yasal olmayan bir şey yapmadım" dedi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden duruşmada, dün savunmalara girilmesi nedeniyle çıkan tartışmalara ve duruşmaya ara verilmesine dikkati çeken mahkeme heyeti başkanı Canel Rüzgar, sanık avukatlarının makul bir zamanda taleplerini dile getirmesi ve başka avukatların zamanının alınmaması gerektiğini söyledi.

Talep beyanlarının uzaması durumunda araya girmek zorunda kalacağını bildiren Rüzgar'a, sanıklardan Yurt Atayün ve Ömer Köse'nin avukatı Ömer Kavili itiraz etti. Kavili, mahkeme heyetinin, savunma makamının savunmasını kesemeyeceğini iddia etti.

Bunun üzerine yeniden konuşan Başkan Canel Rüzgar, "Biz kimsenin savunmasına karşı değiliz. Zaman sınırlaması da var. Reddi hakim talepleri gündeme geldiği için talep aşamasından sonra savunmalara geçilecek. 50 kişiden 20'si çok konuşursa, diğerlerinin de savunma hakkı kısıtlanmış olur. Herkes makul süreye uysun" dedi.

Duruşmada çıkan tartışmalar üzerine beyanı yarıda kesilen sanık avukatlarından Mehmet Sami Selçuk, talepleriyle ilgili beyanda bulunmaya devam etti.

Avukat Selçuk, dünkü duruşmada inzibatı bozduğunu iddia ettiği müşteki avukat Faik Işık ile ilgili işlem yapılmasına karar verilmesini talep etti.

- "Burası köy kahvesi mi?"

Avukat Selçuk'un 30 sayfalık beyanının 18. sayfasında kaldığını ve taleplerine oradan devam edeceğini söylemesi üzerine müşteki avukatlarının bulunduğu alandan itiraz sesleri yükseldi.

Bu sırada ayağa kalkan sanık avukatlarından Ömer Turanlı, bağırarak, "Dün birisi geldi bize 'çete' dedi. Bu nasıl olur? Burası köy kahvesi mi?" dedi. Müşteki avukatları da Turanlı'ya, "Bu nasıl bir tarz, yaptığınız avukatlığa yakışıyor mu?" diye seslendi.

Tartışmaların uzaması üzerine araya giren Rüzgar, "Kimseye söz hakkı vermedim. Kendi başınıza konuşmayın. Burayı ben yönetiyorum, oturun yerinize" şeklinde uyarıda bulundu. Avukat Turanlı'nın, "Sus, sus nereye kadar, tahrik ediliyoruz. 30 yıllık başkansınız, bu nasıl iştir" diye seslendiği Rüzgar, "30 yıllık başkan değilim ben" ifadesini kullandı.

Tartışmaların yatışmasından sonra beyanlarına devam eden avukat Selçuk, reddi hakim talebinde bulundu.

Söz alan tutuklu asker sanıklar Baycan Görücü, Vedat Sadak ve Yemliha Kale'nin avukatı Ramazan Bulut, müvekkillerinin jandarma kriminal dairede görev yaptıklarını ve sadece iki materyal üzerinde yaptıkları inceleme yüzünden tutuklu bulunduklarını savundu. Bulut, müvekkillerinin tahliyesini istedi.

- "Bizim tarafımızdan yapılmış bir ifşa yok"

Sanık askerlerin avukatlarından Durgut Can da müvekkillerinin, savcının talimatı üzerine tırlarda ele geçirilen iki materyalle ilgili rapor hazırladıklarını belirterek, "Ellerinde hiçbir iş yok. İki günde raporlarını hazırlıyorlar. MİT tırları ile ilgili bir emir gelmediği gibi MİT'in olduğuna dair şifahi bir bilgi dahi verilmiyor. Tesadüfen yaptıkları iş yüzünden şu anda tutuklu bulunuyorlar. Bu dosyayla ilgileri yoktur" şeklinde savunma yaptı.

Avukat Can, müvekkilleriyle ilgili dosyanın bu dosyadan ayrılarak Yargıtay'a gönderilmesini ve oradaki dosyayla birleştirilmesini talep etti.

Asker sanıkların avukatlarından Murat Kabakçı ise 8 aydır tutuklu olan müvekkillerinin tahliye edilmesini isteyerek, "Sadece resmi bilirkişilik yaptıkları için şu an tutuklu bulunuyorlar. Halen 'materyal' diyoruz, çünkü bizim tarafımızdan yapılmış bir ifşa yok. Niye buradayız, anlamış değiliz" dedi.

Duruşmada söz alan tutuklu sanıklardan Binbaşı Baycan Görücü, başkanı olduğu Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Daire Başkanlığına görev verilmesinin, materyalin cinsine bağlı olduğunu ve sarı kapaklı materyalleri kendi biriminin incelediğini söyleyerek, şunları kaydetti:

"Eğer parmak izi sorulsaydı başka bir birim inceleme yapacaktı. Biz bilirkişiyiz. 14 yıldır kriminal dairedeyim, doktora yapıyorum. Ben sahada görev yapmıyorum ki sahada olanları bileyim. Örgütle alakamız yoktur. Savcı 'yap' demiştir, idari amirlerim 'yap' demiştir, bu nedenle rapor hazırladık. Kimse, 'devlet sırrı' olduğunu söylememiştir. Şerefim, namusum üzerine söylerim ki, yasal olmayan bir şey yapmadım. 10 yaşındaki kızımın kahramanıyım. Bana 'Ölsem de gelemeyecek misin?' diyor. Görevde olduğumu söylüyorum. Yüzde bir de olsa masum olma şansımız varsa, elimizi, kolumuzu bantlayın da hiç değilse çocuklarımızın başında olalım."

Sanık Görücü de tahliyesini istedi.

Sanık avukatlarının talep ve beyanlarda bulunmaya devam ettiği duruşmaya bir süre ara verildi.

Haber Ara