Ülkede 28 Haziran'da düzenlenen cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda, iktidardaki muhafazakar Hukuk ve Adalet Partisinin (PİS) desteklediği ve yüzde 43 oy alan Duda ile Sol, Liberal ve Yeşillerin oluşturduğu Civic Platformunun (PO) desteklediği yüzde 30 oy alan Trzaskowski arasında başa baş mücadele bekleniyor.
İkinci tur öncesi yapılan son kamuoyu araştırmalarında, Duda'nın yüzde 50,9, Trzaskowski'nin ise yüzde 49,1 oy alması öngörülüyor.
- Seçim sonuçları AB ve ABD için de önemli
Seçimler Avrupa Birliği (AB), Rusya ve ABD için de önem arz ediyor.
İktidardaki muhafazakar PİS Partisi ve şu anki Cumhurbaşkanı Duda'nın başta hukuk, medya ve son olarak eşcinsellere yönelik aldığı kararlar AB içinde de ciddi tartışmalara yol açtı.
Bu durum AB'nin üstü kapalı da olsa desteğini Varşova Belediye Başkanı Trzaskowski'ye yöneltmesine yol açarken, Duda ve destekçilerinin ABD ile kurduğu iyi ilişkiler seçimin sonucuna etki edecek bir başka faktör olarak öne çıkıyor.
Bu arada, Polonya'da hem iktidar hem de muhalefet Rusya'yı ulusal güvenlik açısından tehdit olarak görüyor.
- Gelenekçi Duda'ya karşı liberal Trzaskowski
Uzmanlar, gelenekçi Duda'nın seçim kampanyasında, istikrar, iktidarla uyum ve daha fazla yatırım vaadiyle seçmenleri sandığa çağırdığını, muhalif Belediye Başkanının ise eşcinselleri de kapsayıcı daha liberal bir söylemle yarışı sürdürdüğü değerlendirmesinde bulunuyor.
Polonya uzmanı ve gazeteci Gabor Stier de pazar günü düzenlenecek seçimi, AA muhabirine değerlendirdi.
Seçim sonucunun önceden tahmin edilmesinin çok zor olduğunu belirten Stier, bazı adayların Trzaskowski'yi destekleyeceklerini açıklamasına rağmen mevcut Cumhurbaşkanı Duda'nın şansının Trzaskowski'ye göre biraz daha fazla göründüğünü söyledi.
Stier, Duda'nın özellikle köy ve küçük kentlerde ciddi desteği bulunduğunu, ayrıca halkın genel olarak hükümetten memnun olduğunu kaydederek, "Duda'nın avantajı halihazırda hükümetteki PiS'in başarılı ekonomi ve sosyal politikaları. Trzaskowski ise PİS'in izlediği siyaseti beğenmeyenler, büyük kentlerde yaşayanlar ve liberal kesimin desteğini almış durumda." diye konuştu.
Halkın seçimi ciddiye aldığına, 2015'teki seçimin ilk turunda katılım oranının yüzde 49, bu seçimin ilk turunda katılım oranın yüzde 64 gibi yüksek bir oranda gerçekleştiğine dikkati çeken Stier, ''Oy kullanmayanların büyük bir kısmı muhalif seçmenler. Bu yüzden şanslarının eşit olduğunu düşünüyorum. Aslında sonuç, kimin ne kadar seçmeni sandığa götürebilmesine bağlı çünkü ilk seçime katılım oranı yüzde 64'tü." ifadelerini kullandı.
Stier, gerçek mücadelenin birinci tur sonrası başladığını, eşit şansa sahip iki adayın her bir oya ihtiyaç duyduğunu dile getirerek, bu yüzden seçimin ikinci turuna kalamayan 9 adayın kime destek vereceğinin de seçim sonuçlarını etkileyeceğine işaret etti.
- Seçim sonucu kararsızlar belirleyecek
İlk turda oyların yüzde 13'ünü alan Szymon Holownia'nın destekçilerine Trzaskowski'ye oy vermeleri yönünde çağrıda bulunduğunu hatırlatan Stier, Duda'nın ise seçimi yüzde 6 oy ile tamamlayan Konfederasyon (Konfederacja) ittifakı adayı Krzysztof Bosak'ın seçmenlerini kendine hedef olarak belirlediğini kaydetti.
Stier ayrıca, ülkede yaklaşık yüzde 10'luk bir seçmen grubunun hala kararsız olduğunu seçimde bu oyların etkili olabileceğini sözlerine ekledi.