Dolar

32,4375

Euro

34,7411

Altın

2.439,70

Bist

9.915,62

Netanyahu ABD'ye bağımlılığını azaltma çabasında

Netanyahu ABD'ye bağımlılığını azaltma çabasında

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-11-11 15:29:50

Netanyahu ABD'ye bağımlılığını azaltma çabasında
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD yönetiminin güçlü desteğine rağmen, inişli çıkışlı seyreden ilişkileri nedeniyle uluslararası ortaklıklarını çeşitlendirerek gücünü artırmanın yollarını arıyor.

Foreign Affairs dergisinde yayımlanan, Chris Miller ve Rebecca Friedman Lissner'in kaleme aldığı makalede, ABD'yi eskisine oranla daha talepkar ve daha az faydalı gören İsrail yönetiminin, dış politikada yönünü Hindistan, Çin, Rusya ve Suudi Arabistan'a döndürdüğü, İran ile varılan nükleer anlaşmanın tek etken olmadığı bu gelişmede bölgesel faktörlerin önemli rol oynadığı kaydedildi.

Makalede, bölgesel manada geçmişte çeşitli tehditlerle karşı karşıya olan İsrail'in güvenlik algısındaki değişimin, son on yıldır Ortadoğu'yu bulandıran kaos ortamının ürünü olduğu vurgulandı. Irak'ta Saddam Hüseyin, Libya'da Muammer Kaddafi yönetimlerinin sonlanması, Suriye'deki yıkıcı iç savaşın Beşşar Esed rejimini askeri tehdit olmaktan çıkarması, bölge genelinde Sünnilerle Şiiler arasındaki çatışmalar ve Hizbullah ile Hamas'ın tüm bu gelişmeler karşısında zayıflamasının, İsrail'in güvenlik algısında değişimi tetiklediği ifade edildi.

Bölgesel gelişmelerin, İsrail yönetiminin ABD'nin askeri ve diplomatik nüfuzuna ihtiyacını azalttığına, İsrail'in iç siyasetinde de radikal sağ unsurları barındıran yönetimin, ABD'nin İsrail-Filistin sorununa iki devletli çözüm ısrarını kabullenmesi beklentisini düşürdüğüne dikkat çekilirken, Mart ayında dördüncü kez başbakan olan Binyamin Netanyahu'nun, seçimi Filistin devletini kurdurtmayacağı taahhüdüyle kazandığına atıfta bulunuldu.

Makalede, tüm bu gelişmeler ışığında ABD ile arasına mesafe koyan İsrail'in, Hindistan, Çin, Rusya ve Suudi Arabistan gibi ülkelerle ilişkilerini ticaret, silah satışı ve diplomasi yoluyla geliştirdiğine işaret edildi.

İsrail'in son dönemde çıkar ilişkisi kurduğu yeni ortaklarından Hindistan ile İslam karşıtı bir gündemi paylaştığı, iki ülke arasındaki silah ticaretinin büyüdüğü ve Hindistan'ın İsrail'den en fazla silah alan ikinci ülke olduğu kaydedildi.

Hindistan'ın, İsrail ile güçlenen ilişkisinin göstergesi olarak, İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarından çekilmesi ve başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletinin kurulmasını öngören BM Güvenlik Konseyi (BMGK) karar tasarısının oylanmasında çekimser kaldığı, yine Hindistan Başbakanı Narendra Modi'nin, Netanyahu seçimi kazandıktan sonra Twitter üzerinden İbranice "Mazel tov" (Tebrikler) mesajı gönderdiği hatırlatıldı.

İsrail'in son dönemde yakın ilişki kurduğu bir diğer ülkenin Çin olduğu, bu ülkenin İsrail'in ikinci büyük ticari ortağı haline geldiği, iki ülkenin 2014 yılında 4 milyar dolarlık müşterek yatırımla karşılıklı ticaret hacmini 11 milyar dolara yükselttiği belirtilen makalede, İsrail'in ABD'yi karşısına alarak, Çin'in desteklediği Asya Altyapı Yatırım Bankası'nın kurucu üyesi olduğuna dikkat çekildi.

Diğer yandan İsrail'in, Güney Çin Denizi'nde artan tansiyona rağmen Çin ile siber güvenlik ve teknoloji alanlarında işbirliğini artırmasının, ayrıca savunma bağlarını güçlendirmesinin, İsrail'in ABD ile ilişkilerini ciddi biçimde zedeleyeceği öngörüsünde bulunuldu.

İsrail ile Rusya arasında iş dünyasındaki ilişkilerin, Kremlin yönetiminin İran ve Suriye'ye silah satışlarına rağmen sürdüğü, her iki ülke liderlerinin İslam'ı temel alan bir siyasete karşı olduğu belirtilen makalede, İsrail ve Rus ordularının, Suriye üzerinde havada meydana gelebilecek kazalardan korunmak için kurduğu anında yardım hattının ve İsrail'in Kırım'ın ilhakını kınayan BM oylamasında çekimser kalmasının, karşılıklı menfaat ilişkisinin göstergesi olarak değerlendirilebileceği ifade edildi.

İsrail'in bunun yanı sıra Suudi Arabistan ile sessizce ve giderek büyüyen bir güvenlik ortaklığı inşa ettiği belirtilen makalede, İran'ın bölgedeki yükselişinin, Suudi Arabistan'ın artık İsrail ile temel güvenlik çıkarlarını paylaşması anlamına geldiği, iki ülkenin, istihbarat ve diğer alanlarda işbirliği yaptıklarına dair yaygın söylentilerin bulunduğu kaydedildi. Yine İsrail'in Demir Kubbe sistemini satmak için Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Umman, Katar ve Kuveyt ile görüşmeler yapması ilgi çekici bir gelişme olarak nitelendirildi.

Miller ve Lissner'e göre İsrail, bu yeni ortaklıkların tamamında ABD'nin kendisine sunmadığı yararlar sağlıyor.

Dış politikada İran'ın olası nükleer saldırısı ve İran destekli yakın terör tehditleriyle mücadeleye odaklanan İsrail'in başta Suudi Arabistan olmak üzere Arap ortaklarının, İran'a karşı koymaya hazır olduğuna, aynı zamanda ABD ile diğer Batı ülkelerinin tutumlarıyla kıyaslandığında İsrail'in yeni dostlarının Filistin konusunda seslerinin daha az çıktığına işaret edildi.

Haber Ara