Yabancı uyrukluları taşıyan teknenin batması sonucu kaybolan 15 kişiden bir kız çocuğunun daha cesedine, akşam saatlerinde ulaşıldı. Kız çocuğunun cesedi, Çatalada yakınlarında dalış ve yürüyüş için giden avukat ve amatör balıkçı Göray Karadut tarafından bulundu.
Karadut'un haber vermesi üzerine kısa sürede bölgeye gelen Bodrum Sahil Güvenlik Komutanlığına bağlı ekipler, kayalıklar arasına sıkışan kız çocuğunun tanınmaz hale gelen cesedini alarak bota taşıdı. Batan tekneden sağ kurtulan Nirvan Hassan'ın teşhisi üzerine adının Sena olduğu öğrenilen çocuğun cesedi, Bodrum Devlet Hastanesi Morguna götürüldü.
Yaşadıklarını gazetecilere anlatan Göray Karadut, çok üzücü bir görüntüyle karşı karışa kaldığını söyledi.
Yılardır bölgede dalış yaptığını anlatan Karadut, "Son bir kaç yıldır da kıyılarda denizin altında mültecilerden kalma birçok eşya görüyoruz. Bir ayakkabı gördüğümde ilk baktığım şey ayakkabının içinde bir ayak var mı oluyor. Bizde artık böyle bir kaygı oluştu" dedi.
- "Bugün korktuğum başıma geldi"
Hep düşündüğü şeyin bugün başına geldiğini ifade eden Karadut, yaşadıkları o anları şöyle anlattı:
"Bugün de korktuğum başıma geldi. Bugün buralarda hava çok sertti ve keşişlemeden esiyordu. Çataladası kuytu kalıyordu o yüzden bölgeye yürüyüşe ve dalışa gittim. Kıyıda yürürken önce ayakkabısını fark ettim. Sonra küçük bir çocuk olduğunu anladım. Sonra Sahil Güvenlik ekiplerine haber verdim. Onlar da hızlı bir şekilde geldiler ve çocuğu götürdüler."
Savaşın tüm insanlara çok yakın olduğunu dile getiren Karadut, "Dünya artık çok küçüldü. Başka ülkelerdeki savaşlar sizden ne kadar uzak olursa olsun yanınıza geliyor. Artık yaşadığınız köye, şehre geliyor" ifadesini kullandı.
Paris'te yaşanan saldırılara da değinen Karadut, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Paris'te, savaştan çok uzak olduğunu düşünen insanlar, kafede otururken bu savaşın nasıl bir şey olduğunu yaşadılar. Büyükşehirlerden kaçıp buralara yerleşen birçok arkadaşım var, huzur içinde yaşamak isteyen. Çok uzaklarda olduğunu düşündüğümüz savaşın etkilerini, savaşın ölü çocuklarını buralarda görüyoruz. Bu çok üzücü bir şey. Hiç kimse savaş bizden uzak diye düşünmesin. Herkes elinden geleni bu konuda yapmak durumunda. Barış için yapmak gerekiyor. O yüzden artık dünyadaki her birey savaşların olmaması için elinden geleni yapmak zorundadır."
