Mecliste gazetecilerin sorularını yanıtlayan Akçay, İçtüzük değişikliğine ilişkin soru üzerine, İçtüzük çalışmalarıyla ilgili toplantıya kendisinin katılacağını belirterek, yarınki toplantıda diğer partilerin grup başkanvekilleriyle bir araya geleceğini aktardı.
Öncelikle AK Parti'nin bu konudaki önerisini almak istediklerini dile getiren Akçay, MHP olarak, Anayasa niteliğinde olan ve demokrasinin işleyişini sağlayan İçtüzük'ün iktidar ve muhalefetin ortak görüşüyle ve işbirliğiyle hazırlanması gerektiğini ifade ettiklerini vurguladı.
Akçay, şöyle devam etti:
"Dün, bugün ve yarını dikkate alan, teamülleri, gelenekleri, görenekleri yok etmeden, demokrasinin ve parlamenter sistemin işleyişine engel olmayacak, onu kısıtlamayacak bir çalışma olmasını temenni ederiz. Elbette iktidarı da anlamak gerekir. Hükümetin ve iktidar grubunun çıkartmak istediği düzenlemeler olacaktır. Muhalefet olarak da buna anlayışla yaklaşıp yapıcı bir İçtüzük çalışmasını gerçekleştirmemiz gerekir. İktidarın da muhalefetin bu hassasiyetinden daha fazla olarak demokrasinin olmazsa olmaz şartının muhalefet olduğunu bilerek, muhalefetin sesini, denetim imkanlarını, yetkisini kısıtlamayacak bir tutum içerisinde olması gerekir. Yani bir orta yol bulunması ihtiyacı var. Bu ihtiyacın, zaruretin, tarafların iyi niyetiyle aşılacağına inanıyorum. Yani demokraside çare tükenmez."
Meclis TV yayınlarının ise eskiye oranla neredeyse yok denecek düzeye geldiğini savunan Akçay, İçtüzük tartışmalarında Meclis TV yayınlarına da bir açıklık getirilmesini istedi.
Milletvekillerinin canlı yayında milletin denetimine ve kontrolüne tabi olduğunu dile getiren Akçay, "Meclis televizyonunun yayınının tekrar eski haline getirilmesi hem demokrasiye hizmet edecektir, hem de milletvekillerine daha fazla çekidüzen verecektir." değerlendirmesinde bulundu.
-"Avrupa Parlamentosunu şiddetle kınıyorum"
Terörle mücadele kapsamında belediyelere kayyım atanmasına yönelik yapılması düşünülen düzenleme konusundaki değerlendirmesi sorulan Akçay, şu yanıtı verdi:
"Terörle mücadele kapsamında bilhassa Büyükşehir Yasası'nda yapılacak düzenlemelere sıcak bakmak isteriz. Çünkü özellikle bu Büyükşehir Yasası çıkarkenki eleştirilerimizden ve rezervlerimizden birisi de buydu. Son yaşanan hadiseler de gösterdi ki maalesef bazı belediyeler terör örgütlerinin terör eylemlerine destek vermektedir belediye imkanlarıyla. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Buna mani olacak yasal düzenlemelerin yapılması gerekir, bir de buna ilişkin belediye görevlilerinin ve başkanlarının bu tür faaliyetlerden men edilmesi gerekir."
Avrupa Parlamentosundaki terör örgütü sergisine ilişkin değerlendirmesi sorulan Akçay, şunları söyledi:
"Şiddetle kınıyorum. Maalesef Hükümetin, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının, bu konuda gerekli ve yeterli girişimleri yaptığını göremedik. Yani bu tür eylemlere baştan mani olunabilecekken mani olmayıp sonradan ortaya çıktığında da cılız tepkilerle yetinip ondan sonra gündemi değiştirmek şeklinde gidiyor. Fevkalade yanlıştır ve tehlikelidir bu Avrupa'nın yaptığı. Yani hem demokratik düzenden, hukuktan bahsedeceksiniz, etrafınıza, Türkiye'ye düzen, nizam, ayar vermeye kalkacaksınız, ondan sonra terör örgütlerine açık açık destek vereceksiniz. Bu çok büyük bir çelişkidir, tutarsızlıktır, inandırıcılıktan da tamamen uzaktır."
-"Milletimiz bu konuda son derece tepkili"
Başbakan Binali Yıldırım'ın, muhalefet liderlerinin, Suriyelilere vatandaşlıkla ilgili söylemi konusundaki eleştirileri hatırlatılan Akçay, şu görüşleri ileri sürdü:
"Sayın Başbakanın konuşmalarını izledim. Yanlış, ilkesiz, tutarsız ve sorumsuz bir değerlendirme. Dolayısıyla Sayın Başbakan sapla samanı karıştırmasın. Öncelikle otursun, Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'nin, Suriyelilerle ilgili dünkü konuşmasını yeniden izlesin ve okusun. Orada bir tarih şuuru vardır. Dün, bugün, yarın perspektifi vardır. Kim olursa olsun, bu yaklaşım içerisinde meseleyi değerlendirmek lazım. Ama tabii iktidar partisi, adeta kendisini çaresizliğin girdabına terk etmiş, 'Hele bundan bir de oy da devşirirsem ileride' kaygısıyla Türkiye'nin sosyal, demografik, ekonomik yapısını tamamen değiştirecek, bozacak kısa, orta ve uzun vadede çok büyük sorunlara yol açacak adımlar atmaktan kaçınması gerekir."
Suriyelilerin, Türk vatandaşlığına kabul edilmesinin yanlış olduğunu savunan Akçay, bunun, Suriye'nin geleceği bakımından da yanlış olduğunu bildirdi.
Suriye'den gelen insanların statüsünün belli olmadığını belirten Akçay, "Bizim sözümüz doğrudur. Bu konularda eninde sonunda AKP, MHP'nin dediği noktaya geliyor. Bu Suriye ve Suriyeli meselesinde de eninde sonunda AKP, MHP'nin görüşüne gelecektir, gelmek zorundadır. Biz milletin sesine kulak veriyoruz. Çünkü milletimiz bu konuda son derece tepkili." dedi.
-"Bu örnek bir tutum ve davranıştır"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına ifade vermesine ilişkin soru üzerine Akçay, şu yanıtı verdi:
"Bu, öncelikle Türk demokrasisine, siyasetine, iktidar, muhalif bütün siyasi aktörlere ve bütün milletimize örnek bir tutum ve davranıştır. Genel Başkanımız bu konuda hiçbir gösteriş duygusuna kapılmadan, bugüne kadar olduğu gibi son derece mütevazi, asil bir şekilde iki divan üyesiyle birlikte mahkemeye gitti ve ifadesini verdi. Bu, bir kendine güvenin ve özgüvenin ifadesidir. Ayrıca son yıllarda iyice yerle yeksan olan yargıya güven konusuna da bir katkıdır. Türk demokrasisine olduğu kadar Türk yargısına da bir katkıdır. Güven kazandırmasını biz diliyoruz. Alnımız ak, başımız diktir. Genel Başkanımız Devlet Bahçeli de alnı ak, başı dik bir şekilde yargının önüne çıkmıştır. Bu bütün siyasilere örnek olmalıdır. Başta iktidar partisine örnek olmalıdır ve diğer 'Yargıdan kaçınırım, ben gitmem, zorla götürür' diyenlere de örnek olmalıdır."
Akçay, Başbakan Yıldırım'ın, Bahçeli'ye teşekkürünü ise kabul etmediklerini belirterek, "Sayın Başbakan, teşekkür etme konumunda, mevkiinde değildir. Takdiri milletimiz yapacaktır. Bu davranıştan Sayın Binali Yıldırım'ın alması gereken dersler ve örnekler vardır. Sayın Başbakan, bize teşekkür edeceğine, öncelikle hatırlatmak isteriz ki kendi yolsuzluk iddialarına muhatap olan bakanlarını yargıdan kaçırmaktan vazgeçsinler. Sen kime teşekkür ediyorsun? Git yargıya biz sana teşekkür edelim." ifadesini kullandı.
