MOBİSAD açıklamasında görüşlerine yer verilen MOBİSAD Başkanı Mustafa Kemal Turnacı, Kovid-19 sürecinde sağlık ve gıda hizmetinden sonra haberleşme hizmetinin de zaruri bir ihtiyaç olarak öne çıktığını belirterek, haberleşme sektörünün sorumluluğunun sağlık sektörü gibi fazla olduğunu kaydetti.
Sektör mensuplarının kesintisiz iletişim ve kamu hizmeti vermeye devam ettiğini aktaran Turnacı, "Sektörümüzde faaliyet gösteren uluslararası firmalarımızdan, Anadolu'nun herhangi bir kasabasındaki KOBİ'mize kadar tek yürek olmuş, bu hizmeti eksiksiz sunuyoruz." ifadelerini kullandı.
Turnacı, bu süreçte çeşitli çalışmalar yaptıklarını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Akıllardaki soru işaretini gidermek için bir danışma hattı oluşturduk. Bununla birlikte mobil uygulamamıza Sıkça Sorulan Sorular bölümünü dahil ettik. Böylece hem danışma hattı üzerinden hem de mobil uygulamamız üzerinden tüm sektör mensuplarının sorularına cevap veriyoruz.
Ayrıca Gelir İdaresi Başkanlığı'nın koronavirüs salgını nedeniyle firmaların mücbir sebep hükümlerinden faydalandırılması amacıyla hazırlanan Genel Tebliğ'de Perakende Ticaret ve Alışveriş Merkezleri grubu içerisindeki sektörlere telekomünikasyon sektörünün de dahil edilmesi için çalışmalar yürüttük. Yine sektördeki üç önemli operatörün çalışma saatlerinin düzenlenmesine yönelik çalışmalarına destek olduk."
- "Teknolojik ürünlerin satışı uzman kişiler tarafından gerçekleştirilmeli"
Gıda marketlerinin teknoloji ürünlerini satışa sunmasının piyasa fiyatlarının bozulmasına ve rekabet koşullarının olumsuz etkilenmesine sebep olduğunu belirten Turnacı, "Teknoloji ürünlerini satan firmaların gıda ürünlerini son tüketiciye ulaştırmasının hijyen, sağlık gibi sebeplerden doğru olmayacağı gibi; teknolojik ürünlerin de gıda marketlerinde satılması, çalışanların eğitim, donanım gibi konularda eksik kalacakları için olumsuz sonuçlar doğurur." değerlendirmesinde bulundu.
Turnacı, bu durumun vatandaşın ürünü aldıktan sonra etkili kullanamamasına sebep olduğunu aktararak, şu ifadeleri kullandı:
"Bizler domatesin yanında teknolojik ürünlerin alınmamasını, bunun yerine teknolojik ürünler hakkında uzman olan kişiler tarafından yani satış kanallarımızdan bu ürünlerin satışının gerçekleşmesini doğru buluyoruz. Marketlerin kendi işinin dışına çıkarak teknolojiyi satmalarının ülkemizin her bölgesine yayılmış esnaflarımızı da zora sokacağını ve ölçek ekonomisini ön plana çıkartarak istihdam kayıplarına sebep olacağını düşünüyoruz."
- "Taksit sınırlandırılması 6 bin 500 TL'ye çıkartılmalı"
Yaptıkları durum tespit çalışmalarında şu anda mevcut tedarik ve satış kanallarında takribi 20 milyar TL'lik bir stok yükü bulunduğunu gördüklerini belirten Turnacı, şunları kaydetti:
"Evde Kal' tavsiyelerinin olduğu bu dönemde sektörde ciddi trafik azalması ve satış düşüşü yaşanıyor. 170 bin istihdam sağlayan sektörümüzün istihdam kayıpları yaşamamasını hedeflerken karşılaştığımız bu stok yükü sektörümüzü zorluyor. Sektördeki stok yükü sebebiyle birçok firmanın zor durumda kalmasını önlemek, buna bağlı istihdam kayıplarının önüne geçmek, vatandaşlarımızın gerek iş gerekse de özel hayatında verimliliği artırmak amacı ile vatandaşlarımızın cep telefonuna kolay erişebilmesini sağlamanın koronavirüs sürecinde olumlu sonuçlar doğuracağını düşünüyoruz. Mevcutta uygulanan kademeli taksit sınırlamasının artan döviz kurlarını da göz önüne aldığımızda en önemli etken olabileceğini düşünüyoruz. Şu anda uygulanan 3 bin 500 TL ve üzeri 12 ay olan taksit sınırlandırmasının 6 bin 500 TL'ye çıkarılmasını izah ettiğimiz birçok sorunun önüne geçecek bir önlem olarak görüyoruz."
