Dolar

32,3735

Euro

34,7757

Altın

2.396,70

Bist

10.208,65

İSTİB Başkanı Kopuz: 'Fındıkta zihniyet dönüşümüne ihtiyacımız var'

'Fındıkta zihniyet dönüşümüne ihtiyaç var. Fındık Doğu Karadeniz'de antik dönemden beri üretiliyor. Cumhuriyet döneminde de hakkında defalarca kanun çıkarılmış ve üretimi teşvik edilmiş bir ürün. Coğrafi avantajımızın da etkisiyle fındıktaki liderliğimizi sürdürüyoruz'- 'Fındıkta üretim ve pazarlama ile ilgili temel sorunlarımız var. Üretimle ilgili en önemli sorunumuz verim düşüklüğü'

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-07-23 10:33:24

İSTİB Başkanı Kopuz: 'Fındıkta zihniyet dönüşümüne ihtiyacımız var'
İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali Kopuz, fındığın son günlerde sürekli fiyatıyla gündeme geldiğini hatırlatarak, "Asıl mesele daha derin, fındıkta zihniyet dönüşümüne ihtiyacımız var." ifadelerini kullandı.

İSTİB'den yapılan açıklamada, Ali Kopuz'un fındık fiyatları hakkında değerlendirmelerine yer verildi.

Türkiye'nin fındıkta dünya lideri olduğuna dikkati çeken Kopuz, "Fındıkta zihniyet dönüşümüne ihtiyaç var. Fındık Doğu Karadeniz'de antik dönemden beri üretiliyor. İlk ihracat 15'inci yüzyılda İspanya'ya yapılmış. Cumhuriyet döneminde de hakkında defalarca kanun çıkarılmış ve üretimi teşvik edilmiş bir ürün. Coğrafi avantajımızın da etkisiyle fındıktaki liderliğimizi sürdürüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.


- "Öncelikle verimlilik artırılmalı"


Fındıktaki liderliğimizin sürmesi ve fındıktan elde edilen gelirin artması içinse bir zihniyet dönüşümüne ihtiyacımız olduğuna inandığını belirten Kopuz, şunları kaydetti:

"Fındıkta üretim ve pazarlama ile ilgili temel sorunlarımız var. Üretimle ilgili en önemli sorunumuz verim düşüklüğü. FAO'nun verilerine göre fındıkta Türkiye'de dönüm başına alınan ortalama miktar 77 kilogram iken, İtalya'da 146, ABD'de 254 kilo. Bizdeki verim düşüklüğünün nedenleri ise bahçelerin bakımsızlığı, ağaçlarda gençleştirme ve seyrekleştirme yapılmaması, bizim bahçelerin makineli tarıma uygun olmaması, toprak analizi eksikliği ve doğru gübre kullanılmaması. Bu eksiklerimizin en önemli nedeni ise verasetle bahçelerin küçülmesi ve kentlileşme neticesinde bakım yapacak kimsenin kalmaması. İtalya ve ABD'de, dönümden, bizdeki miktarın iki hatta üç katı kadar mahsul alınıyor. Bu durum toprak yapısıyla da ilgili değil. Çünkü Türkiye'de de pilot bahçelerde, dünyadaki miktarlarda verim elde edilebiliyor. Dolayısıyla ilk ihtiyacımız olan üretimdeki verimliliği artırmak için yapılabilecekleri düşünmektir. Hükumetimiz birçok ürün gibi fındığa da destek veriyor. Belki bahçelerin ıslahı için de bir proje başlatmak yararlı olabilir."

Kopuz, fındıkla ilgili pazarlama sorunlarının çok boyutlu olduğuna işaret ederek, "Öncelikle fındığın ham madde olarak yurt dışına satılması, Türkiye'nin kazancının sınırlı olmasına yol açıyor. Bu soruna zaman zaman ihracatçının ön bağlantı yaptığı fiyatın yüksek olması eklenebiliyor. Bu durumda ihracatçı ile üreticinin çıkarları örtüşmüyor. Neticede her durumda kaybeden Türkiye oluyor. Bir diğer sorun da fındık alımında yıllardır tekelleşme olması." ifadelerini kullandı.

Fındıktaki pazarlama sorunlarının bir kısmının serbest piyasa şartlarında çözülebileceğini, ancak katma değerli bir ürün haline gelmesi için tüm paydaşların yapabileceği şeyler olduğunu belirten Kopuz, şöyle devam etti:

"Fındık, tüm dünyada çok sevilen ve tüketilen bir ürün. Fındık ezmesi ve kakaolu fındık kreması ise en bilinen katma değerli ürünler. Bunun yanında kıyılmış, dilinmiş ve öğütülmüş olarak çikolata sanayinde, bisküvi, pasta, dondurma yapımında kullanımı yüzde 80'lere ulaşıyor. Öte yandan fındık yağı ilaçtan kimya sanayine kadar birçok alanda kullanılıyor. Tabii buradaki püf noktası kimin kullandığıdır. Biz fındığı ham madde olarak satarak elde edebileceğimiz gelirin en azını elde ediyoruz. Oysa örneğin fındık ezmesi haline getirerek satan ülkeler bundan en büyük geliri elde ediyorlar. Biz bu kısır döngüden kurtulmalıyız. Fındıktan elde edeceğimiz en yüksek geliri elde etmek için çabalamalıyız."

Haber Ara