Eski Mısır Basını Yüksek Kurulu Genel Sekreter Yardımcısı ve Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) yöneticilerinden Kutub el-Arabi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Hollanda'nın Türkiye'ye yönelik tavrını şiddetle kınadı.
Arabi, Avrupa'nın Türkiye karşıtı bir tutum izleyerek, anayasal reformlar aracılığıyla siyasi ve ekonomik istikrara yürüyen bu ülkenin ilerleyişini engellemeyi hedeflediğini savundu.
Londra'da ikamet eden İhvan yöneticilerinden Muhammed Sudan da Hollanda'nın Türk vatandaşlara yönelik tutumunun kabul edilemez olduğunu ifade ederek, Avrupa ülkelerinin bu tür uygulamalarının diplomatik teamüllere ve uluslararası hukuka aykırı olduğunu kaydetti.
İslami eğilimli muhalif Selefi Cephesi'nin Siyasi Bürosu üyesi Mustafa el-Bedri de Hollanda'nın tutumunu, "Batı'nın demokrasi gerçeği ortaya çıktı." şeklinde yorumladı.
Avrupa'nın "halk iradesi"ni diline pelesenk ettiğini ancak isteklerine aykırı halk iradesi ortaya çıkınca aksi tutum sergilediklerini ifade eden Bedri, "Türkiye'deki gelişmeler onları çok gazaplandırıyor. Çünkü Türkiye, onlara itaati reddeden bağımsız bir yöneticinin izinde emin adımlarla ilerliyor." değerlendirmesinde bulundu.
Hollanda ile Türkiye arasındaki diplomatik krize tepki gösteren muhalif Asalet Partisi Genel Başkanı İhab Şeyha da bu tutumun, her fırsatta insan hakları, demokrasi ve diğer ülkelerin iç işlerine müdahale edilmemesinden dem vuran Avrupa'nın "ahlaki sisteminde çöküşü" ifade ettiğini belirtti.
El-Cemaat'ul İslamiyye'nin Basın Müsteşarı Halid eş-Şerif de Batı'nın Türkiye'nin kalkınmasını istemediğini savunarak, Hollanda'da yaşananların Türkiye'nin iç işlerine apaçık bir müdahale olduğunu söyledi.
