Günay, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
HDP Eş Genel başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar'ın 1 Haziran'da İstanbul'da partilerinin yeni döneme ilişkin tutum belgesini açıkladıklarını hatırlatan Ebru Günay, şöyle konuştu:
"Tutum belgemizle 9 ana başlıkta, yaşananlardan rahatsız olan, kaygı duyan, mevcut durumun değişmesini isteyen toplumsal kesimlere ve muhalefete ortak mücadele çağrısında bulunmuştuk. Biz Türkiye'deki demokratik muhalefetin bu kötü gidişatı değiştirebileceğine inanıyoruz. Bu konuda kendimize, halkımıza, tarihsel birikimimize ve toplumsal mücadele dinamiklerine güveniyoruz."
Partilerinin kurulduğu günden beri siyaseti değiştirecek akışkan ve dinamik bir politika izlediğini ifade eden Günay, "Yıllardır bize ve partimize yönelik ağır imha ve tasfiye saldırıları aslında bu gücümüzden kaynaklanıyor." diye konuştu.
Parti olarak "Demokratik Mücadele Programı" başlattıklarını ifade eden Ebru Günay, haziran, temmuz ve ağustos aylarını kapsayan 3 aylık bu programın ilk aşamasının bir aylık şekilde planlandığını ifade etti.
Programın ilk aşamasında Iğdır, Kars, Batman, Siirt gibi il merkezlerinin Eş Genel başkanlar ve beraberindeki heyetler tarafından ziyaret edildiğini, karşılıklı istişareler yapıldığını kaydeden Günay, ikinci aşamanın ise "Darbeye karşı demokrasi yürüyüşü" olduğunu belirtti.
HDP Sözcüsü Günay, "Bu eylem 15-20 Haziran tarihleri arasında olacak şekilde planlanmıştır. Yürüyüşün biri Edirne, diğeri Hakkari olmak üzere iki koldan başlayıp, Ankara'da sonlanacaktır." dedi.
Yürüyüşü düzenlerken salgın riskini halkın sağlığını da düşündüklerini ifade eden Günay, salgın tehlikesine karşı her türlü tedbiri aldıklarını söyledi.
Ebru Günay, şunları kaydetti:
"Maske, mesafe, hijyen konusundaki bütün hazırlıklarımız hassasiyetle yerine getirildi ve getirilmeye devam ediliyor. Bu vesileyle halkımıza da sağlığına dikkat ederek, azami hassasiyet göstererek demokratik tepkilerini en üst düzeyde gösterme çağrısı yapıyoruz."
Günay, Siyasi Partiler Kanunu ve baraj tartışmalarının tamamının, HDP'nin yükselişini engellemeye yönelik olduğunu da savundu.
