Ghena'nın sessiz dünyasındaki en önemli ses babası
Suriyeli Osamah Othman, doğuştan yüzde 80 oranında işitme kaybına sahip sekiz yaşındaki işitme engelli kızı Ghena'nın hayatını daha iyi bir hale getirmek için her türlü fedakarlığı yapıyor.
4 Yıl Önce Güncellendi
2020-06-21 11:59:17
Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (SGDD-ASAM) Yalova Sürdürülebilir Yaşam Merkezi'nin sunduğu hizmetlerden yararlanan iki çocuk babası, 30 yaşındaki Suriyeli Osamah Othman fedakar babalardan sadece bir tanesi. Osamah, sekiz yaşındaki işitme engelli kızı Ghena'nın hayatını daha iyi bir hâle getirmek için her türlü fedakârlığı yapıyor. Doğuştan yüzde 80 oranında işitme kaybına sahip Ghena ile babasının birbirlerine duydukları sevgiyi ve bağlılığı anlatmak için kelimelere ihtiyaçları yok. Ghena'nın sessiz dünyasındaki en önemli ses, babası. Osamah, ailesinin geçimini sağlayabilmek ve Ghena için en iyi şartları mümkün kılmak için sanayide çalışıyor. Böylelikle hem evini geçindiriyor hem de Ghena'nın sağlığı için gerekli olan parayı kazanmaya çalışıyor.
Aile, Ghena'nın işitme kaybını o henüz altı aylıkken keşfetti. Dedesiyle oyun oynarlarken Ghena, dedesinin masaya vurarak ses çıkarmasına herhangi bir tepki vermeyince, dedesi onun işitme sorunu olmasından şüphelendi. Doktorun yolunu tutan aile, kızlarının işitme engelini öğrendi. Osamah, Suriye'deki iç savaşa Ghena'nın hastalığı da eklenince eşi ve kızıyla birlikte 2016 yılında Türkiye'ye geldi. Suriye'de karşı karşıya kalmış oldukları zorluklar onları göç etmeye itince; aile, Ghena'nın ihtiyaç duyduğu ilaçlara ve tedaviye ulaşabilmesi ve sağlık hizmetlerinden faydalanabilmesi için Yalova'da yaşayan akrabalarının yanına taşındı. Birlikte yeni bir ülkede yepyeni bir hayata başladılar ve Osamah'ın ailesi için elinden gelenin en iyisini yapma tutkusu sayesinde yeni bir düzen kurmayı başardılar.
Akrabaları aracılığıyla sanayide işe girmeyi başaran Osamah, "Ghena için daha iyi olacağını düşündüğümüzden Türkiye'ye geldik" diyor. Suriye'deki durumlarını Osamah, "Kızım Ghena'nın ilaçları Suriye'de çok pahalıydı. Hem ilaçlara hem de tedaviye erişim çok zordu" sözleriyle anlatıyor. Türkiye'ye ilk geldiklerinde edinmeyi başardıkları ilk birikim ile Ghena için işitme cihazı alan aile, cihaz takıldıktan sonra hüsrana uğradı çünkü alet Ghena'nın duymasına yardımcı olmadı. Yine de gelecek günlere umutla bakan Osamah, "Türkiye'de yaşam Suriye'ye nazaran çok daha iyi ve burada hayat var, devam ediyor. Kızım Ghena okula gidebiliyor" şeklinde konuştu. Bir göçmen ve bir baba olarak ailesi için tüm zorluklara göğüs germeye çalışan Osamah'ın tek dileği, kızını ameliyat ettirebilmek: "Ghena için tek hayalim onu ameliyat ettirebilmek, onunla konuşabilmek istiyorum ve onun da beni duyabilmesini istiyorum" dedi.
Aile, Türkiye'ye geldikleri ilk günden bu yana akrabalarının yönlendirmesi üzerine ulaştıkları SGDD-ASAM'dan danışmanlık desteği alıyor. Osamah, kızı Ghena'yı düzenli olarak SGDD-ASAM'ın Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Yalova Sürdürülebilir Yaşam Merkezi'nde düzenlenen etkinliklere götürüyor. SGDD-ASAM bünyesinde psikolojik destek de alan Ghena, dernekte çocuk gelişimi açısından değerlendirildi ve işitme engeli dışında bir problemi olmadığı tespit edildiğinde eğitim hayatına zamanında başlaması konusunda teşvik edilerek okula kayıt edildi.
Mültecilerin Sosyal Uyumu projesi Program Koordinatörü Hanen Çiftdoğan, "Aslında danışanımız ve kızının hikayesi çocuklarının sağlığı ve can güvenliğini ilk sıraya koyarak ülkemize gelmiş birçok mülteci ile çok benzer. Sadece mülteci de değil, kırdan kente ya da küçük şehirden büyük şehre ailesi ile birlikte göç eden ve bu süreçte sevdiklerini iyiliğe eriştirmek adına kendisini en zor şartların altına sokmaktan çekinmeyen babaların hikayesi hep benzer" diyor. Dernek bünyesinde yürütülen çeşitli etkinliklere değinen Çiftdoğan, "13 şehirde Avrupa Birliği desteği ile yürütmekte olduğumuz Mültecilerin Sosyal Uyumu projemizde SGDD-ASAM olarak bu benzerliklerin birleştirici olması, uyumlu bir toplumda yaşayabilmemiz adına birçok etkinlik ve eğitim düzenliyoruz. Babaların hem kendi dertleri hem de çocuklarının karşılaştıkları sıkıntıların çözümü için bizlere danışıyor olması, bizlere bu uyumu yakalamayı arzulayan toplumun bir parçası olabildiğimizi düşündürüyor" dedi.
Haber Ara