Dolar

32,3374

Euro

34,8108

Altın

2.390,60

Bist

10.276,88

Geçici Bakanlar Kurulu toplantısı

Geçici Bakanlar Kurulu toplantısı

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-09-01 21:16:52

Geçici Bakanlar Kurulu toplantısı
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, 20 Temmuz'da Suruç'taki katliamla başlayan süreçte, terörün alabildiğince artmış olmasının herkesi derinden yaraladığını belirterek, "Buradan bir kere daha bir barış çağrısı yapmayı, hükümetimiz adına bir sorumluluk olarak hissediyorum" dedi.

Kurtulmuş, Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında Çankaya Köşkü'nde düzenlenen Geçici Bakanlar Kurulu'nun ilk toplantısının ardından, gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, 63. Hükümetin ilk Bakanlar Kurulu toplantısını yaptıklarını belirterek, yeni hükümetin hayırlı olması temennisinde bulundu.

Mevcut hükümetin Türkiye'de bir ilk olma özelliğine sahip olduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Türkiye demokrasi tarihinin ilk örneğini böylece veriyoruz, geçici bir seçim hükümetiyle. Bu hükümetin dört tane temel özelliği var. Bunlardan bir tanesi, Anayasa'nın 114. ve 116. maddelerine göre kurulmuş bir hükümet olması. Yani Sayın Cumhurbaşkanımızın görevlendirilmesiyle yapılmış olan bir seçim hükümeti olması. Bu özelliğiyle bir ilktir. Bu tecrübeyi Türkiye olarak yaşıyoruz. Şuna da şükrederek ifade etmek isterim ki Türkiye'de işleyen bir demokrasinin var olduğunu, bu hükümetin kurulmuş olması da bugün ilk Bakanlar Kurulu toplantısını son derece başarılı şekilde gerçekleştirmiş olması, Türkiye'de işleyen bir demokrasinin var olduğunun da bir göstergesidir" şeklinde konuştu.

Süresi içinde bir koalisyon kurulamadığı için Anayasal sürecin işlediğini ve Türkiye'nin hükümetsiz kalmadığını dile getiren Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Türkiye yönetimle ilgili bütün işlevini 63. Hükümet vasıtasıyla devam ettirebilecek imkana kavuştu. Dolayısıyla bunun ilk örnek olması, gerçekten uygulamalar bakımından da önemli olacaktır. Ben bu anlamda hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. Bu hükümetin ikinci temel özelliği, Anayasal bir zorunluluktan kaynaklanıyor olması. Yani bir koalisyon kurulmuş değildir, Anayasal zorunluluk çerçevesinde Sayın Cumhurbaşkanımız, AK Parti Genel Başkanı sıfatıyla değil, milletvekili olarak Sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu'nu görevlendirmiş ve Sayın Başbakanımız da Anayasal zorunluluğun gereği olarak ilgili arkadaşlara, şu anda Bakanlar Kurulu'nu oluşturan isimlere bireysel olarak teklifte bulunmuş ve teklif bazı arkadaşlar tarafından kabul edilmiş, bazı arkadaşlar tarafından kabul edilmemiştir. Dolayısıyla bu teklifi kabul ederek bugün 63. Hükümette yer alanlar da bireysel sorumluluk çerçevesinde bu hükümetin içinde yer almaktadır."

- "63. Hükümet görevlerini istisnasız sürdürecektir"

"Bu hükümetin üçüncü temel özelliği, toplumun çok geniş kesimlerini, farklı siyasi kanatlardan olan insanları temsil edebiliyor olmasıdır. Temsil yeteneğinin geniş ve güçlü olmasıdır" ifadesini kullanan Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Bu çerçevede Bakanlar Kurulu içinde yer alan bakan arkadaşlarımızın her biri eşit özelliklere, haklara ve eşit sorumluluklara sahiptir. Bu çerçevede bu eşit sorumluluğunun gereği olarak da ümit ediyorum ki bu süre içinde, bugün ilk toplantıda onu açıkça gösterdi, uyum içinde, üzerine düşen Anayasal zorunluluğunu yerine getirecek ve 63. Hükümet Türkiye'de bu yüksek temsil niteliğinin verdiği güçle görevlerini istisnasız sürdürecektir. Bu hükümetin dördüncü temel özelliği ise bu ülkeyi sükunetle ve suhuletle seçime götürme görevi olmasıdır. Bu hükümetin en temel görevi budur. Bir taraftan yönetimde boşluk bırakmamak için üzerine düşen bütün sorumlulukları yerine getirecek ama aynı zamanda bu hükümet, temel görevi itibarıyla da inşallah demokratik kural ve kuruluşlarını işleterek, güvenliği sağlayarak Türkiye'yi güvenlik içinde seçime götürmekle yükümlüdür. Bu temel özelliklerinin bilincinde olan bir hükümet, görevlerini harfiyen yerine getirecektir."

- "Barış çağrısı yapmayı, hükümetimiz adına sorumluluk olarak hissediyorum"

Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu'nun 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde toplandığına işaret ederek, "Bugün güzel bir günde toplanmış olduk, 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde toplandık. Bu vesileyle bütün milletimizin, insanlığın dünya barış gününü kutluyorum. Barış gününün bütün dünyada ve ülkemizde, çevremizde, çevremizdeki bütün ülkelere barış getirmesi için yeni soluk getirmesini, yeni anlayış getirmesini temenni ediyorum" diye konuştu.

"Özellikle 20 Temmuz günü Suruç'ta başlayan katliamla birlikte süren süreçte, terörün alabildiğince artmış olması, ölümlerin insani kayıpların ortaya çıkmış olması, hepimizi derinden yaralıyor" diyen Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu vesileyle buradan bir kere daha bir barış çağrısı yapmayı, hükümetimiz adına bir sorumluluk olarak hissediyorum. Bütün Bakanlar Kurulu'ndaki arkadaşlarımız adına da barış günümüzü hem kutluyor hem de barış günü vesilesiyle silahların susturulmasını, silahların gömülmesini ve bu topraklarda bin yılı aşkın süredir kardeşçe yaşayan milletimizin kıyamete kadar barış içinde, esenlik içinde yaşamasını sağlayacak sözlere de eylemlere herkesin sahip olmasını diliyoruz."

Kurtulmuş, ayrıca toplantıda, Artvin Hopa'daki sel felaketi, Milli Eğitim Bakanlığının okullarının açılması öncesindeki durumu, 2016 bütçesiyle ilgili gelişmelerin görüşüldüğünü anlattı.

- Artvin'deki sel felaketi

Hopa'da ortaya çıkan sonuç ve bu sonuçtan çıkarılan derslerle hem Doğu Karadeniz'de bölgesel olarak yapılabilecekler hem de genel olarak Türkiye'nin afet risklerini gözden geçiren uzun detaylı bir görüşmeyi gerçekleştirdiklerini kaydeden Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Maalesef, 8 vatandaşımızı kaybettik. Halen 3 vatandaşımız bulunamadı. 20 yaralımız oldu. Bunlardan şu anda 8 tanesinin halen hastanelerde tedavisi devam ediyor. Yarım saat içerisinde AFAD'dan bölgedeki ekipleriyle, diğer ve bütün kurum ve kuruluşlarımızla, yarım saat içinde afetten sonra müdahale edebildi ve afetten sonraki müdahale sürecinde çok başarılı çalışma yürütüldü. Bu çalışmaları yerinde yürüten Orman ve Su İşleri Bakanımız Veysel Eroğlu Bey'e ve Sayın Valimize ve bütün ilgili kamu kurum kuruluşlarının yöneticilerine, AFAD'dan mensuplarına da buradan teşekkürü bir borç biliyorum. Bu süre içinde 882 personel, 284 araç ve 2 helikopterle olaya müdahale edildi."

Kurtulmuş, Artvin'e sel felaketi dolayısıyla 10 milyon lirası Başbakanlık, 1 milyon lirası da AFAD'dan olmak üzere toplam 11 milyon liralık ödenek gönderildiğini belirterek, "Bu çerçevede bin 601 afetzedenin 50,7 milyon dolarlık bir zarar tespiti bugüne kadar yapıldı. İnşallah zarar tespitleri 4 Eylül'e kadar yapılacak ve bu insanlarımızın mağduriyetleri giderilmeye gayret edilecektir" dedi.

Afetten sonra orta vadede ve seri bir şekilde yapılması gereken işlerin tespit edildiğini dile getiren Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Bunlardan bir tanesi, artan yağışlar, iklim değişiklikleri devam ettiği sürece daha fazla problem olmaya devam edecek. Özellikle Doğu Karadeniz bölgemizde, sel ve heyelan riskinin arttığını, yapılaşmadan, dere ıslahlarından ve köprülerin neden olduğu bir takım olumsuz etkilerden hep beraber bahsettik ve bunları tespit ettik. Şimdi hemen orta vadede, bu anlamda hem deprem, heyelan ve sel risklerinin bütün Türkiye çerçevesinde yeniden güncellenmesi hem de Doğu Karadeniz bölgemizdeki bu sel ve heyelan riskinin güncelleneceği adımların atılması hedefimiz içindedir. Yine aynı şekilde dere ıslahı ve köprülerin gözden geçirilmesiyle ilgili de Başbakanlık Müsteşarı başkanlığında kurumlar arasında bir koordinasyon sağlanacak ve bu ortada vadede hemen giderilmeye çalışılacaktır. Bunun yanı sıra bu bölgede felaket bölgesinde vatandaşlarımızla ilgili olarak, çiftçilerimizin uğradığı zararlar da karşılanacaktır. Bunlar da tespit edilip kendilerinin zararları giderilmeye çalışılacaktır. Ayrıca esnaf ve sanatkarlarımızın banka, kamu bankalarına borçları ve SSK'ya borçları ötelenecek, ertelenecek."

(Sürecek)

Haber Ara