Dolar

32,3374

Euro

34,8108

Altın

2.390,60

Bist

10.276,88

Gazi Üniversitesi otizme dikkat çekti

Nisan ayının 'Otizm Farkındalık Ayı' olması dolayısıyla Gazi Üniversitesi düzenlediği etkinliklerle otizme dikkat çekiyor.

8 Yıl Önce Güncellendi

2017-04-04 16:58:24

Gazi Üniversitesi otizme dikkat çekti
Nisan ayının 'Otizm Farkındalık Ayı' olması dolayısıyla Gazi Üniversitesi düzenlediği etkinliklerle otizme dikkat çekiyor.

Otizm hastalığına dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla Gazi Eğitim Bilimleri Enstitüsü ve Öğrenme Gelişim Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÖGEM) işbirliğinde düzenlenen 'Otizm Spektrum Bozukluğuna Müdahale Üniversite, Devlet Politikaları ve STK'lar' konulu panel Mimar Kemaleddin Salonunda gerçekleşti.

"Toplumun her kesiminde otizm konusunda farkındalığın oluşması bakımından üniversitelerimize de büyük bir sorumluluk düşmekte"

Burada konuşan Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Uslan, Gazi Üniversitesinin birçok etkinliğe ev sahipliği yaptığını belirterek, "Günümüzde toplumun her kesiminde otizm konusunda farkındalığın oluşması bakımından sivil toplum kuruluşlarımıza, vakıflarımıza olduğu kadar üniversitelerimize de büyük bir sorumluluk düşmekte. Gazi Üniversitesi, bu konuda bir sorumluluğu büyük bir sorumluluk bilinci içinde yerine getirmektedir. Gazi Üniversitesi, 27 Mart 2017 tarihinde uluslararası derecelendirme kuruluşları tarafından yapılan açıklamada, dünya sıralamasını yapan 10 derecelendirme kuruluşunun 9'unda yer alan, Türkiye'de 5, Ankara'daki 4 üniversiteden birisidir. Gazi Üniversitesinin ilk olma özelliğini taşıdığı alanlardan birisi de özel eğitim alanıdır zira ülkemizde ilk kez özel eğitim öğretmeni yetiştiren ve özel eğitim öğretimi yapan lisans programı, Özel Eğitim Bölümü 1952 yılında merhum Doç Dr. Mithat Enç hocamız önderliğinde kurulmuştur. Türkiye'deki özel gereksinimli çocuk ve gençlere sunulan uygulamaların geliştirilmesinin yanı sıra onlara toplumsal olarak modellik edebilecek, bilimsel katkılar sunan bir üniversite de olagelmiştir. Lisans ve yüksek lisans programlarımızda yetiştirilen özel eğitim öğretmenleri ülkemizin çeşitli yerlerinde hem yeni nesillerin akademik dünyada yetiştirilmesine katkı sunma noktasında hem de özel eğitim alanında ülkemizin çeşitli kentlerinde hizmet verme noktasında önemli bir sorumluluğu Gazi Üniversitesi üstlenmiştir" ifadelerini kullandı.

"Enstitümüzün görevi, bilgiyi üretmek kadar onu yaygınlaştırarak toplumsal hizmet görevinde de bulunmaktır"

Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ülkü Eser Ünaldı, üniversitelerin ve enstitülerin tek görevinin bilgiyi üretmek ve onu kullanmak olduğunu düşünmediklerini vurgulayarak, "Üniversitemizin doğal olarak enstitümüzün görevi, bilgiyi üretmek kadar onu yaygınlaştırarak toplumsal hizmet görevinde de bulunmaktır. Bu toplum toplumsal hizmet görevinin en önemli ayaklarından bir tanesi de farkındalık oluşturmaktır. Dolayısıyla enstitümüz farkındalık oluşturmaya büyük gayret sarfetmekte ve bunu en önemli görevlerinden biri olarak kabul etmektedir. Bu bağlamda otizmde de farkındalığın önemli olduğu kanaatini taşıdığımız için ve bunun bilimsel gerekliliğine inandığımız için Otizm Farkındalık Ayı kapsamında bir etkinlik düzenlemeye karar verdik ve Gazi Üniversitesi Öğrenme Gelişim Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü ile işbirliği yaparak panelimizi gerçekleştirdik. Panelimizde; otizmde erken teşhis, erken tanı, tedavi yöntemleri ve bunun önemi üzerinde durulacak, bu bağlamda panelimizin faydalı olacağına yürekten inanıyorum" şeklinde konuştu.

"Ülkede yaşayan her bir vatandaşın bu çocukların ve ailelerinin katıldığı sosyal yaşam alanlarında daha hoşgörülü olmaları gerektiğine vurgu yapmak istiyoruz"

Panelde özellikle vurgulamak istedikleri konunun otizmin toplumsal farkındalığını oluşturmak olduğunu söyleyen Gazi Üniversitesi Öğrenme Gelişim Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Vekili Doç. Dr. Selda Özdemir ise şunları kaydetti:

"Özellikle otizmin erken semptomlarının insanlar tarafından daha iyi bilinmesine çok önem veriyoruz. Öte yandan otizmli bireylerin toplumsal yaşama katılmaları, toplumsal hayatın her alanında yerlerini almaları dolayısıyla ülkede yaşayan her bir vatandaşın da bu çocukların ve ailelerinin katıldığı sosyal yaşam alanlarında bazen daha farklı davranışlar gözlemleseler de daha hoşgörülü olmaları gerektiğine özellikle vurgu yapmak istiyoruz. Çünkü otizmin temel problem alanı sosyal iletişim güçlüğü, sosyal uyum problemleri, sosyal ortamlarda nasıl davranılacağını algılamada, anlamada sınırlılıklar ve uygun tepki üretmede bir takım sınırlılıklar ancak bunu çözmenin en etkili yolunun da bu bireylerin, gençlerin, çocukların çok daha fazla sosyal hayata katılmaları olduğunu ifade ediyoruz. Bu kapsamda üniversitemizde ev sahipliği yaptığımız panelin hem erken farkındalığı destekleme konusunda hem de toplumsal hoşgörüyü desteklemede önemli etkileri olacağını düşünüyoruz ama aynı zamanda da alanda yapılan ve bilimsel araştırmalarda geldiğimiz son nokta ve bunun ülke politikalarına yansımaları da panelimizde tartışılacaktır."

Haber Ara