Büyükavşar, EY Kurumsal Finansman Bölümü'nün hazırladığı ve bu yıl 18'incisini yayımladığı Birleşme ve Satın Alma İşlemleri 2019 Raporu'nun tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'de geçen yıl 212 birleşme ve satın alma işleminin gerçekleştiğini belirterek, değeri açıklanmamış işlemlerle birlikte toplam hacmin yaklaşık 5 milyar ABD doları olduğunu tahmin ettiklerini bildirdi.
Türkiye'de işlem adedinde artış, işlem hacminde ise düşüş görüldüğünü ifade eden Büyükavşar, şunları kaydetti:
"Bunda en önemli faktör dünyada dengelerin biraz değişmesi... Türkiye'ye gelecek yabancı sermayenin hem kendi iç dengelerinden hem de bizim iç değerlerimizden dolayı gecikmiş olması... Bazı işlemlerde bir nevi ertelenme de söz konusu. 2019 işlem değeri açısından çok ümit verici bir yıl olmadı. 2020'nin daha ümit verici olmasını bekliyoruz. Faiz oranlarının düşmesiyle sermaye mutlaka bir yerden bir yere akacaktır. Türkiye'nin de doğru bir destinasyon olmasını diliyoruz."
Büyükavşar, 2019 yılında özel sermaye fonlarının gerçekleştirdiği işlemlerin hem adedinde hem de hacminde 2018'e göre artış görüldüğüne dikkati çekerek, özel sermaye fonlarının seçici bir şekilde yatırım yapacağını söyledi.
Öngörülebilir bir ekonomiyle birleşme ve satın alma işlemlerinin hem adet hem de hacim olarak büyümesini beklediklerini ifade eden Büyükavşar, "2020 yılı için yabancı yatırımcıların Türkiye'ye ilgisinin artarak devam etmesini, beklenen kamu kaynaklı işlemlerin ve ertelenmiş bazı özel sektör işlemlerinin gerçekleşmesine bağlı olarak 2019 yılına göre yüzde 40 artışla yaklaşık 8 milyar dolar tutarında işlem hacmi oluşmasını bekliyoruz. Öngörülebilirlik olması, faizin düşüş trendi 8 milyar dolara ulaşmamızı kolaylaştıracaktır. En fazla işlem öngördüğümüz sektörler teknoloji, imalat... Bazı liman ve altyapı işlemlerinin gelmesini bekliyoruz." şeklinde konuştu.
- "2020'nin ilk ve ikinci çeyreğini halka arz için uygun bir zaman olarak değerlendiriyoruz"
EY Türkiye Kurumsal Finansman Bölümü Ortağı İlhami Koç da dünya genelinde şirketlerin organik büyüme yerine inorganik büyümeyi tercih ettiğini belirtti.
Koç, dünya ekonomisinde büyümenin oldukça düşük seviyelerde kaldığını ifade ederek, Çin ve ABD gerilimi, küresel resesyon beklentilerine rağmen birleşme ve satın alma işlemlerinin geldiği seviyenin nispeten olumlu olduğunu, sistemi; düşük faizin ortamının ayakta tuttuğunu söyledi.
Koç, Türk şirketlerinin yurt dışındaki satın almalarına bakıldığında, son 15 yıldır bu trendin arttığını aktararak, 2020'de de bu işlemlerin devam edeceğini öngördüklerini kaydetti.
Gelecek yıl uluslararası piyasalardaki işlemlerde daha fazla artışın görüleceğini öngördüklerini belirten Koç, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Türkiye'de de önümüzdeki dönemde olumluluk bekleniyor. Bunun temel gerekçesi, son 2 yıl volatilite yüksekti. 2019'un sonunda dengelenme süreci sağlanmış görülüyor. Kur ve faiz ikilisi ciddi dengelenme sağladı, enflasyon düştü, faizler düştü, öngörülebilir hale geldi. Birleşme ve satın almalar için hazırlanan excel tablosundaki değişkenler ne kadar belirgin olursa o kadar daha öngörülebilir oluyor. Türkiye, şu anda 2020'de çok daha öngörülebilir bir döneme giriyor. Bir de bizim en zayıf noktalarımızdan biri olan cari açık problemimiz vardı. 2020'ye cari açık problemimiz çözülmüş olarak giriyoruz. Eğer coğrafyamızda çok ciddi bir sorun çıkmadığı sürece 2020'de gerek stratejik gerek finansal yatırımcı anlamında daha iyi bir yıl bekliyoruz."
2020'de halka arzların performansına yönelik bir soru üzerine Koç, 2019'un kayıp bir yıl olduğunu belirterek, "2020'nin ilk ve ikinci çeyreğini halka arz için uygun bir zaman olarak değerlendiriyoruz. Piyasa koşulları bakalım buna izin verecek mi? Şu anda hazırda bekleyen şirketler var." dedi.
- "TMSF'ye ait şirketlerde satışlar bekliyoruz"
EY Kurumsal Finansman Bölümü Kıdemli Müdürü Mert Göknar ise 2019'daki en büyük ilk 10 işlemin 2,5 milyar dolar tutar ile toplam işlem hacminin yüzde 90'ını oluşturduğunu bildirdi.
Göknar, 2020'de kamu kaynaklı işlemlerin tekrar artacağını ve işlem hacminde önemli paya sahip olacaklarını öngördüklerini aktararak, "Kamunun hayat ve emeklilik şirketlerinin tek çatı altında birleştirilmesini, HES özelleştirmelerini, TMSF'ye ait şirketlerde satışlar bekliyoruz." dedi.
- "Son zamanlarda özellikle Japonya'dan ilgi görüyoruz"
EY Kurumsal Finansman Bölümü Yatırımcı Ortağı Hidayet Çelikörs, Türkiye'nin hangi ülkelerden yatırım aldığına ilişkin, "Birinci sırada işlem hacmi olarak Çin var. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün işlemi var. Bundan sonra en fazla işlem ABD, Almanya, Japonya ve Fransa gibi ülkelerden... Son zamanlarda özellikle Japonya'dan ilgi görüyoruz. 2020'de de Japon yatırımcılarla çeşitli işlemler yapılacağını öngörüyoruz. Türk imalat şirketlerinin ve teknoloji şirketlerinin yabancılar tarafından ilgi çektiğini görüyoruz. Bu rakamlara da yansımış durumda." diye konuştu.
- İşlem hacminde yabancı yatırımcılar önde
Rapora göre, yabancı yatırımcılar, 2018'de de olduğu gibi işlem hacminde yerli yatırımcıları açık ara geride bıraktı. 2018'de toplam işlem hacminin yüzde 69'unu gerçekleştiren yabancı yatırımcılar, geçen yıl toplam işlem hacminin yüzde 76'sını gerçekleştirerek yerli yatırımcıların önündeki yerini korudu.
İşlem adedi olarak ise geçen yıllarda olduğu gibi yerli yatırımcılar, yabancı yatırımcıları geride bırakarak 135 işlem gerçekleştirdi. Yabancı yatırımcılar, işlem adedini (2018 yılında 67) bir miktar artırarak 77 işlem gerçekleştirdi.
- "Türk iş dünyasının birleşme ve satın alma faaliyetlerine bakışı"
EY'nin Türk iş dünyasının önde gelen isimleri ve üst düzey yöneticileri ile gerçekleştirdiği, "Türk iş dünyasının birleşme ve satın alma faaliyetlerine bakışı" konulu geleneksel anketinin sonuçları da aynı raporda açıklandı.
Buna göre, iyzico'nun yüzde 100 hissesinin PayU tarafından satın alınması işlemi, yüzde 45 oyla yılın işlemi olarak seçildi.
Ankete katılanların yüzde 87'si, 2019'daki işlem hacminin düşük seviyede gerçekleştiğini belirtirken, 2020 yılında 10 milyar dolar altında işlem hacmi bekleyen katılımcıların oranı yüzde 95 olarak gerçekleşti.
Enerji, yüzde 20 oyla katılımcılar tarafından 2020 yılında en fazla hareket beklenen sektör olurken, enerjiyi, imalat, bilişim ve gayrimenkul sektörleri izliyor.
Ankete katılanların yüzde 26'sı gelecek dönemde yurt dışında bir satın alma yapmayı hedeflediğini belirtti. Katılımcıların yüzde 80'i son dönemde kurlarda yaşanan dalgalanmaların azalması ve enflasyonun tek haneye inmiş olmasının, 2020 yılında Türkiye'deki yatırım ortamına etkisinin sınırlı olacağını vurgularken, ankete katılan iş insanları ve yöneticiler, 2020 için bir önceki yıla göre Türkiye'deki yatırım ortamı için görece daha olumlu bir görüş sergiliyor.
