Dolar

32,3374

Euro

34,8108

Altın

2.390,60

Bist

10.276,88

Erdoğan, Anadolu Yayıncılar Derneği üyeleri ile bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (3)- 'Türkiye itilecek, kakılacak, onuru ile oynanacak, bakanları kapılardan kovulacak, vatandaşları yerlerde sürüklenecek bir ülke değildir. Dünyanın her yerinde bu yaşananlar çok yakından takip ediliyor. Siz böyle davranmaya devam ederseniz, yarın dünyanın hiçbir yerinde hiçbir Avrupalı, Batılı, güvenle, huzurla sokağa adım atamaz'- 'Bu tehlikeli yolu açarsanız en büyük

8 Yıl Önce Güncellendi

2017-03-22 14:27:34

Erdoğan, Anadolu Yayıncılar Derneği üyeleri ile bir araya geldi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye itilecek, kakılacak, onuru ile oynanacak, bakanları kapılardan kovulacak, vatandaşları yerlerde sürüklenecek bir ülke değildir. Dünyanın her yerinde bu yaşananlar çok yakından takip ediliyor. Siz böyle davranmaya devam ederseniz, yarın dünyanın hiçbir yerinde hiçbir Avrupalı, Batılı, güvenle, huzurla sokağa adım atamaz." dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Anadolu Yayıncılar Derneği üyeleri ile bir araya geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz günlerde Türkiye'ye 149 tutuklu ismin bulunduğu bir listesinin geldiğini, listenin incelendiğini, listedeki 144 kişinin terör suçundan, 4 kişinin de adi suçlardan cezaevinde olduğunu söyledi.

Bu kişilerden birinin suçunun Türkiye'ye Kuzey Irak'tan boma getirmek, bir diğerinin suçunun polis aracına silahlı saldırıda bulunarak iki polisi şehit edip, üç polisi yaralamak olduğunu vurgulayan Erdoğan, bazı kişilerin patlayıcı madde ile yakalandığını, banka soyanından seçim bürosu yakanına kadar bu kişilerin arasında yer aldığını belirtti.

- "Çık ortaya, delikanlıca"

Listeyi gönderenlere, "Bunların gazetecilikle ne ilgisi var da liste yapıp ülkemize gönderiyorsunuz?" sorusunu yönelten Erdoğan, "Biz asıl niyetin farkındayız. İşin ucu kendilerine dayanınca demokrasiyi, hakkı, özgürlükleri, adaleti, refahı rafa kaldırmakta beis görmeyenler, mesele Türkiye olunca hemen yüzlerine bir maske takıyorlar. Biz de bu şekilde maskeyle karşımıza çıkanlara artık haydut muamelesi yapma kararı aldık. Öyle ya, saklayacak bir şeyin yoksa niye maske takıyorsun? Çık ortaya, delikanlıca, 'Benim Türkiye ile meselem var, bölünmesini, parçalanmasını istiyorum.' deki herkes kimin ne olduğunu görsün." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anadolu basınının huzurunda Türkiye'ye parmak sallayan Avrupalılara seslenerek, şöyle devam etti:

"Türkiye itilecek, kakılacak, onuru ile oynanacak, bakanları kapılardan kovulacak, vatandaşları yerlerde sürüklenecek bir ülke değildir. Dünyanın her yerinde bu yaşananlar çok yakından takip ediliyor. Siz böyle davranmaya devam ederseniz, yarın dünyanın hiçbir yerinde hiçbir Avrupalı, Batılı, güvenle, huzurla sokağa adım atamaz. Bu tehlikeli yolu açarsanız en büyük zararı siz görürsünüz. Türkiye olarak, Avrupa ülkelerini demokrasiye, insan haklarına, özgürlüklere saygılı olmaya davet ediyoruz. Unutulmamalıdır ki, bu değerlere bizim kadar özellikle Avrupalının ihtiyacı vardır."

Erdoğan, Türkiye'nin 16 Nisan'da tarihi bir tercihte bulunacağını, yaklaşık 200 yılık geçmişi olan yönetim sistemi arayışında yeni ve çok önemli bir yol ayrımına geldiklerini dile getirdi. Ya mevcut sistemle devam edileceğini ya da cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçileceğini anlatan Erdoğan, geçtiğimiz 14 yılda başbakan ve cumhurbaşkanı, ondan önce de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak ülkenin yönetim sisteminin artı ve eksilerini çok iyi bildiğini aktardı.

- "Kavga olmasın diye bunu yapıyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bizzat yaşayarak gördüğü sıkıntı ve sorunlardan hareket ederek ülke için cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin en doğrusu olduğuna işaret etti.

Erdoğan, şunları ifade etti:

"Hani şimdi bunlar parlamenter demokrasi falan diyorlar ya. Aslında parlamenter demokrasi diye bir şey olmadı bu ülkede. Ne oldu? Parlamenter demokrasi ile vesayet sistemi oldu. Bunu yaptılar. Esasen uzun yıllardır yeni anayasa çalışmaları kapsamında bu konuyu tartışıyor, değerlendiriyor, üzerinde çalışıyoruz. 15 Temmuz gecesi yaşananlar bu değişimin ne kadar gerekli olduğunu gösterdi. Mecliste gerek AK Parti gerekse MHP'li arkadaşlarımızın ortak gayretleriyle, dayanışmasıyla bir halk oylaması süreci başlatıldı. Referanduma karar verildi. Buradaki arkadaşlarımızın her birinin 18 maddeden oluşan anayasa değişikliği metnini baştan sona okuduğuna inanıyorum. Yapılan değişiklik özetle şudur; cumhurbaşkanlığı ile başbakanlık birleştiriliyor ama ana muhalefetin başındaki zat hala cumhurbaşkanlığı ile başbakanlığın birleştirildiğini bilmiyor ya. 'Birisi başka partiden, birisi bir başka partiden olursa bu ülkenin hali ne olacak, bunu niye anlatmadılar millete.' diyor. Ya okumadın, hala bilmiyorsun, birleşiyor işte bu kavga olmasın diye bunu yapıyoruz."

Recep Tayyip Erdoğan, geçmişte sistem nedeniyle Gazi Mustafa Kemal'in İsmet İnönü ile, son dönemde Turgut Özal ile Süleyman Demirel, Ahmet Necdet Sezer ile merhum Bülent Ecevit'in kavgalı olduğunu, anayasa kitapçığı fırlatıldığını, ertesi gün ekonominin adeta deprem geçirdiğini anımsattı.

- "Buna da herkes cesaret edemez"

Bu kişilerin aynı ekolden gelmelerine rağmen bunların yaşandığına dikkat çeken Erdoğan, şunları kaydetti:

"Şimdi ise biz diyoruz ki Türkiye bir daha bunları yaşamasın. Bu iş Erdoğan'ın işi değil. Burada bir yönetim sistemi oluşturuluyor. Uzun on yılları hedefleyen bir adım atıyoruz. Kim gelirse gelsin bu sistemle yürüyecek. Muhalefetin bu konuyu anlatışına bakınca anayasa değişikliğinde yer alan 18 maddeyle uzaktan yakından ilgisi olmayan, maalesef bir kuyruklu yalan dizisi görüyoruz. Mesela, 'Cumhurbaşkanı parlamentoyu feshedecek.' diyor. Yahu cumhurbaşkanının böyle bir yetkisi yok. Bunu defaatle söyledik. Bütün yazılı metinlerde bu var. Cumhurbaşkanının parlamentoyu fesih yetkisi yok. Cumhurbaşkanının ülkeyi seçime götürme yetkisi yok. Bir erken seçim kararı mı alınacak, bunu cumhurbaşkanının tek başına alma yetkisi yok. Kiminle beraber alabilir? Ancak Meclis ile beraber alabilir. İkisi aynı anda, beraber seçime girecekler. Sadece parlamento değil veya sadece cumhurbaşkanı değil. İkisi beraber. Hem cumhurbaşkanlığı seçimi hem de parlamento seçimi olacak. Peki kim verecek kararı? Millet. Gidecek millete, millet kimi nereye yerleştirecekse evelallah oraya yerleştirecek. Buna da herkes cesaret edemez.

Diyor ki muhtarlıkların, belediyelerinin, hele hele geçen gün daha da ileri gitti ya. Çok üzüldüm. Hatta lokantaların kapatılmasına... 500 tane başkan yardımcısı atanmasından, 18 yaşında milletvekili olup iki yılda emekliliğe kadar nice yalanlar karşımıza çıktı bu ara. Bu yalanlara cevap veriyorum, vermeye de devam edeceğim. Yalanın en büyük panzehiri gerçeklerdir."

(Sürecek)

Haber Ara