Dolar

32,4138

Euro

34,8209

Altın

2.441,04

Bist

10.082,77

Ensar Vakfi Olagan Genel Kurulu

Ensar Vakfi Olagan Genel Kurulu

9 Yıl Önce Güncellendi

2016-02-27 19:31:07

Ensar Vakfi Olagan Genel Kurulu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yarının Türkiyesi'nde inanın bana ne paralel örgütün esamesi okunacak ne bölücü terör örgütü olacak ne de bugün bize karşı envaiçeşit Bizans oyunu çevirenler olacak. Çünkü yarının Türkiyesi'nde sizler olacaksınız ve sizlerin izinden gelen yeni nesiller olacak" dedi.

Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Ensar Vakfı'nın 37. Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, ilk gençlik yıllarından itibaren olduğu gibi bundan sonra da gayret sarf eden tüm kurumların yanında olacağını ve her türlü desteği vermeye devam edeceğini söyledi.

Geçen 40 senede bu davanın "tümsekte" kalacağını sananların her seferinde büyük hüsrana uğradıklarına şahit olduğunu dile getiren Erdoğan, "Bugün de vesayetin son kalıntılarıyla, paralel örgütüyle, bölücü terör örgütüyle, Suriye üzerinde, özellikle ülkemizi köşeye sıkıştırabileceklerini sanan 7 düveliyle, siyasi kriz, hiç olmadı bir ekonomik kriz beklentisiyle yanıp tutuşan, kifayetsiz muhterisleriyle, ülkemizin, milletimizin karşısında kim varsa hepsine birden 'hodri meydan' diyoruz. Çünkü biz 'la galibe illallah' emrine boyun eğmiş, galip olanın sadece Allah olduğuna tüm kalbiyle inanmış insanlarız" diye konuştu.

- "Yarının Türkiyesi'nde sizler olacaksınız"

Sezai Karakoç'un "Sakın kader deme, kaderin üstünde bir kader vardır/Ne yapsalar boş, göklerden gelen bir karar vardır/Gün batsa ne olur, geceyi onaran bir mimar vardır/Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır/Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır" şeklindeki dizelerini seslendiren Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Unutmayın değerli kardeşlerim, tarih kendini yenilmez sanan zalimlerin, körü körüne kendisine bağladığı insanlara güvenerek hakka ve hakikate başkaldıranların ibretlik hikayeleriyle doludur. Yarının Türkiyesi'nde inanın bana ne paralel örgütün esamesi okunacak ne bölücü terör örgütü olacak ne de bugün bize karşı envaiçeşit Bizans oyunu çevirenler olacak. Çünkü yarının Türkiyesi'nde sizler olacaksınız ve sizlerin izinden gelen yeni nesiller olacak. Bakınız bu millet dün imam hatip okullarını kapatanları gönlünden ve defterinden sildi ama bu okullara hayat verenler işte bugün, burada olduğu gibi, milletimiz tarafından baş tacı ediliyor, el üstünde tutuluyor. Aynı şekilde bugün yaşadıklarımız karşısında istikametini şaşırmayan, eğilip bükülmeyen, hak bildiği yolda kararlılıkla yürümeye devam eden herkes, yarın milletimizin gönlündeki şerefli yerini alacaktır. Anadolu'daki ilk imam hatip okullarının kuruluş hikayelerini şöyle bir araştırın. Her birinin gerisinde medeniyetimizin yeniden ihyası için verilen samimi bir mücadelenin izlerini bulacaksınız."

- "Müddei iddiasını ispatla mükelleftir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Türkiye'de ve Suriye başta olmak üzere bölgede hatta dünya çapında yürüttükleri mücadelenin ileride çok daha iyi anlaşılacağına inandığını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Dün gece TBMM'deki bütçe görüşmelerinde bölücü terör örgütünün kölesi haline dönüşmüş bir partinin mensupları yine şahsıma dil uzattılar. Aslında ben parlamentoda değilim. Neden böyle her oturumda Cumhurbaşkanı'na saldırırlar anlamakta zorlanıyorum. Bu kişiler, Cumhurbaşkanı Külliyesi'nin inşasından başlayıp, şahsımın bilmem 3 milyar dolar parası olduğu iftirasına varan birtakım hezeyanlarla Meclis kürsüsünü kirletmişlerdir. Tabii sağolsun arkadaşlarımız gereken cevapları verdiler. Fakat ben buradan, bu büyük iftirayı atan o alçak veya alçaklara diyorum ki 'Hukukta bir kaide var, müddei iddiasını ispatla mükelleftir'. Bir defa yasal haklarım saklıdır zaten haklarında manevi tazminat davası açılacaktır. Siz bir defa bunu ispatlamakla mükellefsiniz. Sizden önce bu tür iftiraları bana atanlar çok oldu. Başbakanlığım döneminde de bu iftiraları atanlar çok oldu. Defaatle bunu söyledim. İspata davet ettim. 'İsviçre'de var' dediler, anamuhalefetin başındaki zata da 'İspat edeceksin, etmezsen alçaksın' dedim ama edemediler. Olmayan şey ispat edilmez ki, olan şey ispat edilir."

- "Sonuna kadar gideceğiz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, milletin tartışmaları izlediğini dile getirerek, şöyle konuştu:

"Milletimiz bu tartışmaya bakıyor ve ortada iki taraf görüyor. Bir yanda 1994'ten itibaren İstanbul'a, 2003'ten itibaren tüm Türkiye'ye eşi benzeri görülmemiş hizmetler getirmiş bir siyasetçi ve siyasi anlayış var. Diğer tarafta ise ülkenin ve milletin hayrına tek bir hizmetleri olmadığı gibi bölücü terör örgütünün etekleri altına girerek Türkiye'yi yangın yerine çevirmeye çalışan bir başka anlayış ve onun aktörleri mevcut. Belediyelerin iş makineleriyle Güneydoğu Anadolu'daki il ve ilçeleri çukurlarla hendeklerle şu görünmez ve baktığınız zaman tiksinilecek hale getirenler kim? Sizsiniz siz. Bütün Güneydoğu'yu dolaşın, orada sadece rezalet görürsünüz, sefalet görürsünüz, felaket görürsünüz. Bunları neyle yaptınız? Belediyelerin iş makineleriyle yaptınız. İşte şimdi Silahlı Kuvvetlerimiz, polisimiz, köy korucularımız üzerine üzerine bunların gidiyor. Sonuna kadar da gideceğiz ve bu iş bitti diye bırakmak yok. Ondan sonra da tahkim edeceğiz ve kentsel dönüşüm projeleriyle de buraları yeniden ihya edeceğiz. İnşallah yeni gerçekten özgün ve modern projelerle buralarda bir dönüşüm değişimi yapacağız. Van depreminden sonra Van'ı nasıl bugünkü hale getirdiysek inşallah buraları da aynen o hale dönüştüreceğiz.

Şundan emin olunuz, Meclis'teki o siyasetçi görünümlü terör örgütü yandaşlarının bölge halkı nezdinde de hiçbir itibarları, hiçbir karşılıkları kalmamıştır. Ben çarşamba günü muhtarlar toplantısında ifade ettim. Dedim ki 'Artık parlamento milletin beklentilerine cevap vermelidir' dedim. Fezlekeleri yürürlüğe koymak suretiyle artık bunların sığındıkları dokunulmazlığı gereğini yapmalı ve bunlar da yargıda artık gereken muameleyi süreci görmelidirler. İnsanlar kendilerini Meclis'te temsil için görev verdiği vekillerin terör örgütüne milis yazılmasının, siyaseten birer canlı bomba gibi hareket etmesinin hesabını bunlardan sormak için sabırsızlanıyor. İşte Meclis'teki oturumları izliyoruz. İzliyorsunuz. Bir milletvekili gibi değil ve yanlarında çalıştırdıkları elemanlarına varıncaya kadar hepsi Kandil'in talimatıyla gelen listeler. Burada meselelerin üzerinde uzun uzun durarak onlara asla hak ettikleri veya etmedikleri bir muhataplık imkanı sağlayacak değilim. Çünkü biz eşrefi mahlukatı muhatap alırız 'esfeli safilin'i değil."

(Bitti)

Haber Ara