İzmir'de düzenlenen "Ekonomi Bakanlığı İzmir İş Alemi İftar Buluşması" etkinliğinde konuşan Bakan Zeybekci, Türkiye'nin siyasi ve ekonomik krizlerin yaşandığı bir coğrafyanın tam ortasında, 1 yıl içinde 3 seçim geçirmesine rağmen geldiği noktanın bir başarı hikayesi olduğunu belirtti.
ABD Merkez Bankası'nın olası faiz artırımının Türkiye'ye olan etkilerinin sınırlı kalacağı yönünde yorumlarda bulunduklarını hatırlatan Zeybekci, ABD'de yapılan son açıklamalarda faiz artırımının bu ülke ekonomisi için çok yararlı olmayacağı yönünde görüşlerin dile getirilmeye başlandığına dikkat çekti.
Zeybekci, 2014 yılında yaptıkları değerlendirmede Türkiye'yi AB Merkez Bankası'nın kararlarının daha çok etkilediğini anlattıklarını da hatırlatarak, "O dönemde yaptığımız açıklamalarda, 'Türkiye yüzde 42,5 ihracatını AB'ye yapıyorsa, doğrudan yabancı sermaye girişini de AB'den alıyorsa ABD Merkez Bankası'nın açıkladığı kararlardan bizim endişe etmemize gerek yoktur, Türkiye bundan bu kadar üst düzeyde etkilenmeyecek' dedik. Öyle olmaya da devam edecek" dedi.
- "Hayallerimizi süsleyen denge"
Zeybekci, Türkiye'nin bu yıl cari açığı yüzde 5'in altına çekerek problem olmaktan çıkaracağını, enflasyonda da yüzde 6'nın altında rakamlara ulaşacağını savunarak ihracatın ithalatı karşılama oranında da yüzde 82-83 seviyesine geleceklerini anlattı.
Bu oranın, 26 milyar dolarlık hizmet geliri fazlası da eklendiğinde yüzde 90'ların üzerine çıkacağını ifade eden Bakan Zeybekci, "Yani o hayallerimizi süsleyen dış ticaret dengesine ramak kalacak. Allah'ın izniyle Türkiye, 2015 yılında farklı ekonomik açılımlar içinde olacak" diye konuştu.
- Koalisyon görüşmeleri
7 Haziran seçimlerinde milletin AK Parti'ye uzlaşarak devleti yönetmeye devam etme mesajı verdiğini, bu mesajı alarak çalışma yaptıklarını anlatan Zeybekci, tek çizgilerinin millet, vatan, bayrak ve devlet olduğunu, aynı çizgiye sahip herkesle herşeyi konuşabileceklerini gerisini ise teferruat olarak gördüklerini söyledi.
Bakan Nihat Zeybekci, MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu'nun CHP ile ilgili sözlerine de değinerek, şöyle konuştu:
"Bugün çok üzücü bir laf duyduk. Bir partinin yetkilisinin meclis başkanı seçiminde demokrasinin güzel bir şekilde tecellisine, miletin iradesinin o ulviyetine yakışmayan bir açıklaması oldu. 'Biz CHP'nin adayına oy verseydik Müslüman olmayan, dinsiz partiye oy verdiniz derler' diye. Hakikaten bu coğrafyaya, ülkeye, millete yakışmayan, herkesi rahatsız eden bir yaklaşım oldu. Ben Denizli'de CHP'ye oy veren nice hafızlar biliyorum, beş vakit namazını geçirmeyen nice dostum var. Onlar adına çok üzüldüm, böyle bir yakıştırmanın yapılmış olmasını da çok büyük bir talihsizlik olarak görüyorum."
- Milli iradeye saygı
İş dünyasının siyasi partilere yaptığı ziyaretlerin koalisyona teşvik edilmesi noktasında yararlı olduğunu, ancak "acele edin, dünyadaki gelişmeler şöyle, böyle" şeklindeki telkinlerin yanlış olduğunu dile getiren Zeybekci, Türkiye'nin dünyadaki gelişmeler karşısında endişe verecek bir durumda olmadığını, partilerin bu süreçte kendi tabanlarının görüşünü aldığını, ortaya bazı fikirlerin çıktığını, bu hafta itibarıyla da görüşmelerin başlayacağını ifade etti.
Bu süreçte AK Parti'nin aldığı yüzde 41 oya saygısızlık yapan kesimlerin bulunduğunu söyleyen Zeybekci, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yüzde 52 oy almış cumhurbaşkanına ayar vermeye çalışıyor. 'Çankaya Köşkü'ndeki fanusuna' dönecekmiş. O sözü söylemek senin haddine değildir. Bu milletin yüzde 52 oyuna saygısızlık göstermek senin haddine değildir. Yüzde 41 oy veren bu milletin iradesine o şartları koşmak senin haddine değildir. Önce milli iradeye saygıda mutabık olalım. AK Parti olarak CHP'nin yüzde 25'ine olan saygımda asla kusur etmedim ve etmeyeceğim. MHP'nin yüzde 16'sına kimse saygısızlıkta bulunmamalı ama kimse de AK Parti'nin yüzde 41'ine saygısızlıkta bulunmamalı. Herkesin saygı göstermesi gereken Cumhurbaşkanlığı kurumuna hiç kimse saygısızlık göstermeye yeltenmesin.
Bugün Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ilgili laf edenler var. Bu milletin sarayıdır, bu milletin dünya siyasetinde temsil anlamında yerinde olduğuna inandığımız bir saraydır. Diğer taraftan eleştirebilirsin tabii, gerekli olmadığını, fazla olduğunu düşünebilirsin. Saygı kurallarında kaldığın sürece ben de sana bu konuda saygı gösterebilirim. Fakat şunu açıkla ne olur, Türkiye'de siyasi partilerin genel merkezleri yapılırken en muhteşem, şatafatlı ilk genel merkezi kim yaptı? Kötü yaptın, yanlış yaptın demiyorum. Demek ki temsil anlamında böyle yapıların doğru olduğu yönünde senin de bir yaklaşımın var. Bunları konuşuyor olmak Türkiye'nin menfaatine değildir. Türkiye siyaseten tıkanmışlığı asla yaşamamalı, bu millet bunu hak etmiyor."
Bakan Zeybekci, 3 defa seçim yaptıklarını, bu süreçte ekonominin dinamikleriyle ilgili bir problemin yaşanmadığını da sözlerine ekleyerek istememelerine rağmen dördüncü bir seçimin yaşanmasının da ekonomide bir problem yaratmayacağını, bu konuda iş dünyasının endişe etmesine gerek olmadığını kaydetti.
- Sağlık turizmine charter desteği
Bakan Zeybekci, İzmir'de Ege Serbest Bölgesi'nin genişletilmesi için hukuki adımların atıldığını, kente 3'üncü serbest bölgeyi ise Aliağa'da kurmak üzere çalışma başlattıklarını kaydetti.
Türkiye için yeni olan turizm ve ticaret serbest bölgelerinin de ilk örneklerinin İzmir'de olacağını söyleyen Zeybekci, denizden girişe açık, yat limanı olan, belli büyüklüklerde gemi yaklaşımına imkan tanıyan, ticaret ve turizmi bir arada değerlendiren bu bölgelerin İzmir'in ardından Didim, Bodrum ve Marmaris'te de açılacağını, sonraki etapta Doğu Akdeniz'e doğru yayılacağını belirtti.
Sağlık turizmine sağlanacak yeni teşvikler hakkında da bilgi veren Zeybekci, şöyle konuştu:
"Ekonomi Bakanlığı olarak sağlık turizmi için, tedavi için Türkiye'ye gelen hastaların ulaşımla ilgili masraflarının yüzde 50'sini karşılıyoruz. Bunun sonucu olarak 2 yılda sağlık turisti sayısının 500 bini aşarak bu sene 1 milyona doğru gittiğini görüyoruz. Burada ilk kez paylaşacağım konu ise Türkiye'deki sağlık turizmi ve tedavi merkezlerine bir uçak dolusu hasta geldiğinde o charter seferinin giderlerinin tamamını karşılayacağız. İzmir'de de Balçova'ya ve diğer sağlık alanlarına gelen charter seferlerinin, tedavi amacıyla gelmesi kaydıyla giderlerinin tamamını karşılama kararını da inşallah yakında sayın başbakanımızın talimatlarıyla uygulamaya koymuş olacağız."
