Kuşadası 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına, yasa dışı geçişi organize ettikleri iddiasıyla 8 yıla kadar hapsi istenen sanıklardan Z.A, olaydan kurtulan sığınmacılardan bazıları ve tarafların avukatları katıldı. Tutuklu sanık Ö.A. ile cezaevinden telekonferans yöntemiyle bağlantı yapıldı.
Sanıklardan Ö.A. ve amcası Z.A, suçlamaları kabul etmeyerek savunmalarını yazılı olarak mahkemeye sundu.
Söz alan sığınmacıların avukatı Mehmet Nur Terzi, teknenin alabora olması sonucu 13 kişinin kaybolduğunu hatırlatarak, Sahil Güvenlik Komutanlığı'ndan duruma ilişkin bilgi alınmasını istedi, gelecek cevaba göre suçun "adam öldürme" kapsamına gireceğini savundu.
Duruşmada dinlenen sığınmacılar ise Basmane'deki otelden minibüslere bindirilerek Yunanistan'a geçmeleri için Çeşme'ye götürüldüklerini, organizatörlere biner avro ödediklerini, denize açılması için kendilerine fotoğrafı gösterilen tekneden farklı bir bota bindirildiklerini anlattı.
Denize açıldıkları botta 29 kişi olduklarını, alt bölümdeki mutfakta çoğu çocuk ve kadın 13 kişinin bulunduğunu dile getiren sığınmacılar, batma olayının ardından 16 kişinin su yüzeyinde kalarak kurtarıldığını, diğerlerinin ise tekneden çıkamadıklarını ileri sürdü. Sığınmacılar, deniz dibindeki tekneden yakınlarının cesetlerin çıkarılmasını istediklerini söyledi.
Mahkeme heyeti, delillerin ve belgelerin toplanmasını, Sahil Güvenlik Komutanlığından olaya ilişkin bilgi istenmesini ve A.Ö'nün tutukluluk halinin devam etmesini kararlaştırarak duruşmayı erteledi.
- Adliye önünde yardım istediler
Duruşma sonrası adliye binası önünde ellerinde yakınlarının fotoğraflarıyla gazetecilere açıklama yapan sığınmacılar, batan teknede kalan yakınlarının çıkarılması için yetkililerden yardım beklediklerini belirtti.
Sığınmacılar adına açıklama yapan avukat Terzi, Sahil Güvenlik Komutanlığının cesetlere ulaşması durumunda davanın seyrinin değişeceğini, sanıkların adam öldürme suçuyla yargılanmaya başlayacağını öne sürdü.
Terzi, "Teknedeki 29 kişiden 16'sı kurtarıldı, kayıp 13 insan var. Bu kişiler halen teknenin ambarında kapalı durumda. Hiçbirinin cesedi dışarı vurmadı. Cesetlere ulaşılması durumunda suçun niteliği değişecek. Öldürme suçundan dava görülecek. Şu anda sadece göçmen kaçakçılığından yargılanan sanıkların dosyası Ağır Ceza Mahkemesine gidecek" diye konuştu.
Tekneden sağ olarak kurtulan sığınmacılardan Muhammed Mağsum, teknenin batacağını söylemelerine rağmen olay günü kaptanın geri dönmediğini, 4 saat suda çırpındıklarını anlattı. 2 kadın ile 11 çocuğun günlerdir denizin dibinde olduğunu belirten Mağsum, "Lütfen çocuklarımızı çıkarın. Hiç olmazsa bir mezarları olsun" diye konuştu.
Kazada eşi ve 3 çocuğunu kaybettiğini söyleyen Azad Cemil ise "Devletten tek isteğimiz 45 gündür suyun içindeki çocuklarımızın çıkarılmasıdır. Herkes bize sıcak yaklaşıyor, anladığını söylüyor ama kimse bir girişimde bulunmuyor. Bize yardımcı olunsun, yardım eli uzatılsın" ifadelerini kullandı.
