Dolar

32,2259

Euro

34,9974

Altın

2.446,79

Bist

10.147,46

Dursun Çiçek'in hakimlere açtığı tazminat davası

Dursun Çiçek'in hakimlere açtığı tazminat davası

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-09-04 14:16:04

Dursun Çiçek'in hakimlere açtığı tazminat davası
Ergenekon ve Balyoz davalarında bir süre tutuklu yargılanan emekli Albay CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek'in, hakkındaki tutuklama kararına yapılan itirazları reddeden kapatılan CMK'nın 250. maddesiyle yetkili mahkemelerin hakimlerine açtığı tazminat davası usulen reddedildi.

İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, davacı Dursun Çiçek katıldı.

Dava dilekçesinin okunmasıyla başlayan duruşmada söz alan Çiçek, hakimlere dava açtığını ancak daha sonra kişilere değil, devlete dava açması gerektiğini öğrendiğini belirterek, bu nedenle Maliye Bakanlığı hakkında da dilekçe verdiğini kaydetti. Çiçek, talepleri doğrultusunda karar verilmesini istedi.

Duruşmada, görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Yılmaz Kıstı, davanın kişilere değil, devlete açılabileceğini ifade ederek, Çiçek'in dava açıldıktan sonra Maliye Bakanlığı'nı taraf olarak eklediğini anlattı. Kıstı, dava açıldıktan sonra taraf eklenemeyeceği için davanın reddi yönünde kararı verilmesini talep etti.

Mahkeme heyeti, davayı usul yönünden (husumet yokluğu nedeniyle) reddetti.

Dursun Çiçek, Ergenekon ve Balyoz davası kapsamında, hakkındaki tutuklama kararına yaptığı itirazları hiçbir gerekçe göstermeden reddettiği iddiasıyla 6 hakimden 10'ar bin tazminat istemiyle dava açmıştı.

- Adliye önünde açıklama

Dursun Çiçek, duruşmanın ardından adliye önünde yaptığı açıklamada, 12 Haziran 2009'da başlayan sürecin devam ettiğini belirterek, "cezaevindeki yargısız infazlar, manevi işkencelerden sonra milletvekili olarak daha güçlü şekilde mücadeleyi sürdüreceğini" söyledi.

Bu davalarda mağdur olan insanlar arasında milletvekili seçilen tek kişi olduğunu için örnek davalar açmaya çalıştığını dile getiren Çiçek, sadece hüküm veren mahkemeler değil, itirazları inceleyen mahkemelerin de sorumlulukları bulunduğunu anlattı.

Davasının usul yönünden reddedildiğini, yeni bir dilekçe ile yeniden dava açacağını kaydeden Çiçek, "Çağlayan'dan ümitliyiz. Ben hep vurguluyorum Beşiktaş kumpasların sembolü olmuştu. Çağlayan'ın da adaletin sembolü olmasını özellikle gençler, hukuk, adalet adına bekliyoruz" dedi.

Bir gazetecinin, Çağlayan Adliyesi'nde verilen kararlara yönelik eleştiriler bulunduğunu hatırlatması üzerine, şunları kaydetti:

"Beşiktaş'ta kaybettiğimiz özgürlüğümüzü Çağlayan'da bulduk. Özgürlüğü elinden alınanlar, soruşturanlar da yine Çağlayan'da özgürlüklerine kavuştular. Biz onların da adil yargılanmasını istiyoruz. Onlara da hukuk istiyoruz. Ancak onlardan da bir özeleştiri istiyoruz. Geçmişte yaptıkları infazların, o taklit imzayı gerçek imza gibi pazarlama ve bizi karalama kampanyalarının bir özeleştirisini yapsınlar. En azından bizden bir özür dilesinler. Biz onların yanındayız zaten. Ben şahsen gitmesem bile CHP milletvekilleri, bu konuda görevli arkadaşlarımız kendilerini ziyaret ediyorlar, her ortamda destekliyorlar. Bizim olmazsa olmazımız basın özgürlüğü, bu demokrasinin temeli.'

Dursun Çiçek, bir gazetecinin, "Bildiğimiz kadarıyla 17-25 Aralık soruşturması ile sizin soruşturmada görev alan polislerin hiçbir alakası yok" demesi üzerine şunları söyledi:

"Var... Şöyleki; Adalet Bakanı ile görüştüm. 17 Aralık operasyonlarında hakim savcılara yapılan süratli işlemin, neden Ergenekon ve Balyoz hakimlerine yapılmadığını defaten sordum. Bize söyledikleri 'Biraz daha sabredin, dosya kapsamlı. Onlar hakkında da işlem yapacağız.' Şimdi sembol olduğu için söylüyorum, kapatılan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Hasan Hüseyin Özese ve İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ömer Diken hala devletten maaş alıyor. Bu herkesin vicdanını sızlatıyor. Hukuku da herkes için istiyoruz. Kin ve nefret yok. Herkesle görüşüyoruz. Amacımız temeli adalet olan bir ülke."

Haber Ara