AA muhabirine konuşan başkent Şam'ın Doğu Guta bölgesinden Ummu Muhammed, vatan toprağında yaşananlardan duyduğu üzüntüyü yaşlı gözleriyle anlatırken tüm dünyaya, savaşın ve canlı cansız her şeyin üzerine "ölüm saçan" uçakların durdurulması çağrısı yaptı.
Yaklaşık 150 çadırlık kampta, ayakta kalma mücadelesi veren Ummu Muhammed, "Bu kadar yeter, beşinci yıla giriyoruz. Artık katlanacak gücümüz kalmadı. Evimizi, çocuklarımızı kaybettik, akrabalarımız şu an Doğu Guta'da aç ve susuz abluka altında. Biz de başımızı sokacak yerimiz olmasa da vatanımıza dönmek istiyoruz" dedi.
Humuslu Ebu Bedr Hamad ise Suriye halkının mülteci ismini almasıyla sıkıntısının başladığını belirterek, "Zilet, açlık ve tehcirle 4 yılı geride bıraktık, bu savaş ne zamana kadar sürecek ve biz daha ne kadar bu duruma katlanacağız" diye konuştu.
- "İltica başlı başına bir dram"
"İltica kelimesinin başlı başına gerçek bir dram" olduğunu vurgulayan İdlibli Ahmed Cüneyd, "Suriyeliler olarak en son düşüneceğimiz şey iltica etmekti ama işte bugün burada ne soğuktan ne sıcaktan koruyan bu çadırlarda yaşıyoruz" ifadesini kullandı.
Lübnanlı aktivist Ali Tafiş de özellikle son bir yıl içinde sığınmacıların sayısında yaşanan artış ve imkanların kısıtlı olması nedeniyle ihtiyaçların hat safhaya ulaştığını kaydetti.
Tafiş, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne kayıtlı olmayan Suriyelilerin özellikle gerekli tedavi ve bakımı görmedikleri için sakat kaldıklarını ya da ölüme terk edildiklerini, kayıtlı olanların ise BM tarafından kendilerine verilen bakım belgesinin süresinin dolmasıyla sıkıntı yaşadıklarını, ayrıca Lübnan'ın bazı bölgelerinde ayrımcılığa maruz kaldıklarını dile getirdi.
BM rakamlarına göre Lübnan'da 1,2 milyonu aşkın Suriyeli sığınmacı bulunuyor.
