Dolar

32,4375

Euro

34,7411

Altın

2.439,70

Bist

9.915,62

Cumhurbaşkanı Erdoğan Gaziantep'te

Cumhurbaşkanı Erdoğan Gaziantep'te

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-10-24 16:53:04

Cumhurbaşkanı Erdoğan Gaziantep'te
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Nobel'i asıl hak edenler, sınırlarına gelen insanlara kapılarını kapatanlar değil, yıllardır vakur bir şekilde ülkelerinin özgürleşmesini bekleyen Suriyeli kardeşlerimizdir ve onlara sahip çıkan Gaziantepli kardeşlerimdir, İstanbullu kardeşlerimdir. Şanlıurfa'daki, Hatay'daki, Mardin'deki, buralardaki kardeşlerimdir" dedi.

Erdoğan, Hasan Kalyoncu Üniversitesi Fahri Doktora ve 2015-2016 Akademik Yılı Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, Kuzey Suriye'deki gelişmeleri değerlendirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu anda Tel Abyad'da hemen bir kanton ilan etme olayı var. Kanton ilan ederken, acaba orada terör örgütü mensuplarının dışında, sivil vatandaş olarak kim var? Sivil vatandaş olarak orada, yüzde 90'ı Arap ve yüzde 5 gibi Türkmen var. Ama buna rağmen orayı kanton ilan edebiliyorlar. Dert, tamamen kuzey Suriye'yi ele geçirmek. Şunu buradan açık söylüyorum; biz Kuzey Suriye'yi bir defa bunların yaptıkları planlamaya asla kurban etmeyeceğiz. Zira bu bizim için bir tehdit oluşturmaktadır. Dolayısıyla bu tehdide Türkiye olarak 'evet' dememiz mümkün değildir" diye konuştu.

- "Ölümden kaçan insanlara kapımızı açarak insani ve vicdani görevimizi yaptık"

Bunun Tel Abyad'da da Cerablus'ta da diğer kesimlerde de böyle olduğuna işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İşte Kobani ile yapılanı gördünüz. Kobani ile yapılan neydi? Aynıydı. Bu insanlar kaçtığı zaman kime sığındılar? Türkiye'ye, bu millete sığındılar. Biz bunca insanı aldık, misafir ettik. Hangi ırktandır dedik mi? Hayır. Kapımızı açtık. Çünkü ölümden, bombalardan kaçan insanlara kapımızı açmak suretiyle insani ve vicdani görevimizi yaptık. Fakat bütün bunlara rağmen biz şuna inanıyoruz; Allah kimseyi evinden, vatanından ayrı koymasın. Bu konuda da her türlü gayreti gösteriyoruz, göstermeye devam edeceğiz. İnanıyorum ki yakında somut neticeler almaya da başlayacağız. Aksi takdirde bu sorun sadece bizim değil tüm Avrupa'nın, tüm dünyanın meselesi haline dönüşecektir.

Bize gelip, 'Size çok teşekkür ediyoruz. Siz bu işi gerçekten çok başarılı götürüyorsunuz. Şu anda 2,5 milyon insanı siz hakikaten ülkenizde barındırıyorsunuz. Şu kadar harcama yaptınız. Size bugüne kadar yardımcı olamadık ama bundan sonra sizlere yardımcı olmamız lazım...' Tamam da hep laf var. Uygulamaya gelince hiçbir şey yok. 8 milyar dolar bizim şu ana kadar yaptığımız harcama, sadece kamplarda. Kampların dışındakileri söylemiyorum."

-"Batı kapısını kapatıyor, 'almam' diyor"

Bugün sadece İstanbul'da 500 bine yakın Suriyeli sığınmacı olduğunu, Gaziantep'te kampların dışında çok sayıda Suriyeli bulunduğunu belirten Erdoğan, bu durumun altından belediyelerin ve sivil toplum örgütlerinin de desteği ile kalkıldığını ifade etti.

Erdoğan, "Ama batı bu noktada duyarlı mı? Değil. Tam aksine o ne yapıyor? Kapısını kapatıyor. 'Almam' diyor. Denizde boğuluyorlar, 'bırakın boğulsun' diyor. Ama bizim oralarda sahil güvenlik botlarımız boğulmak üzere olanları kurtarıyor, ülkemize getiriyor, yediriyor, içiriyor, ondan sonra da ülkesine gönderiyor. Biz buyuz. Bizim vicdanımızın gereği, insanlık anlayışımız bu. İnancımızın gereği de bu" değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, Türkiye'nin 5 yıldır ülkesinde misafir ettiği 2,5 milyon insana karşılık batıda 200, 220 bin civarında sığınmacı olduğunu söyledi.

Erdoğan, şöyle konuştu:

"Kendileriyle Belçika'da yaptığım görüşmede de 'Bizler Türkiye'ye yardımcı olmak zorundayız' demeye başladılar. Bir de Nobel ödülü meselesi çıktı ortaya bu arada. Filanca ülke, '30 bin kişiyi ağırlayabiliriz...' 'Öyleyse oraya bir Nobel verelim' demeye başladılar. Kardeşlerim Nobel'i asıl hak edenler, sınırlarına gelen insanlara kapılarını kapatanlar değil, yıllardır vakur bir şekilde ülkelerinin özgürleşmesini bekleyen Suriyeli kardeşlerimizdir ve onlara sahip çıkan Gaziantepli kardeşlerimdir, İstanbullu kardeşlerimdir. Şanlıurfa'daki, Hatay'daki, Mardin'deki buralardaki kardeşlerimdir.

Suriye'de körüklenen terör ateşi, ilk olarak bizi etkiliyor. Ama unutulmasın ki bu ateş, mutlaka bölgenin tamamıyla birlikte Avrupa'yı ve dünyayı da yakmaya başlayacaktır. Bu bakımdan önümüzdeki dönemde sorunun çözümü yolunda önemli gelişmelerin yaşanacağını ümit ediyoruz."

Soğuk algınlığı nedeniyle sesinde oluşan sıkıntı ve Gaziantep'teki diğer programları nedeniyle konuşmasını kısa tutmak zorunda kaldığını belirten Erdoğan, halk ozanı Neşet Ertaş'ın "Dost elinden gel olmazsa varılmaz, rızasız bahçenin gülü derilmez, kalpten kalbe bir yol vardır, görülmez, gönülden gönüle giden yar oy" dizelerini hatırlattı.

"Bizim kalplerimiz, gönüllerimiz arasında birilerinin bilmediği ama bizim bildiğimiz bir yol vardır" diyen Erdoğan, milletle aralarında samimi bir sevgi ve muhabbet bağı olduğunu söyledi. Erdoğan, sözlerini, şöyle tamamladı:

"Biz sizleri seviyoruz, milletimizi seviyoruz, tüm kardeşlerimizi, tüm insanları makam mevki için değil, para pul için değil, ırkı için değil, sadece Allah için seviyoruz. Hani Yunus diyor ya; 'Biz gelmedik kavga için, bizim işimiz sevgi için.'

Hasan Kalyoncu Üniversitesinin fiziki mekan olarak, mimari tasarımıyla ülkemizdeki farklı üniversitelerden biri olduğunu görmek de beni ayrıca mutlu ediyor. Onun için de Kalyoncu ailesini bundan dolayı kutluyorum. Çünkü bunlar sadece ülkemizde değil, dünyada da numune olacak. Tabii zarf, mazruf meselesi. Mazruf da güçlü olduğu sürece inanıyorum ki buradan çıkan öğrencilerin başarıları tüm Türkiye'de değil, dünyada konuşulur hale gelecek."

- Törenden notlar

Törene Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın yanı sıra oğlu Bilal ve kızı Sümeyye Erdoğan, eski TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşen Gürcan, Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanı Fatma Şahin, AK Parti Genel Sekreteri Abdülhamit Gül, milletvekilleri, Hasan Kalyoncu Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Cemal Kalyoncu, öğretim üyeleri ve öğrenciler ile diğer ilgililer katıldı.

Programda Hasan Kalyoncu Üniversitesi tanıtım filmi izlendi.

Fahri doktora töreninde Erdoğan'a cübbesini Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz giydirdi.

Prof. Dr. Yılmaz, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a fahri doktora unvanı verilmesine ilişkin Üniversite senatosu kararını okudu. Senato kararında, "Hasan Kalyoncu Üniversitesi Senatosunun 20 Ekim 2015 tarih ve 9 Sayılı kararıyla milli gelirin arttırılarak ülke genelinde ekonomik refahın yükseltilmesi, milli gelirden Ar-Ge'ye daha fazla pay ayrılmasına ve üretimde yerlileştirmeye destek vermesi, üniversite sanayi işbirliklerini teşvik ederek sanayinin gelişmesi ve uluslararası düzeyde rekabet etmesine katkı sağlaması, girişimcilik kültürünün geliştirilmesi ve üniversitelerin yaygınlaştırılması yoluyla eğitim ve teknoloji odaklı kalkınmanın ve ekonomik istikrarın sağlanmasına katkılarıyla nedeniyle Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a işletme alanında Fahri Doktora unvanı verilmesine oy birliği ile karar verilmiştir" ifadeleri yer aldı.

Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektörü Yılmaz, sosyal girişimci geliştirmek için toplumsal duyarlılık projesini hayata geçirdiklerini ifade etti.

Üniversitenin akademik ve idari faaliyetleri hakkında bilgi veren Yılmaz, geliştirdikleri yazılımla uzaktan öğretimde başarılı bir uygulama yürüttüklerini bildirdi. Teknopark projesi hazırladıklarını ifade eden Yılmaz, bölgenin ilk ve tek laboratuvarını kurduklarını kaydetti.

Yılmaz, akıllı bina ve akıllı şehir konseptini oluşturan projeyi uygulamaya başladıklarını ifade ederek, toplumla bütünleşmeyi sağlayacak kampüs üniversitesini hayata geçirdiklerini anlattı. Sosyal girişimciliği geliştirmek için toplumsal duyarlılık projesini uygulamaya aldıklarını kaydeden Yılmaz, Suriye ile ilgili de bir çalışma yürüttüklerini vurguladı. Yılmaz, "Önümüzdeki akademik yılda daha başarılı olmak için bizlere verdiğiniz motivasyona şükranlarımı sunuyorum" dedi.

- Kalyoncu: "Üniversitelerin bilime daha ağırlık vermesi gerekiyor"

Hasan Kalyoncu Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Cemal Kalyoncu ise ağabeyi Hasan Kalyoncu'yu rahmetle anarak sözlerine başladı.

Kalyoncu, 2008 yılında temeli atılan Hasan Kalyoncu Üniversitesinde şu anda 6 bin öğrencinin eğitim gördüğünü söyledi.

Türkiye'nin kişi başına 20 bin dolar milli gelire sahip olabilmesi için üniversitelerin bilime daha fazla ağırlık vermesi gerektiğini ifade eden Kalyoncu, "Kuruluşumuzdan bugüne kadar üniversitemize göstermiş olduğunuz ilgiden ve destekten dolayı sizlere şükranlarımı arz ediyorum" diye konuştu.

(Bitti)

Haber Ara