Dolar

32,3374

Euro

34,8108

Altın

2.390,60

Bist

10.276,88

Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlı yayında

Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlı yayında

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-10-30 21:45:01

Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlı yayında
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Koza İpek Holding ve şirketlerine kayyum atanması kararına ilişkin, "Kayyum kararıyla ilgili ortaya konulan eylemleri görüyorsunuz. Peki daha önce bu yargı, bu ülkede bizim Silahlı Kuvvetlerimizden tutunuz da çok farklı gazete vesaire yazarları, çizerleri içeri attığı zaman bunların hiçbir sesi çıkıyor muydu? O zaman da yine bunca gazeteciler içeri atılmıştı. Aynı şekilde askerimize yaptıkları, subaylar vesaire 300'ü aşkın içeri atıldı ve 2-3 yıl yatanlar oldu bunların içerisinde" dedi.

Erdoğan, A Haber ve ATV ortak yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

"Paralel yapı-PKK bağlantısı"na ilişkin bir soru üzerine Erdoğan, "Bunların artık dini hassasiyet diye bir şeyleri kalmadı. Bu çok çok gerilerde, geçmişte... Bunlar şimdi çıkarları, menfaatleri için her şeyi yaparlar. Ben oraya gönül vermiş olan kardeşlerime yine sesleniyorum: Bunların tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ise ihanettir. Bu örgütün şu anda tanımı budur. Tabandaki saf insanlar, temiz insanlar hakikaten ibadetleriyle meşgul. Ama ortada o 'himmet' adı altında onların hepsini söğüşlüyorlar. O da ticaret yanları bunların. Tavanda da tamamıyla onları bütünleştirip ihaneti ortaya koyuyorlar. Demek ki ibadet, ticaret, ihanet. Bununla tanımlanabilir" diye konuştu.

Söz konusu yapının menfaatlerinin gereğini acımasızca yaptığını dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:

"Artık bunlarda, yani bunlar işte dini kisve vesaire bunların hiçbiri kalmadı. Geçelim bunları. Şimdi bunların tek şeyi var. Örgüt bu. Ulusal güvenliğimizi tehdit eden legal görünüm altında illegal bir örgütlenmedir. Yaptıkları iş budur. Şu anda bakın Amerika'da biliyorsunuz bir hukuk bürosu Robert Amsterdam, çok ciddi verilere ulaşarak, dediler ki 'Bu böyle ulusal bazda bir örgüt değil, uluslararası adeta bir küresel ihanet şebekesi, küresel ihanet örgütü. Ve şimdi oradan yaklaşarak o büro, şimdi dava açıyor. 'Bugüne kadar almadığım tehditleri almaya başladım' diyor. Böyle bir durum var. Şimdi bu bir gerçeği ortaya koyuyor. Dağ ile şu anda bunların görüşmeleri var. Bu da yine yazılı medyada yer aldı. Bu görüşmeleri yapanlar orada 'Ne gibi adımları müşterek atabiliriz. Medya olarak bize ne gibi görevler düşer' bunların hepsini aralarında görev taksimi olarak yapıyorlar ve bahsettiğiniz gazeteler bunu sürdürüyorlar."

Erdoğan, Koza İpek Holding ve şirketlerine kayyum atanması kararını da şöyle değerlendirdi:

"Kayyum kararıyla ilgili ortaya konulan eylemleri görüyorsunuz. Peki daha önce bu yargı, bu ülkede bizim Silahlı Kuvvetlerimizden tutunuz da çok farklı gazete vesaire yazarları, çizerleri içeri attığı zaman bunların hiçbir sesi çıkıyor muydu? O zaman da yine bunca gazeteciler içeri atılmıştı. Aynı şekilde askerimize yaptıkları, subaylar vesaire 300'ü aşkın içeri atıldı ve 2-3 yıl yatanlar oldu bunların içerisinde. Şimdi iş döndü kendilerine geldi. Kendilerine gelince mesela bu işin patronu olan zat, Türkiye'de değil kaçtı, gitti. Bunların destek kıtası durumunda olan savcılar, hakimler de kaçtı gitti. Tamam burası hukuk devleti, niye kaçıp gidiyorsunuz? Kalın. 'Biz böyle bir şey yapmadık. Her şeyimiz sağlam' diyorsanız, kaçmanıza da gerek yok, adam gibi çıkar savunursunuz. Burası bir hukuk devleti. Bu hukuk devletinde de yargı gerekli olan çalışmayı yapacaktır. Şu anda tespitler, belgeler üzerinden yargı bir adım atıyor, bir karar veriyor. Bu kararı verince bunlar rahatsız oldular. Kimler şimdi oraya geliyor, bunlar da önemli. Kim, kimle iş tutuyor, bunu ortaya koyması bakımından önemli."

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, MHP'nin ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın grubu ziyaret ettiğine değinen Erdoğan, "Birkaç yıl öncesine gidelim. Bunların bir araya gelmesi düşünülebilir miydi? 'Okyanus ötesi' diye söylenen ifadeler, ana muhalefetin kullandığı ifadeler ve üçüncüsü yani PKK terör örgütüne sırtını dayayanın kullandığı, söylediği ifadeler, bunların bir araya gelebileceğini acaba hiç aklımıza getirir miydi? Hepsi bir araya geldi ve orada bir aradalar. Adeta 'Türkiye'de cezaevleri gazetecilerle, yazarlarla dolmuş' gibi de ifade kullanıyorlar. İnanın şu anda cezaevlerinde olan yazar çizerlerin sayısı hiçbir dönemde olmadığı kadar azdır" dedi.

- "Bunlar, bu ülkeyi bölmek isteyen ihanet şebekeleridir"

Erdoğan, Freedom House ve benzeri kuruluşların "100'e yakın gazetecinin hapiste olduğu"na ilişkin rapor yayımladığına yönelik bir soru üzerine, söz konusu kuruluşlara, Türkiye ziyaretlerinde Adalet Bakanlığı'ndan resmi rakamlar verdiklerini kaydederek, "Fakat bunlar, bu ülkeyi bölmek isteyen ihanet şebekeleridir. Bizim verdiğimiz rakamlara bunlar inanmazlar, 'İftira at, tutmasa iz bırakır' mantığıyla devam ederlerdi. Bir defa şu andaki olayda hiçbiri şunların, basın suçu değil. Cezaevinde olanlar da basın mensubu diye gösterilenler, bunlar da basın suçundan içeri girmiş değiller. Bunlar terör örgütleriyle iş tuttukları için ya silah yakalatmışlar ya herhangi bir insana silahlı olarak saldırıda bulunmuş, bundan dolayı içeri girmiş olanlardır. Bunları biz o gelenlere, özellikle o Freedom House'a filan onların hepsine verdik. Adalet Bakanlığımız hepsini verdi. Ama buna rağmen, onlar ısrarla 'Öyle değil böyle, tekrar yargılanma'... Ne demek ya? Senin ülkende böyle tekrar yargılanma var mı? Yok. Ama Türkiye'de onlar bizi yönetmeye kalkıyorlar. Türkiye'yi yönetemeyeceksiniz. Türkiye, bir hukuk devletidir ve bu hukuk devleti içerisinde ne varsa bunun gereğini de yargı yerine getirecek" diye konuştu.

Türkiye'de şu andaki tutuklu gazeteci sayısının 7 olduğunu açıklayan Erdoğan, bu kişilerin gazetecilik faaliyetinden değil, farklı faaliyetlerinden dolayı tutuklu olduğunu dile getirdi. Erdoğan, "Ellerinde basın kartı var, o basın kartıyla beraber de kendilerini o şekilde satıyorlar. Bunlar hakkındaki bütün yaygarayı koparanlar da buradan gelerek o yaygarayı koparıyorlar" ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, başbakanlık dönemi de dahil olmak üzere adalet ve içişleri bakanlıklarına "Fikir özgürlüğünden dolayı, fikrini açıkladığından dolayı kimseyi mahkum etmeyeceğiz" dediğini aktararak, şahsına, ailesine, çocuklarına yapılan hakaretlerin kimseye yapılmadığını ve bundan dolayı içeri alınan olmadığını belirtti.

Avukatlarına, hakaret sıfatı taşıyorsa kesinlikle davayı açmalarını söylediğini ifade eden Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel'e saldırıda bulunulduğunu, kişinin 2 yıl 3 aya mahkum edildiğini kaydetti.

(Sürecek)

Haber Ara