Dolar

32,3374

Euro

34,8108

Altın

2.390,60

Bist

10.276,88

Cumhurbaşkanı Erdoğan canlı yayında

Erdoğan: (1)- '(CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu) Bu beyefendi ne diyor? 'Meclis feshediliyor. Meclis'in hiçbir yetkisi kalmıyor.' Böyle bir şey yok. Beş yılda bir yapılırken, bir defa ne Cumhurbaşkanında fesih yetkisi var ne de Mecliste böyle bir fesih yetkisi var'- 'Nedir bu yetki? Cumhurbaşkanı eğer seçimlerin yenilenmesi talebinde bulunursa, bu aynı anda Meclis'le beraber seçimlerin

8 Yıl Önce Güncellendi

2017-03-13 21:20:07

Cumhurbaşkanı Erdoğan canlı yayında
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına ilişkin, "Bu beyefendi ne diyor? 'Meclis feshediliyor. Meclis'in hiçbir yetkisi kalmıyor.' Böyle bir şey yok. Beş yılda bir yapılırken, bir defa ne Cumhurbaşkanında fesih yetkisi var ne de Mecliste böyle bir fesih yetkisi var." dedi.i var." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, A Haber-ATV ortak canlı yayınında "Cumhurbaşkanı ile Gündem Özel" programında anayasa değişikliğini içeren 18 maddeyi sırasıyla değerlendirdi.

Erdoğan, ilk madde olan yargının bağımsızlığının mevcut anayasada yer aldığını, buna yargının tarafsızlığını ilave ederek, yargıyı denetim gücü itibariyle daha güçlü hale getirdiklerini söyledi.

İkinci olarak milletvekili sayısının 550'den 600'e çıkarılacağını anımsatan Erdoğan, "Bunu ana muhalefetin başındaki zat, eleştiriyor. '550 yetmiyor muydu bize de bunu 600'e çıkarıyorsunuz? 450 bile yeterdi' diyor. Ben burada özellikle şunun üzerinde durmak isterim, biz bu noktada 20 Temmuz 1961, o zaman senato kuruluyor ve senatonun kuruluşuyla birlikte 165 senatör ve 450 de o zaman milletvekili var. Ne yapıyor 615. Bunun 15 tanesi kontenjan senatörü. Hatta biraz da o işi dalgaya alırlardı, kontenjan senatörleri, daimi senatör gibi. Şimdi biz bunu nereye taşıdık? Biz bunu şu anda hem nüfusumuzun artışıyla temsilde adaleti getirelim istedik." diye konuştu.

Gerek hükümet, gerek Milliyetçi Hareket Partisi yetkililerinin temsilde adaleti sağlamak için Avrupa Birliği üyesi ülkelerde, durumun nasıl olduğunu gözden geçirdiklerini belirten Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bizler de bu konuyla ilgili bir çalışma yaptık. Bu çalışmayla birlikte üzerinde durduğumuz en önemli konu şu; bunu buradan milletime duyurmak istiyorum, özellikle ana muhalefetin başındaki zatın, bunları bilmesinde fayda var çünkü bunları zannediyorum kendisine pek anlatmamışlar. O da şudur; Türkiye'de bununla ilgili olarak 103 bin seçmene bir milletvekili düşüyor. Çok ilginçtir. Bu şimdi diğer ülkelere, Almanya, İtalya'ya baktığınız zaman buralarda bu sayının çok daha düşük olduğunu görüyoruz. Şimdi böyle bir tablo içinde, 600 milletvekiline fazla demek, bir defa dünyayı takip etmemenin en açık net alametidir. Diğerlerine bakıyorsunuz, 90 bin olan var, 57 bin olan, 60 bin olan, bu tür rakamlar görüyoruz. Biz artık Türkiye olarak bunları aşalım istedik. İspanya'da 56 bin, Fransa'da 50 bin gibi rakamlar var. Bu rakamlar çok açık net ortadayken, burada ana muhalefetin başındaki zatın bu ifadeleri kullanması dünya siyasetinden bihaber olduğunun çok açık net tablosu ifadesi."


- "Parlamentoda görev yapmak, askerlikten daha basit bir şey değil"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, anayasada yapılacak değişiklikle milletvekili seçilme yaşının 25'ten 18'e indirileceğini hatırlatarak, "Burada gençliğimize çok büyük hakaretler etti. Ben bunu dinleyince çok üzüldüm. Bizim 18 yaşındaki çocukları adeta küçümsemesi, 'Gelecek 18 yaşında Parlamento'ya girecek. Bundan sadece Ankara'dakiler istifade edecek. Bunlar iki sene milletvekilliği yaptıktan sonra emekli olacak. Oradan takır takır parasını alacak. Askerlik yok.' Bir defa çok ayıp oluyor. 18 yaş olayı sadece benim ülkemin erkekleri için geçerli değil ki. Benim ülkemin genç kızları için de geçerli. Onların da Parlamento'ya girme imkanı var. Kaldı ki Parlamento'da görev yapmak, askerlikten daha aşağı, basit bir şey değil ki. Orada da çok çok önemli, hayati ve bu ülkenin güvenliğiyle ilgili kararları da alabilme imkanına ve yetkisine sahip olacak. Şu anda 18-25 arasında 7 milyonun üzerinde ülkemizde genç var. Kalite sürekli olarak yükseliyor. Bu kaliteyi biz yok farz edemeyiz." ifadelerini kullandı.

Gençlerin 21 yaşında üniversiteyi bitirdiğini, ardından lisans üstü sürecin başladığını, bazı gençlerin de sosyal, siyasi yaşamın içinde yerini aldığını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Fakat doğru olmayan şey şu; 'iki yıl milletvekilliği yaptıktan sonra emekli olma hakkını kazanıyor ama emekli olmuyor.' Aldatma milleti. Bir defa ondan sonra 65 yaşa kadar olan süreç var. Bu süreç içerisinde eğer gerçekten milletvekilliği sona ererse, o gencimiz ondan sonra ya cebinden sigortasını, primini ödeyecektir veya bir yerde çalışmaya başlarsa orada ödemeler yapılacaktır. 65 yaşına geldiği zaman emekli olduğunda milletvekili sıfatıyla emekli olma hakkını kazanacak. İşin aslı bu. Burada bir haksızlık aslında gideriliyor. Ama biz gençliğe ufuk veriyoruz. Gençlik kendine verilen bu değeri görüyor. 'Ben sıradan adam değilim.' Madem ki sen bana 18 yaşta seçme hakkını veriyorsun. Zor olan seçmektir. Ben o hakkı alıyorum. Ama şimdi bir de eşitleme yapılıyor. Eşitleme nedir? Seçme ve seçilme 18. Eşit hakka sahip oluyor genç. Bundan daha güzel ne olabilir? Bu Türkiye'deki tüm gençlerimizin geleceğe yönelik emin adımlarla yürümesinin önünün açılmasıdır. Ben gençliğimize güveniyorum. Bunu 15 Temmuz gecesi gördük. 15 Temmuz gecesi Türk gençliğinin ne olduğunu gördük. Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Abhazasıyla, Romanıyla Türk milleti gençliğinin ne olduğunu o gece gördük. Bitti. Bu gençliğe kimse öyle kaba saba bir yaklaşım göstermesin. Ben gençliğimize inanıyorum. Bu işi de başaracağız."


- "Bu beyefendi ne diyor?"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni sistemde Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Meclis seçiminin 5 yılda bir yapılacağını belirterek, "(CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu) Bu beyefendi ne diyor? 'Meclis feshediliyor. Meclis'in hiçbir yetkisi kalmıyor.' Böyle bir şey yok. Beş yılda bir yapılırken, bir defa ne Cumhurbaşkanında fesih yetkisi var ne de Meclis'te böyle bir fesih yetkisi var. Nedir bu yetki? Cumhurbaşkanı eğer seçimlerin yenilenmesi talebinde bulunursa, bu aynı anda Meclis'le beraber seçimlerin yenilenmesi talebidir. Meclis böyle bir talepte bulunursa, bunlar fesih değildir, yenilenme talebidir. O da belli bir orana ulaşacak. O oranı yakalamadığı sürece Meclis böyle bir seçimin yapılmasını isteyemez ve yenilenir. Bu bir fesih değildir. Aynı gün ikisi de yapılır. Bunun oranı ne? Meclis 5'te 3 oranına ulaştığı takdirde seçimlerin yenilenmesini isteyebilir. Cumhurbaşkanlığı seçimiyle bunlar aynı gün yapılır. Cumhurbaşkanının istemesi halinde yine aynı gün yapılır." diye konuştu.


- "Tabii ki anayasada bu işler kolay olmayacak"

Anayasanın sıradan bir olay olmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tabii ki anayasada bu işler kolay olmayacak, zor olacak. Şu 15 yıllık süreçte anayasa değişikliği yapamadığımız için birçok şeyde hep sıkıntıya girdik. Eğer bu kolay olsa, o zaman anayasa değişikliği bu kadar kolay olduğuna göre bakarsın boyacı küpüne döner. Bu böyle olmaz tabii ki. Bir kanun düzenlemesi değil. Anayasa düzenlemesi tabii ki farklı olacak, tabii ki zor olacak. Bu zorluğu aşabilmek için de eğer kendine dayanışma halinde bir ortak bulabildiğin takdirde o zaman da bu süreci aşmak çok daha kolay olacak." dedi.

Erdoğan, seçimin 5 yılda bir yapılacağını hatırlatarak, Cumhurbaşkanlığı adaylığına ilişkin şu detayları anlattı:

"Beş yılda bir diyelim ki 100 bin kişi bir aday belirledi. Beş yılda bir seçim yapılacağı için o seçim günü geldiğinde, o seçim gününde halk 100 bin imza ile aday gösterebilir. Halkın bugüne kadar böyle bir yetkisi yoktu. Ama o ilan edilen gün var ya? O ilan edilen günde 100 bin imza ile vatandaş kendisi adayını çıkarabilir. İlla iş yani partilerin tasarrufunda olmayacak. Halk da bağımsız olarak adayını o ilan edilen zaman geldiğinde çıkarıp gösterebilir. Zaten biz şimdi biliyoruz artık. Beş yılda bir bu seçimler yapılacağı için her şey yerli yerine oturacak. Amerika'da nasıl biliyor şu tarihte başkanlık seçimi yapılacak, Türkiye'de de artık bilinecek ki şu tarihte Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak. O tarihte benim vatandaşım da 100 bin imza ile kendi adayını çıkarıp, gösterme hakkına sahip olacak."


- "Gensoru ve güvenoyu meselesi hep iktidarları tehdit etmiştir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis'in Bakanlar Kurulu'na kanun hükmünde kararname çıkarma verebilmesinin iptal edileceğini ve güvenoyu uygulamasının kaldırılacağını aktardı.

Meclis'in, Bakanlar Kurulu'na kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verebilmesinin iptal edilmesi olayının da çok daha farklı bir boyuta taşındığını dile getiren Erdoğan, "İkide bir bu gensoru meselesi ve güvenoyu meselesi, bunlar tabii ki hep iktidarları tehdit etmiştir. Şimdi bu tehditler, bir defa artık hükümet -ki artık yürütme zaten başkanda- böyle bir tehditle baş başa olmayacak. Daha rahat bir şekilde kurduğu ekip dışarıdan zaten, içeriden değil, bununla beraber çok daha rahat yürüme imkanını sağlamış olacak. Güvenoyu uygulaması nerede olacak? İşte o 5 yıl var ya, geldiğinde mevcut ekibe eğer 'yürü' diyorsa güvenoyunu almış demektir, 'yürü' demiyorsa sen demek ki güvenoyunu alamadın ve seni tardediyor yeni bir ekibi hazırlıyor." şeklinde konuştu.

Erdoğan, "Tam tersine bir ifade de kullanılıyor. 'Halk denetleme yapmaz, seçer seçimde.' diye. Bu akla yatkın gelir mi? Yoksa yine işi farklı yerlere çekmek için mi sadece bu argüman kullanılıyor? " sorusu üzerine şu yanıtı verdi:

"Şüphesiz. Bunu kafaları bulandırmak, farklı yerlere çekmek... Bunu zaten bazı vatandaşlar da anlamakta zorlanıyor. En çok dertli olduğumuz şey şu 15 yıl içinde gensorulardır. Ama geçmişten bu yana şöyle bir gensoru mekanizmasının olduğu süreci işlediğiniz zaman mesela bizim tarihimizde 484 gensoru verilmiş. Biliyor ki bu gensoru geçmeyecek, buna rağmen akşam yatıyorsun, sabah kalkıyorsun pat gensoru. Peki kaç tanesi bu gensorulardan uygulamaya girmiş? 4 tanesi. 480'i reddedilmiş.

Bu tamamlanırken Meclis işlevsiz hale getiriliyor. Meclis'in başka yapacağı işler, üzerinde çalıştığı kanunlar var. Bunlar devamlı engelleniyor. Bu yürüyen bir sistemi sürekli patinaj, patinaj, yürüyemiyorsun. Mesela bizim öyle günlerimiz olmuştur ki ondan sonra başlıyorlar, diyorlar; 'Bak herkes uyuyor. Kanunlar çıkarılmıyor. Ne olacak? Bütün mesele gensorularla. Bunlar mesela, 'benim bunu çıkarmam lazım' diyor, sabahlara kadar kanunu çıkarmak için çalışıyor. Neden dolayı? Gensorularla kaybettiği zamanı, geceleri orada çalışmak suretiyle halledeyim diye ama şimdi bunlardan kurtuluyoruz."

(Sürecek)





Haber Ara