Erdoğdu, yaptığı yazılı açıklamada, TÜİK verilerinden hareketle Türkiye'de çalışma çağındaki nüfusun son bir yılda 1 milyon 66 bin kişi arttığını, bu artışın iş gücüne de yansıması beklenirken tam tersi iş gücünün 2 milyon 235 bin azaldığını belirtti.
TÜİK'in istatistiklerine toplam 3 milyon 301 bin kişinin yansımadığını savunan Erdoğdu, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bunu rakamlara dahil ettiğimizde dar tanımlı gerçek işsizlik rakamı yüzde 21,8, gerçek işsiz sayısı 9,5 milyon. Eğer bu rakama iş bulma umudunu yitirenler, mevsimlik ve geçici çalışanlar eklenirse geniş tanımlı gerçek işsizlik oranı yüzde 27,7'dir ve bu Cumhuriyet tarihinin rekorudur."
- "Çalışma çağındaki nüfus 62 milyon 198 bine yükseldi"
TÜİK'in verilerine göre şubat ayında işsizlik oranı yüzde 13,6 iken koronavirüs salgının başladığı mart ayında pek çok işyeri kapanmasına rağmen 13,2 olduğunu kaydeden Erdoğdu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Çalışma çağındaki nüfus bir önceki aya göre 110 bin kişi daha artarak 62 milyon 198 bine yükseldi. Yeni gelen 110 bin kişi istihdama dahil olmadığı gibi mevcut iş gücünden bir önceki aya göre 878 bin kişinin de azaldığını görmekteyiz. TÜİK, tıpkı önceki aylarda olduğu gibi rakamlarla sihirbazlık yaparak işsiz sayısındaki artışı gizliyor. İŞKUR, işsizlik ödeneğinin 2 katına çıktığını açıklarken, istihdam edilenlerin sayısı azalmışken işsizlik nasıl azalır? Aynı anda hem işsizliği hem istihdamı aynı anda düşürme başarısı gösteren AKP iktidarı, kağıt üzerinde mucizeler yaratmaya devam ediyor."
Erdoğdu, zamana bağlı eksik istihdam ve yetersiz istihdam da eklendiğinde işsizlik oranının 150 baz puan artışla yüzde 26'dan yüzde 27'ye, geniş tanımlı işsiz sayısının ise 9,5 milyon kişiye yükseldiğine işaret etti.
Türkiye'de koronavirüs salgınının 18 Mart itibarıyla etkisini gösterdiğini ve bazı iş yerlerinin kapandığını belirten Erdoğdu, şöyle devam etti:
"Oysa TÜİK'in yayınladığı iş gücü istatistikleri Kovid-19 salgınının iş gücü piyasasını hiç etkilemediğini söylüyor. Çalışma çağındaki nüfus artarken işgücüne dahil olan nüfusun azalması ile oluşturulan bu sihir sürdürülürken, 3 ay ve daha kısa süre için ücretsiz izne ayrılanların istihdam içerisinde değerlendiriliyor olması da bu illüzyonun sürmesini sağlıyor. İş yerlerini kapatarak işsizlikle mücadelede başarılı olabilen dünyada başka bir ülke yok."
İşten çıkartmaların yasaklanması ve kısa çalışma ödeneği gibi desteklerin, istihdamda olumsuz görünümü sınırlandırdığını savunan Erdoğdu, sektörel bazda istihdam değişimlerine bakıldığında ise durumun daha net görüldüğünü, özellikle hizmetler sektörünün çok sert darbe aldığının ortaya çıktığını ileri sürdü.
"TÜİK'e atanan yeni başkan göreve hızlı başladı" ifadesini kullanan Erdoğdu, "Başına Emine Erdoğan'ın özel kalem müdürünün eşinin atandığı TÜİK'in rakamları bu kadar çarpıtarak halkla alay etmeye hakkı yok. Gerçek rakamların sürekli gizlenmesi artık bu iktidarın yönetim şekli oldu. Bu kadarı gerçekten fazla. Yeter artık." değerlendirmesinde bulundu.
