Gök, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Alman Federal Meclisinin Ermeni iddialarına ilişkin karar almasını değerlendirdi.
Türkiye ve Almanya arasındaki insani, ticari, ekonomik ve kültürel ilişkilere işaret eden Gök, "ikinci vatan" olarak tanımlanan Almanya'nın aldığı bu kararın, kabul edilemez olduğunu söyledi.
Kararın, Türk dış politikasının çöktüğünün bir göstergesi olduğunu ileri süren Gök, "Bu kararın en vahim yanlarından biri de Türkiye Cumhuriyeti'nin artık en yakın ülke olarak nitelendirilen Almanya nezdinde dahi itibarının kalmamış olmasıdır. Nerede bu Türk dış politikası? Türkiye bu hallere düşecek ülke midir? Alman parlamentosunun aldığı karar asla kabul edilemez ama bu kararın alınmasına vesile olacak dış politikayı izleyen iktidarın tutumu da kabul edilemez." diye konuştu.
İktidarın gerekli lobi çalışmalarını yapmadığını, Türkiye'nin çıkarlarını koruyacak girişimlerde bulunmadığını ileri süren Gök, "Perşembenin gelişi çarşambadan belliydi. Bir ret, bir çekimser dışında tüm katılanların oylarıyla alınan bir karar. Bu hükümet bu işin neresinde? Hangi lobi faaliyetlerini yaptınız? Kimi ikna ettiniz? Hiçbir şey yapamadığınız ortada." ifadelerini kullandı.
-"Ey Cumhurbaşkanı, Ey hükümet; bu karar sizin eserinizdir"
Almanya'nın kınanmasının yeterli olmadığını, Türk dış politikasını bu noktaya getirenlerin de hesap vermesi gerektiğini belirten Gök, ülkenin iktidar eliyle çağdaş uygarlık seviyesinden uzaklaştırılmaya çalışıldığını, kararda bunun da etkili olduğunu söyledi.
Gök, şu değerlendirmede bulundu:
"Ey Cumhurbaşkanı, Ey hükümet; Türkiye'yi getirdiğiniz hali görüyor musunuz? Bunlardan siz sorumlusunuz. Bu karar sizin eserinizdir. Bu karar, Türkiye'yi yönetemeyen, çağdaş uygarlık seviyesinden, laik cumhuriyetten, kuvvetler ayrılığı prensibinden giderek uzaklaştıran, yasayı, anayasayı tanımayan bu cumhurbaşkanı, bu hükümetin eseridir. Avrupa'nın normları vardır; bakarlar tabloya, 'Madem sen bizimle ilişki kurmak istemiyorsun, AB'ye kafa tutuyorsun, sen yoluna ben yoluma diyorsun, ben de yolumu ayırırım' derler. Bu politikayı kabul etmemiz mümkün değildir. Bu kararı kınadığımız gibi, başta cumhurbaşkanı olmak üzere Türkiye'deki yöneticilerin, iktidarın da Türk dış politikasını yönetenlerin de bu kararın alınmasında çok büyük sorumluluğu vardır. Onları da şiddetle kınadığımızı ifade etmek istiyorum."
Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu'nun geri çağrılmasının yeterli bir tepki olmadığını vurgulayan Gök, "Buna benzer tepkilerle sorunlar çözülemeyecektir. Önemli olan, karar alınmadan önce gerekli adımları atmaktır." dedi.
-"Cumhurbaşkanı'na biat ediyor"
Başbakan Binali Yıldırım'ın partisinin il başkanlarıyla yaptığı toplantıdaki, yeni anayasa ve başkanlık sistemine ilişkin sözlerini de eleştiren Gök, bir başbakanın hiçbir koşulda anayasayı bir tarafa bırakmak gibi bir yaklaşım içinde olamayacağını belirtti.
Gök, "Bu başbakan, 'Anayasa ne söylerse söylesin' sözünü söyleyerek biatın geldiğini noktayı gösteriyor. Cumhurbaşkanı'na biat ediyor." ifadesini kullandı.
-"Meclis Başkanı niye dört gün sonra gönderdi?"
Dokunulmazlıklarla ilgili anayasa değişikliğinin TBMM Genel Kurulu'ndan geçtiğini ancak henüz Cumhurbaşkanı'nca herhangi bir işleme tabi tutulmadığını hatırlatan Gök, şunları kaydetti:
"Tam 13 gün önce bu parlamentodan dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin bir anayasa değişikliği geçti ve cumhurbaşkanının önünde. Bu değişiklik gelmeden önce 'Terörün bitmesi için mutlaka dokunulmazlıkların kalkması lazım. Biz terörle mücadele ediyoruz, bu dokunulmazlıklar bize engel' diyenler, şimdi sus pus. Terör devam ediyor. 20 Mayıs'tan sonra onlarca şehit var. Meclis Başkanı tam 4 gün sonra yasayı cumhurbaşkanına gönderdi. Meclis Başkanı niye dört gün sonra gönderdi? İki maddelik olan ve içeriği herkes tarafından bilinen anayasa değişikliği kanununa cumhurbaşkanı şu saate kadar niçin bir işlem tesis etmedi? Hani dokunulmazlıklar kalkacak, terörü önleyecektiniz. Bu 13 günlük beklemenizin gerekçesi nedir? Niye imzalamıyorsunuz?"
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gök, bir soru üzerine Alman parlamentosundaki karara, Türk kökenli milletvekillerinin de olumlu oy vermesinin kendilerini üzdüğünün altını çizdi.
Kararı ilişkin TBMM'de yayımlanan ortak açıklamaya HDP'nin imza atmadığının hatırlatılmasına Levent Gök, "Biz Türkiye'nin milli menfaatleri doğrultusunda her zaman yapıcı ve milli bir duruş sergiliyoruz. Her partinin durumunu kamuoyu takdir eder." karşılığını verdi.
