Dolar

32,2020

Euro

35,0069

Altın

2.504,53

Bist

10.643,58

Çavuşoğlu-Jagland görüşmesi

Çavuşoğlu-Jagland görüşmesi

8 Yıl Önce Güncellendi

2016-08-03 15:22:30

Çavuşoğlu-Jagland görüşmesi
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Amacımız bu darbe girişimi içinde olanların hukuk çerçevesinde cezalandırılması ve Türkiye'nin bir daha böyle tehditlerle, sadece Türkiye'nin değil, Türk demokrasinin karşı karşıya kalmaması, sivil demokrasiyi ve demokratik kurumları Türkiye'de güçlendirmek, insan hakları ve temel hak ve özgürlükleri güçlendirmektir. Bu yönde hükümetimizin adımları da devam edecektir." dedi.

Çavuşoğlu, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland ile Dışişleri Bakanlığı Resmi Konutu'nda baş başa görüşmesinin ardından, Jagland onuruna heyetler arası öğle yemeği verildi.

Yemeğin ardından Çavuşoğlu ve Jagland, basına açıklama yaptı.

Bakan Çavuşoğlu, "dostu" diye hitap ettiği Jagland'ı Ankara'da ağırlamaktan büyük mutluluk duyduklarını belirtti.

Darbe girişiminin yapıldığı akşam ne olup bittiğini hemen öğrendikten sonra yaptığı açıklamayla Türkiye'ye ve demokrasisine, halkın oyuyla iş başına gelen iktidara ve Cumhurbaşkanına verdiği destekten dolayı Jagland'a teşekkür eden Çavuşoğlu, Genel Sekretere o günden bu yana dengeli tutumundan ve yaklaşımından dolayı da ayrıca teşekkür etti.

Çavuşoğlu, 47 ülkenin üye olduğu, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğünü savunan ve bu değerler üzerinden kurulan Avrupa Konseyinden de esasen beklentilerinin hep bu yönde olduğunu dile getirerek "Bu darbe girişimi tam da Avrupa Konseyinin ve bizlerin bugüne kadar savunageldiği ve etrafında birleştiği değerleri hedef almıştır. Demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğünü hedef almıştır." dedi.

Türkiye'nin Konseyin kurucu üyesi olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, Konseye üyeliğin 12 Eylül darbesinde durdurulduğunu anımsattı.

Çavuşoğlu, "Türkiye'de darbeler sadece içeride değil, Türkiye'nin uluslararası camiadaki pozisyonunu da geçmişte hep olumsuz etkilemiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde çok sayıda dosyamız vardı. Bu dosya sayısı giderek azalıyor. Geçmişteki dosyaların sayısının artmasının sebebi, darbe girişimleri ve darbelerden sonraki insan hakları ihlalleridir." ifadelerini kullandı.

Bu süreçte Konsey ile yakın işbirliğinde olduklarını anlatan Çavuşoğlu, darbe girişiminden sonra OHAL ilan edildiğini, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 15. maddesine bazı kısıtlamalar getirildiğini ancak bunun, İnsan Hakları Mahkemesinin Türkiye üzerindeki rolünü kesinlikle kısıtlamadığını söyledi.

Bakan Çavuşoğlu şöyle devam etti:

"Biz bunu şeffaf bir şekilde Avrupa Konseyine bildirdik. Bundan sonraki süreçte de Türkiye'de atılan adımlar konusunda biz bilgilendirmeyi düzenli şekilde yapacağız. Hukukun üstünlüğü ve insan hakları gibi temel prensiplerden ve demokrasi anlayışımızdan bu süreçte de hiçbir şekilde taviz vermedik, vermeyeceğiz. Amacımız bu darbe girişimi içinde olanların hukuk çerçevesinde cezalandırılması ve Türkiye'nin bir daha böyle tehditlerle, sadece Türkiye'nin değil, Türk demokrasinin karşı karşıya kalmaması, sivil demokrasiyi ve demokratik kurumları Türkiye'de güçlendirmek, insan hakları ve temel hak ve özgürlükleri güçlendirmektir. Bu yönde hükümetimizin adımları da devam edecektir. Türkiye'nin reform süreci de güçlü bir şekilde devam edecektir."

Çavuşoğlu, bu konularda en yakın çalıştıkları ortaklarının bugüne kadar olduğu gibi Avrupa Konseyi ve Avrupa Konseyi kurumları olacağını vurguladı.

- "Objektif ve dengeli olun"

Jagland'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ile görüşeceğini ve çeşitli temaslarda bulunacağı bilgisini paylaşan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Avrupa Birliği'nin, burada kıyaslama yapılmasından da hiç hoşlanmıyorlar. AB'nin ve birçok Avrupa ülkesinin, siyasetçilerin ve özellikle de basının örnek almasını tavsiye ederim çünkü bugüne kadarki yaklaşımları son derece negatiftir. Bu sadece halkımızın kanaati değildir, hepimizde oluşan bir kanaattir. Bugüne kadarki yaklaşımlarıyla Türkiye'deki darbe girişimcilerine destek olmaktadırlar, onları daha da cesaretlendiriyorlar. Dolayısıyla maalesef bugüne kadarki yanlış tutumundan Avrupa Birliği'nin, birçok Avrupa ülkesinin de Avrupa basınının da vazgeçmesi gerekiyor. Biz, 'Bizim tarafımızda olun' demiyoruz. Doğru ne ise o. Objektif ve dengeli olun. Dürüst olalım."

Haber Ara