Dolar

32,4375

Euro

34,7411

Altın

2.439,70

Bist

9.915,62

Biyonik göz sayesinde ışığa kavuştular

Biyonik göz sayesinde ışığa kavuştular

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-08-04 14:59:00

Biyonik göz sayesinde ışığa kavuştular
Halk arasında 'tavuk karası' ismiyle bilinen 'retinitis pigmentosa' hastalığına yakalanan Dilek Ümran Öztürk ile Hatice İnsel, 'Argus II-Biyonik Göz' yöntemiyle tekrar ışığa kavuştu.

Dünyagöz Etiler Hastanesi'nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Öztürk, 20 yıldır tavuk karasıyla mücadele ettiğini belirterek, biyonik göz sayesinde artık yarı engelli sayıldığını söyledi.

Öztürk, "Biyonik göz sayesinde artık hayata üçüncü bir gözle bakacağım" diyerek, "İlk denemelerimiz, çok güzel geçti. Işığa kavuşmak, bizi çok mutlu etti. İnsan, kaybettiğini bulunca, bulduğu şeyi kaybedince kıymetini anlıyor. Bizde tam tersi oldu, önce kaybettik sonra bulduk. Karanlıktaki biri için ışığı bulmak, çok güzel bir duygu. 'Siz de bir adım atın, bir lamba da siz yakın' diyorum Türkiye'ye. İnşallah bu konuda yardımcı olunmasını istiyorum. Bizler çok şanslıydık. 600 kişi içerisinden ilk iki kişiyiz. Herkes, bizim gibi şanslı değil. Bu şansı da insanlar, bizim gibi engellilere yaratacaklardır. Onların da bizim gibi görmesini, ışığı tutmasını, yakınlarını fark edebilmelerini istiyoruz" diye konuştu.

"Retinitis pigmentosa" nedeniyle 5 yıl önce görme yetisini kaybeden Hatice İnsel de "Tekrar ışığa kavuşmak, bir rüya gibi. Yaşadığım mutluluğu tarif etmem imkansız" dedi.

Ameliyatının üzerinden yaklaşık 13 gün geçtiğini ifade eden İnsel, şu düşüncelerini aktardı:

"Kıbrıs'tan İstanbul'a geldiğimizde eşim hastaneye kontrole gitmemizi istemişti. Ben de 'Her zaman aynı şeyler. Tavuk karasının çaresi yok' dedim ve gelmeyi istemedim. Eşim, randevu aldı. Buraya geldik kontrollerden sonra, başarılı bir operasyon geçirdim. Şu an çok mutluyum. Işığı algılayabiliyorum. Gözüm açılınca ilk önce üç, dört kişiyi algıladım. Oğlumun başındaki şapkayı fark edebildim. Çok mutluyum."

- "Kısa süre içerisinde iki başarılı ameliyat gerçekleştirdik"

Dünyagöz Hastaneler Grubu Medikal Direktörü Prof. Dr. Ioannis Pallikaris de biyonik göz ameliyatının tecrübeli bir ekiple yapılan önemli bir operasyon olduğunu anlatarak, "Bu teknikle ameliyat edilen hastalar, çok ince ve ayrıntılı bir seçimden geçiriliyorlar. Bunun için çok başarılı bir tıbbi ekip gerekli" değerlendirmesinde bulundu.

Pallikaris, hastalara ameliyat sonrasında, yeni hayatlarını algılayabilmeleri için eğitim verildiğini dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Sanırım ne Türkiye'de ne de dünyanın pek çok bölgesinde bu tarz bir ameliyatın organize edilmesi çok da kolay bir iş değil. Dünyagöz, retina alanında çok başarılı uzmanlara sahip bir hastane. Burada çalışan hocalar ve diğer ekip mensupları, böyle bir başarı için çok emek sarf ettiler. Kısa süre içerisinde iki başarılı ameliyat gerçekleştirdik. Bunun için de çok mutluyuz."

- Biyonik göz, gölge ve ışık algısını artırarak görme, algılama seviyesini yükseltiyor

Biyonik göz sistemi, optik siniri sağlam ve görme yetisini yavaş yavaş kaybeden tavuk karası hastalarıyla ve aynı zamanda 25 yaşını doldurmuş, ışığı az da olsa bir gözde hissedebilenlere uygulanabiliyor.

Türkiye'de yaklaşık 4 bin kişide görülen retinitis pigmentosa hastalığında uygulanan biyonik göz ameliyatı, bu hastalığa bağlı sonradan görme engeli yaşayanlarda gölge ve ışık algılarını artırarak, görme ve algılama seviyesini yükseltiyor.

Yaklaşık 4 saat süren ameliyatla hastanın gözünün içine ve yanına yerleştirilen "Argus II" retinal implantı, iki parçadan oluşuyor. Biyonik göz, görüş alanındaki nesneleri algılamayı sağlayan elektronik bir gözlük vasıtasıyla çalışıyor. Gözlük üzerinde bir kamera bulunuyor ve implantı aktive etmesi için bir güç cihazına bağlı olarak işlev görüyor.

Gözlüğün üzerindeki minyatür video kameradan alınan görüntüler, video işleme ünitesinde işlenerek, gözlüğün üzerindeki anten aracılığıyla, göze yerleştirilen retinal implanta kablosuz olarak gönderiliyor. İmplant, talimatları alıyor ve uyarımı bir elektrot dizisi üzerinden retinaya iletiyor. Hastalar, siyah beyaz görüyor, gölge ve ışık algıları artıyor.

Ameliyattan iki hafta sonra hastanın yaşam alanlarında gerçekleştirilen rehabilitasyon süreci başlıyor. Bu süreçte hastanın kişileri ve nesneleri algılaması ile biyonik gözle gördüklerini nasıl yorumlayacağı konusunda destek ve eğitim veriliyor.

Haber Ara