Dolar

32,4369

Euro

34,7936

Altın

2.432,55

Bist

10.082,77

Başbakan Yıldırım: (1)

Başbakan Yıldırım: (1)

8 Yıl Önce Güncellendi

2016-09-01 14:38:18

Başbakan Yıldırım: (1)
Başbakan Binali Yıldırım, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin, "Her devletin kendisini yok etmeye yönelik bu tür alçakça girişimler karşısında savunma hakkı meşrudur. Demokrasi sınırları içinde savunma mekanizmasını işletmek doğal olarak bizim hakkımızdır." dedi.

Başbakan Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde Uluslararası Parlamenter Asamble Başkanları onuruna verilen öğle yemeğinde konuştu.

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde yaşananlara dikkati çeken Yıldırım, şunları söyledi:

"15 Temmuz'da yaşanan terörist darbe girişimi hakkında zannediyorum yeterince fikir sahibi oldunuz. Eli kanlı FETÖ terör örgütünün siviller üzerine ateş açabilecek kadar insanlıktan yoksun olduğunu artık çok daha net bir şekilde anladığınızı tahmin ediyorum.

Yine FETÖ terör örgütünün Meclisimizi bombalayacak kadar demokrasiye düşman olduğuna bizatihi şahit oldunuz. Maalesef bu alçak darbe girişimi esnasında 241 kahraman sivil vatandaşımızı şehit verdik, 2 bin 194 vatandaşımız yaralandı, gazilik mertebesine çıktı. Demokrasiyi ve Türk milletini hedef alan böyle bir saldırının benzeri herhalde dünyada başka bir yerde görülmemiştir. Milletimiz bu alçak saldırıya karşı net bir duruş göstermiş ve gelecek nesiller tarafından gururla hatırlanacak bir gece yaşatmıştır. Türk insanı,15 Temmuz akşamı tankın, topun, uçağın karşısına sadece ve sadece memleket sevdasıyla imanıyla, yüreğiyle ve demokrasiye olan inancıyla karşı koymuştur. Bu alçakça girişime, her türlü siyasi görüşten vatandaşlarımız bir olarak, beraber olarak karşı durmuştur."

- "Böyle kenetlenme pek de görülmüş bir şey değildir"

Milletin darbe girişimine karşı sergilediği hassasiyetli duruşun, siyasetçiler için aynı zamanda önemli bir mesaj olduğuna işaret eden Yıldırım, şöyle devam etti:

"Verilen mesaj demokrasiye sahip çıkalım mesajıdır. Bu mesaj, devletin içine sızmış Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarını birer birer devletin içerisinden ayıklayın mesajıdır. Bu mesaj böyle kara ve karanlık geceyi bir daha yaşamamak için ne lazımsa hukuk içerisinde bunu yapın mesajıdır. Siyaset olarak biz de bu mesajın gereğini yerine getiriyoruz. Bu darbe girişimiyle iktidar muhalefet hep birlikte siyasetçiler olarak bu alçak örgüte karşı topyekun bir mücadele başlattık. Yakın tarihimizde böyle bir dayanışma, böyle bir birliktelik ve kenetlenme pek de görülmüş bir şey değildir."

Türkiye'de farklılıkların bulunduğunu, bunun da doğal bir durum olduğunu ifade eden Yıldırım, bu farklılıkların ayrıştıran değil, kaynaştıran bir zenginlik olduğunu bildiklerini kaydetti.

Farklılıklardan dolayı da gurur duyduklarını dile getiren Yıldırım, "Siyasi görüşlerimiz, hayata bakışımız, tercihlerimiz, yaşantılarımız, inançlarımız farklı olabilir ancak gözlerimizden akan yaşın rengi hep aynıdır. Onun için her zaman ülke söz konusu olunca, bayrak söz konusu olunca, demokrasi ve milli irade söz konusu olunca bu millet bütün ayrışmayı, bütün farklılıkları bir kenara bırakıp aynı hedef uğrunda bir olmayı, beraber olmayı ve her türlü darbe girişimine karşı, bölücü terör örgütü hareketlerine karşı birlikte karşı koymayı başarmıştır, bundan sonra da başaracaktır." şeklinde konuştu.

- "Darbe yapmak isteyenler milletten darbeyi yemiştir"

Başbakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Birileri kalkıp da demokrasiyi ortadan kaldırmak isterse, devleti ele geçirmeye çalışırsa, bizi biz yapan değerlerimizi yok etmeye çalışırsa orada artık her şey bitmiştir, farklılıklarımız ortadan kalkmış, birlikteliğimiz devreye girmiştir.

15 Temmuz'da meydanlara inen vatandaşlarımız bu hisle, bu duyguyla adeta bombalara, mermilere meydan okuyarak bu darbeye 'dur' demiştir. Darbe yapmak isteyenler milletten darbeyi yemiştir. Günler boyu süren demokrasi nöbetlerinde, insanlarımız tek ses oldu, tek yürek oldu ve 'biz birlikte Türkiye'yiz' diye bütün dünyaya haykırdık. Her devletin kendisini yok etmeye yönelik bu tür alçakça girişimler karşısında savunma hakkı meşrudur. Demokrasi sınırları içinde savunma mekanizmasını işletmek doğal olarak bizim hakkımızdır. Hiçbir demokraside devlet vatandaşlarının beklentisine ve çağrısına duyarsız olamaz. Biz de uluslararası yükümlülüklerimizi dikkate alarak bu çağrıya kulak verdik. Bir daha böylesine alçakça girişimle karşı karşıya kalmamak için gerekli adımları attık, atmaya devam ediyoruz."

(Sürecek)

Haber Ara