Dolar

32,1837

Euro

34,9683

Altın

2.508,68

Bist

10.895,25

Başbakan Yardımcısı Yılmaz:

Başbakan Yardımcısı Yılmaz:

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-10-14 15:07:58

Başbakan Yardımcısı Yılmaz:
Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Terör kalkınmanın da demokrasinin de düşmanıdır. Bunu net bir şekilde ortaya koymak lazım. Huzurun olmadığı, terörün olduğu ortamda insanların özgürlüklerini yaşamaları da mümkün değildir" dedi.

Beraberinde Vali Yavuz Selim Köşger, AK Parti Bingöl Milletvekili Enver Fehmioğlu ve Belediye Başkanı Yücel Barakazi ile Bingöl Organize Sanayi Bölgesi'ndeki (OSB) bazı tesislerde inceleme yapan Yılmaz, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, 7-8 yıl önce çok kötü bir durumda olan Bingöl OSB'de yapılan çalışmalar sayesinde 45 parselden 42'sinin yatırımcılara tahsis edildiğini söyledi.

Yılmaz, 20'den fazla tesisin üretimde olduğu OSB'de 600 kişinin istihdam edildiğini belirterek, Bingöl'ün en temel meselesinin istihdam olduğunu kaydetti.

Eğitime yaptıkları yatırımlarla çocuklara ve gençlere daha iyi gelecek hazırladıklarını, işletmelere sağlanan desteklerle de daha fazla istihdam imkanı oluşturmaya çalıştıklarını vurgulayan Yılmaz, "Yatırım ve üretimlerin artması için olmazsa olmaz unsurlardan bir tanesi huzur ve güven ortamıdır. Huzur ve güven ortamının pekiştiği bir yörede yatırımlarda canlanır, istihdam ve üretim de artar" diye konuştu.

Yılmaz, eğitime yaptıkları yatırımlarla çocuklara ve gençlere daha iyi gelecek hazırladıklarını, diğer taraftan da işletmelere sağlanan desteklerle daha fazla istihdam imkanı oluşturmaya çalıştıklarını aktardı.

- "En fazla bedeli de bu bölgede yaşayan insanlar ödüyor"

Terörün insan malına ve canına doğrudan verdiği zararın yanı sıra ekonomiye dolaylı maliyeti olduğunu dile getiren Yılmaz, şöyle konuştu:

"Ekonomik olarak bakıldığında terörün dolayı maliyeti daha yüksek. Terör nedeniyle gelmeyen yatırımlar, yapılmayan ticaret, aksayan turizm, nitelikli elemanın yöreye gelmemesi, sermayenin kaçması, bütün bunlar terörün dolaylı maliyetleridir. En fazla bedeli de bu bölgede yaşayan insanlar ödüyor. Kamu olarak yatırımlarımıza aksatmadan yapmaya devam edeceğiz."

Başbakan Yardımcısı Yılmaz, bölgeye özel sektörün gelmesi için huzur ve güven ortamının pekişmesi gerekliliğine dikkati çekerek, bunun için de terörle mücadeleye, kamu düzenini sağlamaya kararlı bir şekilde devam edeceklerini bildirdi.

Huzurun olduğu bir ortamda hem yaşam kalitesinin artacağını hem de iş ve yatırım ortamını daha iyi bir noktaya geleceğini belirten Yılmaz, şöyle devam etti:

"Bu çerçevede herkesin katkıda bulunması gerekiyor. Bu çağrıyı ben buran bir kez daha yapmak istiyorum; bu sadece bir partinin işi değildir, bu sadece kamu kurumlarının da işi değildir. Hepimizin bu konuda elimizi taşın altına koyması lazım. Sivil toplum kuruluşlarıyla, bütün siyasi partilerle, akademik dünyasıyla, iş dünyasıyla, medyasıyla, ilgili bütün kesimlerin bu konularda hassasiyetlerini ortaya koymaları çok çok önemli."

- Ankara'daki terör saldırısı

Yılmaz, Ankara'daki terör saldırısını "büyük acı" olarak nitelendirerek, "Bunları tekrar yaşamamak adına, hepimiz her türlü gayreti sarf etmek durumundayız. Önümüzdeki dönemlerde bu tür olayların yaşanmaması için demokratik siyaseti ön plana çıkaracağız" dedi.

Bölgesindeki ülkelere göre insan hak ve hürriyetleri ile kalkınma bakımından Türkiye'nin daha iyi bir konumda olduğunu vurgulayan Cevdet Yılmaz, huzur ve güven ortamı ile siyasi demokratikleşmenin bir birini tamamlayan iki unsur olduğunu söyledi.

Yılmaz, şunları kaydetti:

"Terör kalkınmanın da demokrasinin de düşmanıdır. Bunu net bir şekilde ortaya koymak lazım. Huzurun olmadığı, terörün olduğu ortamda insanların özgürlüklerini yaşamaları da mümkün değildir. Kendilerini rahat bir şekilde ifade edebilmeleri de mümkün değil. Şiddetin, terörün, korkunun olduğu bir ortamda insanlar, özgür yaşama imkanını ve özgür bir şekilde kendilerini ifade etme imkanını kaybetmiş olurlar. Terörün olduğu bir ortamda kalkınmanın, gelişmenin tam arzu ettiğimiz hızda gerçekleşmesi de mümkün olmaz. Bir taraftan kalkınma ve demokratikleşme süreçlerini güçlü devam ettirmemiz, diğer taraftan da terörle topyekun mücadele etmemiz gerekiyor."

- "Şiddetle, siyasettin aynı anda yapılması mümkün değildir"

Türkiye'de bütün siyasi kanalların açık olduğunu belirten Yılmaz, böyle demokratik bir ortamda, siyaset kanallarının açık olduğu bir ortamda şiddete ve teröre başvurmanın hiçbir gerekçesinin bulunmadığını vurguladı. Başbakan Yardımcısı Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:

"Şiddetle, siyasettin aynı anda yapılması mümkün değildir. Bu ikisi aynı anda olamaz. Bu ikisini aynı anda yapmaya çalışanlar, demokrasiye en büyük zararı vermiş olurlar. Dolayısıyla bizim yapmamız gereken, terörü ve şiddeti dışlamaktır. Kim yaparsa yapsın, hangi gerekçeyle kime karşı yapılırsa yapsın terörü dışlamamız lazım. İster etnik, ister dini, ister mezhebi ve ister siyasal bir gerekçeyle olsun terörü lanetlememiz lazım, teröre karşı net bir tavır ortaya koymamız lazım."

Haber Ara