Dolar

32,2043

Euro

34,9226

Altın

2.426,30

Bist

10.792,53

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş: (1)

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş: (1)

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-11-09 23:27:00

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş: (1)
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, "Bu anlamda bundan sonraki süreçlerde inşallah bir daha Türkiye'de böyle bir şey olmaz ama bir geçici hükümetin nasıl kurulacağı, nasıl işleyeceği başarılı bir örnekle ortaya konulmuş oldu. Bu anlamda da tarihi bir deneyimi hep beraber yaşamış olduk. Bu hükümetin bir numaralı, öncelikli vazifesi suhuletle Türkiye'yi seçime götürmekti. Çok şükür iftiharla ve gururla ifade edebiliriz ki, Türkiye suhuletle seçime götürüldü" dedi.

Kurtulmuş, Çankaya Köşkü'nde Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığındaki Bakanlar Kurulu toplantısı devam ederken gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 25 Ağustosta görevlendirmesiyle 28 Ağustos'ta Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından kurulan ve seçim hükümeti olarak görev yapan Geçici Bakanlar Kurulu'nun dördüncü ve muhtemelen son toplantısını idrak ettiklerini söyledi.

Geçici hükümetin bu süre içinde memleketin meselelerine bir geçici hükümet tarzıyla değil, kalıcı hükümet bilinciyle yaklaştığını ifade eden Kurtulmuş, "Özellikle 7 Haziran ve 20 Temmuz'dan sonra ortaya çıkan siyasi tablonun, ortaya çıkan siyasi tablonun getirmiş olduğu ağır yüklere rağmen, terörle mücadele ve Türkiye'nin ekonomik alanda karşılaşmakta olduğu krizler çerçevesinde büyük bir ferasetle meseleye yaklaştığını görmüş olduk. Bugünkü Bakanlar Kurulu toplantısında Sayın Başbakanımız bu geçici hükümette yer alan bütün bakan arkadaşlarımıza teşekkürlerini ve takdirlerini ifade etti. Bakan arkadaşlarımız bu süre içinde yaşadıklarını ve bu süreç içinde bulunmaktan duydukları memnuniyeti dile getirerek, seçim sonuçları dolayısıyla başbakanımızı tebrik ettiler" diye konuştu.

Kurtulmuş, Türkiye demokrasisi bakımından bir ilkin yaşandığını, çok partili siyasi hayatta ilk kez, Türkiye'de 7 Haziran seçim sonuçlarında hükümetin kurulamadığını, bu nedenle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın anayasal yetkilerini kullanarak geçici bakanlar kurulunu görevlendirdiğini belirtti.

Türkiye'nin bu tecrübeyi de başarılı bir şekilde gerçekleştirmiş olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu anlamda bundan sonraki süreçlerde inşallah bir daha Türkiye'de böyle bir şey olmaz ama bir geçici hükümetin nasıl kurulacağı nasıl işleyeceği başarılı bir örnekle ortaya konulmuş oldu. Bu anlamda da tarihi bir deneyimi hep beraber yaşamış olduk. Bu hükümetin bir numaralı, öncelikli vazifesi suhuletle Türkiye'yi seçime götürmekti. Çok şükür iftiharla ve gururla ifade edebiliriz ki, Türkiye suhuletle seçime götürüldü.

Bu süre içinde karşılaşılan bütün zorluklarla da kalıcı bir hükümet tavrıyla mücadele edildi. Özellikle terörle mücadele konusunda denebilir ki on yıllar boyunca en etkili terörle mücadele dönemlerinden birini yaşadık. Terör örgütlerinin önemli bir kısmının, özellikle Türkiye'de faaliyet gösterebilen, eylem yapma kapasitesi çok yüksek olan üç terör örgütünün eş zamanlı operasyonlarına karşı hükümet hiç taviz vermeden büyük bir kararlılıkla icraatlarını sürdürdü ve bu anlamda ciddi bir şekilde terörle mücadelede başarı kazanılmış oldu. Terör örgütlerinin hem kırsal hem şehir yapılanmalarının üzerine büyük bir koordinasyonla hareket edilerek gidildi ve bu anlamda başarılı sonuçlar elde edilmiş oldu."

Kurtulmuş, sadece terörle mücadele değil, aynı zamanda ekonomi alanında da bu süre içinde hükümetin üzerine düşen her türlü sorumluluğu yerine getirdiğini, Türkiye'nin bütçe disiplini içinde ekonomiyle ilgili faaliyetlerin ciddi şekilde gerçekleştirildiğini aktardı.

Hükümetin geçici olmakla birlikte bu süreci başarıyla yürüttüğüne ve Türkiye'yi önemli bir şekilde 1 Kasım seçimlerine götürdüğüne dikkat çeken Kurtulmuş şöyle devam etti:

"Hem seçim öncesinde hem seçim gününde hem de seçimden sonraki süreçte, Türkiye uluslararası gözlemcilerin de hiçbir şekilde en ufak bir söz söylemediği, son derece açık, başarılı, demokratik bir seçimi geride bırakmış olduk. Bu süreç içinde özellikle seçim güvenliğinin sağlanması bakımından çok üstün bir koordinasyonla görev yapan emniyet kuvvetlerimize teşekkürlerimizi ifade ediyoruz. Türk Silahlı Kuvvetleri özel harekat mensupları, şehir, köy ve mahalle yapılanmalarının üzerine giden, vatandaşın sandık günü üzerine baskı kurulması ve sandıklara iradelerinin bir şekilde baskı altına alınmasını önleyecek her türlü tedbiri aldılar, başarıyla uyguladılar. Bunun için güvenlik kuvvetlerimiz teşekkür etmek de boynumuzun borcudur.

Bütün bunlar yapılırken hukukun sınırları içinde kalınarak terörle mücadele gerçekleştirildi. Sadece terör örgütünü ve onların militanlarını silahtan uzaklaştırmak değil, aynı zamanda terör örgütü mensupları ile vatandaşımızın arasına mesafe konularak, vatandaşımızın bu süreçte zarar görmemesi için elinden gelen bütün gayreti ortaya koydu güvenlik kuvvetlerimiz."

Kurtulmuş, seçim gününde sandık bölgelerinde de çok üstün bir şekilde başarı sağlandığını, 1 Kasım seçimlerinin geçmiş seçimlerle mukayese edildiğinde en olaysız seçimlerden biri olduğunu, yaralanma ve ölüm olayı vuku bulmadığını, küçük sürtüşmeler dışında ciddi başarılı, olaysız bir seçim gününün geride bırakıldığını dile getirdi.

Seçim sonrasında sandıkların açılması, oyların sayılması, oyların il ve ilçe seçim kurullarında birleştirilmesi konusunda hemen hemen itirazın en az olduğu seçimlerden birisinin yaşandığını anlatan Kurtulmuş, bunun da altı çizilerek ifade edilmesi gereken demokratik başarılardan birisi olduğunu aktardı.

Önemli başarılardan birisinin de Türkiye siyasi tarihin en yüksek katılımlı seçimlerinden birisinin geride bırakılması olduğunu ifade eden Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Vatandaşımız güvenlik ortamının sağlanmasını görmüş, teröre karşı verilen mücadeledeki etkinliği anlamış, özellikle güven ve istikrarın sağlanması için 1 Kasımda sandıklara büyük teveccüh göstererek oylarını kullanmıştır. Demokratik olgunluk dolayısıyla teşekkür ediyoruz. 1 Kasımı demokrasi bayramına çevirmiş olmalarından dolayı da ayrıca gurur duyduğumuz ifade etmek istiyoruz. Daha önceki seçim sonuçlarına baktığımız zaman TBMM'de temsil bakımından oy verenlerin parlamentoda temsili bakımından Cumhuriyet tarihinin en yüksek oranlarından birisi yakalanmıştır.

Oy veren insanlarımız oy verdiği insanları parlamentoda görecekler. Böylece dört siyasi parti de milletin yüksek oy oranıyla temsil edilmiş bir parlamentonun içinde yer almanın hazzını yaşayacaklardır. Büyük endişeler duyuyorduk. Bugün bunu rahat konuşuyoruz ama şunu da vatandaşlarımızla paylaşmak durumundayız. Geçici hükümet olarak görev yapan bu Bakanlar Kurulu göreve geldiğinde ne kadar ağır bir terör baskısıyla Türkiye'nin baskı altına alındığını hepimiz yaşadık. Suruç ve Ankara katliamı ile bu katliamı yapanlar, yapanların arkasında duranlar, onların arkasındaki siyasi iradeler, onların arkasındaki terör örgütüne güç veren, imkan sağlayan eller belki şunu istiyorlardı; Türkiye bu terör ortamı içinde kalsın ve Türkiye seçimi dahi ertelesin, Türkiye seçime gitmesin. Hedefleri Türkiye'nin birliği, bütünlüğüdür, doğrudur ama aynı zamanda hedefleri 1 Kasım seçimleriydi.

1 Kasım seçimlerinin böylesine güzel bir şekilde yapılmış olması, seçim sürecinde herkesin dilediği şekilde özgür propaganda yaparak seçim gününde vatandaşlarımız özgür bir şekilde oylarını vermesi, temsil oranının ortaya çıkması, sonuçları itibariyle de çok yüksek bir katılım oranı ve uluslararası gözlemcilerin tamamının ittifakıyla çok demokratik bir seçimin olması Türkiye için çok önemliydi. Bunları gururla ifade ediyoruz ama zaman içinde endişelendiğimiz dönemler de oldu. Sandık başında görev yapan müşahitlere, verilen oyları koruyarak demokrasiye katkıda bulunan herkese teşekkür ediyorum. 1 Kasımın ardından demokrasi şenliğini geride bırakılmış, kimsenin tereddüt etmeyeceği şekilde milli irade sözünü söylemiş, bundan sonra milli irade Türkiye'nin nasıl şekilleneceğini açıkça ortaya koymuştur."

(Sürecek)

Haber Ara