Arınç, Habertürk televizyonunda katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Suruç'taki terör saldırısına ilişkin, HDP'ye "Yerelden neden katılım olmadı?" diye sorduğunu anımsatan Arınç, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın sosyal medya üzerinden "Merak etme, üzme kendini, hepimiz eninde, sonunda ölenler arasında olacağız" mesajı verdiğini hatırlattı.
Bunun "gayriciddi" olduğunu ifade eden Arınç, "Bu, bir genel başkana yakışmaz. Sayın Demirtaş, kendi takipçilerine 'şapşik' diyor. Şapşikler için yazılmış bir şey, ben ciddi bir meseleden bahsediyorum. Sana düşen de ciddi cevap vermektir. Bu sorunun cevabını biliyorsan ver, bilmiyorsan da verme. 'Bu yetersiz, gereksiz' de ama 'şapşik' şeklinde bir şeyi kabul etmiyorum. Bunu aynen kendisine iade ederim. Bu, topu taca atmaktır. Türkiye, şapşiklerin ülkesi değil. Adam gibi cevap verirsin. Adam gibi bunun karşısında durursun" diye konuştu.
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın açıklamalarına da değinen Arınç, şunları kaydetti:
"Adam gibi cevap verin. Hiçbir şey sizi sorumluluktan kurtarmaz. Bu insanlarla maddi-manevi ilişkiniz vardı. Onlar da iyi niyetle Suruç'a geldiler ve katliama uğradılar. Bu insan oraya nasıl girdi? Bu insanın orada girdiği yerde yerel yöneticilerin olmamasının, kameraların kullanılmamış olmasının, oraya yönlendirilmemiş olmalarının bir sebebi var mı, yok mu? Biliyorsanız söyleyin. Bilmezseniz söyleyin, biz zaten bulacağız. Sorularıma bir cevap yok ama buradaki bir cümleyi tersinden ele almak suretiyle sanki 'HDP'lilerin de ölmesini istiyordu bu adam, bu yüzden bu soruyu soruyor' gibi garip bir şekle dönüştürüyorlar.
Ben hem ölenlerin hatıralarına hakareti düşünmem, yüreğim onlar için yanıyor hem de ne HDP'li ne de başka bir insanın hayatını kaybetmesinden memnun olacak alçakça düşünceye sahip değilim. Ben adli olayı sorumlularıyla ortaya çıkarmak istiyorum."
Arınç, katliamın hangi amaçla gerçekleştirilmiş olabileceği sorusu üzerine terörün insanlık suçu olduğunu söyledi.
Arınç, "Kim yaparsa yapsın, bazen sadece panik meydana getirmek, ses getiren eylem yapmak, örgütün propagandasını yapmak, bu olay sebebiyle hükümeti, güvenlik güçlerini yıpratmak, başka bir örgütle çatışma noktasına girmek, içeride ve dışarıda Türkiye'yi makasa almak veya bir olayın başlangıcını büyük bir havai fişekle yapmak ihtiyacı duymuş olabilirler. Bunların hepsi ortaya çıkacak" ifadesini kullandı.
- Hükümet kurma süreci
Hükümetin saldırıya göz yumduğu algısı yaratılmak istendiğine dikkati çeken Arınç, olay anından itibaren ne gerekiyorsa hepsinin fazlasıyla yapıldığını vurguladı.
Çözüm Süreci'nden vazgeçilmeyeceğini aktaran Arınç, HDP'den şiddeti ve terörü lanetlemesini, şiddete karşı siyaset dilini kullanmasını istedi.
Arınç, "Gönlünüzden geçen koalisyon mu, erken seçim mi?" şeklindeki soruya şöyle yanıt verdi:
"Hükümet kurmaktan yana. CHP veya MHP ile bir hükümet kurmaktan yana çünkü seçim bunu istiyor. Seçim sonuçları bize bunu emrediyor. Seçim sonuçlarını iyi okumak lazım. Sayın Başbakanımız çok güzel bir şekilde bunu hem balkonda hem de daha sonra yaptığı bütün konuşmalarda ve davranışlarında ifade etti. Bir ülke hükümetsiz kalamaz. Biz halka küsemeyiz. 'Bize 20 milletvekili eksik verdiniz, seçime gidelim de bunu tamamla' diyemeyiz. Ayıp olur, milletin iradesine saygısızlık olur. Seçim veya erken seçim bu işin bir sonucudur.
Eğer hükümet kuramazsanız bir sonuçtur, yoksa başta başlanacak bir iş değildir."
Arınç, kendi aralarında yaptıkları toplantılarda "-mış" gibi hükümet kurmaya çalışmayacaklarını söylediklerini ve hiçbir kırmızı çizgileri olmadığını söyledi.
Partilere seçim zamanı "Tek başına iktidar olabilecek misiniz?" diye sorduğunu ve olumsuz yanıt aldığını anımsatan Arınç, "Hepsi AK Partinin tek başına iktidarını yıkmak için çalıştı. Bunun için en uygun manevra HDP idi. HDP'nin barajı aşmasına yardım ettiler. Bizden de HDP'ye giden oy var ama CHP'den de başkalarından da var" değerlendirmesinde bulundu.
Arınç, "Koalisyon mümkün mü?" sorusuna, "Mümkün. Ben bunu birinci günden beri söylüyorum. Çevremdeki arkadaşların pek çoğu 'Bu, seçime doğru gidiyor' diyor. Benim içimden bir ses hükümet kurulacağı noktasında" dedi.
- "CHP ile yaptığımız görüşmeler ilerliyor"
Arınç, "CHP ile mi, MHP ile mi?" sorusu üzerine şöyle devam etti:
"İkisiyle de kurulabilir ama ama öncelik sanki CHP ile kurulabileceği noktasında. MHP'nin de ben bugünkü tavrının, CHP ile bir hükümet kurulamazsa, Sayın Bahçeli'nin milletimize karşı sorumluluk duygusu iyidir, yüksektir. Yani ülkeyi hükümetsiz bırakmamak adına bir hükümet kurma noktasında sorumluluk üstleneceğini ümit ediyorum fakat CHP ile yaptığımız görüşmeler ilerliyor. Hem de sağlam bir zeminde ilerliyor. Genel Başkan'ın ziyaretinden sonra görevlendirilen arkadaşlar bazı konuları bugün de konuştular."
Tabanın görüşlerini de önemsediklerini aktaran Arınç, "Ben şöyle düşünüyorum. 'CHP ile müşterek noktalarımız daha fazla ortaya çıkarsa bir büyük koalisyon kurulur' demektir. Büyük koalisyonlar da hem Batı ölçeğinde çok faydalı sonuçlar vermiştir" şeklinde konuştu.
Samimi şekilde hükümet kuracakmış gibi çalıştıklarına işaret eden Arınç, "Şu anda bu yaşadığı şartlarda Türkiye'nin hükümetsiz kalmasını istemek, 'hemen seçime gidelim' düşüncesine sahip olmak, ülkeyi sevmemektir, bunu herkes bilsin" değerlendirmesinde bulundu.
Süreci son noktaya kadar götürmeyeceklerini, belli bir yere kadar götüreceklerini, olumsuz olduğu takdirde hükümeti kurma görevinin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na verileceğini belirten Başbakan Yardımcısı Arınç, "Süreyi son noktasına kadar kullanmak gibi bir çarpıklığın içinde olmayız. Önce işimizi yaparız. Başaramazsak, ikinciye teklif edilecektir bu iş. Onun da çabalarını görmek isteriz" şeklinde konuştu.
DAEŞ saldırılarıyla gündeme gelen Adıyaman'ın Türkiye'nin en huzurlu, en masum ve kardeşlik duygularının yüksek ili olduğunu dile getiren Arınç, şunları kaydetti:
"Bulundukları her yerde Adıyamanlılar örnek insan gösterilirler. İçi de ilçeleri de ve köyleri de böyledir. PKK terör örgütü, hiçbir zaman Adıyaman'a da girememiştir. 'Adıyaman'dan birkaç tane IŞİD'e giden oldu veya bu eylemde de kullanılan insanlar oldu' diyerek, Adıyaman ismini kötüye çıkartmak, IŞİD'in merkezi olarak göstermek büyük bir haksızlıktır. Ben Adıyaman'a bunu yakıştıramam, Adıyamanlılar da bundan dolayı fevkalade üzgündür. Medyamız da siyasetçilerimiz de bu işi kullanan bütün insanlarımız da Adıyaman konusunda onları ilzam edecek hiçbir şey söylemesin. Adıyamanlılar masumdur, Adıyamanlılar temizdir."
DAEŞ'e yönelik operasyonların devam edeceği bilgisini veren Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Bu operasyonlar çok akıllıca ve devam edecek. Bütün hedefler elimizde ve bu hedeflere yönelik bütün tertibatımızı aldık. İçeride de bunların bağlılarını gözaltına aldık, kıpırdayacak halleri yok. Türkiye ferah olsun, milletimiz rahat olsun. Biz bunun sıkıntısını çekiyoruz ama millete bedel ödettirmiyoruz. Minimize edilene kadar devam edecek" görüşünü paylaştı.
(Bitti)
