Dolar

32,2020

Euro

35,0069

Altın

2.504,53

Bist

10.643,58

Başbakan Davutoğlu canlı yayında

Başbakan Davutoğlu canlı yayında

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-11-10 17:07:23

Başbakan Davutoğlu canlı yayında
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye'de en çok satan beş gazeteden dördünün açık bir şekilde bu seçimde hükümete karşı kampanya yürüttüklerini belirterek, "Eğer bu kadar en çok satan beş gazetenin dördü açık şekilde hükümete karşı tavır almışsa, bir seçim döneminde bir baskıdan bahsetmek mümkün mü" dedi.

Başbakan Davutoğlu, TRT'de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Seçimlerin adil ve şeffaf olmadığı yönündeki değerlendirmelerin, oturdukları yerden Türkiye'yi her an suçlamaya hazır kesimlerce yapıldığını, bunların da kıymeti harbiyesinin bulunmadığını belirten Davutoğlu, Ankara'daki terör saldırısı sonrasında yas tuttuklarını ve ardından meydanlara çıktıklarını anımsattı.

Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi:

"Baskı yapan kim? Bu kampanyayı yürüten paralel lobi adamlarından bir tanesi, malum twit hesabı şunu yazdı, 'Davutoğlu'nun Kayseri, Şanlıurfa, Konya mitinglerinde saldırı yapılacak.' Ben şöyle düşünebilirdim, herkes kenara çekildi, ben de çıkmayayım miting meydanlarına, televizyon konuşmaları daha da etkili olabilir, onlara yoğunlaşayım diyebilirdim veya bu mitinglerden bazılarını yapmayabilirdim. Şimdi tehdit edilen kim, biz, tehdit edilen kim, o mitinglere gelecek olan AK Partili seçmen. Kayseri'de sokak aralarında 'Aman gitmeyin, bugün saldırı olacakmış Davutoğlu'nun mitinginde' diye söylenti yayanlar, o 'fuatavni' denilen hesaba açsın baksınlar, kimmiş baskı yapan halka. Peki ben ne yaptım? Eğer bugün meydana çıkma cesareti yoksa bir adamın, bu ülkede siyaset yapma hakkı da yoktur dedim."

Seçim döneminde meydanlara çıktıklarını, diğer parti liderlerinin ise oturmayı tercih ettiğini anımsatan Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Üzerlerinde bir baskı mı vardı? Miting yapmak istediler de biz mi engel olduk? Herhangi bir televizyona, bir gazete röportajına engel mi olundu? Türkiye'de en çok satan beş gazete, isimleri önemli değil, dördü açık bir şekilde bu seçimde hükümete karşı kampanya yürüttüler. Bunu herkes biliyor. İsimleri zikretmeyeyim. Peki biz şikayet ettik mi? 'Medyaya karşı bu seçimi kazanıyoruz' diye bir söylem duydunuz mu? Yoo... İsteyen eleştirir, bize karşı çıkar. Ama bizim nihai olarak baktığımız yer onlar değil ki. Baktığımız yer halk. Eğer bu kadar en çok satan beş gazetenin dördü açık şekilde hükümete karşı tavır almışsa, bir seçim döneminde bir baskıdan bahsetmek mümkün mü? Televizyon kanalları itibariyle de herkesin yakın olduğu televizyon kanalları olabilir. Benim için her hangi bir medya imkanı ya da imkansızın ötesinde halkın sizi nasıl gördüğü önemli. Halk size nasıl bakıyor."

- "Türkiye'de seçimler üzerinden kimse spekülasyon yapmaya kalkmasın"

Başbakan Davutoğlu, halkın bir tercihte bulunduğuna işaret ederek, seçimlerin objektif ve adil olmadığı yönünde tek bir ölçü gösterilemeyeceğini bildirdi.

Tek başlarına karar alıp, seçim yönetmediklerini ifade eden Davutoğlu, seçimleri yönetenin Yüksek Seçim Kurulu (YSK) olduğunu, YSK'nın da bütün partilere eşit mesafede bulunduğunu hatırlattı.

"Türkiye'de seçimler üzerinden kimse spekülasyon yapmaya kalkmasın" diyen Davutoğlu, köklü bir seçim geleneği olduğuna işaret ederek, yüzde 85 gibi dünya rekoru sayılabilecek bir katılımın baskı altında sağlanmasının söz konusu olamayacağını aktardı.

"Türkiye'nin önünde önemli sorunlar var. Neler yapacaksınız, ajandanızın ilk notları neler" sorusu üzerine Başbakan Davutoğlu, "Vatandaşların beklentisi belli, daha onurlu, başı dik, kimseye muhtaç olmayacağı, ne kendisinin ne de ülkesinin muhtaç olmayacağı bir hayat. Bizim de vazifemiz bunu sağlamak" yanıtını verdi.

- "Türkiye son yıllarda toplum psikolojisi itibariyle çok yoruldu"

Davutoğlu, genel başkan seçildiğinde kendisine üç görev tanımladığını belirterek, şöyle dedi:

"Bir, partinin birliğini, beraberliğini koruyacağız, iki, Türkiye'de yürütülen bütün projeler hizmetler, Sayın Cumhurbaşkanımızdan devraldığımız projeler aksamadan yürüyecek, üç, ülkeyi seçime götürürken iç barışı temin edecek her türlü tedbir alınacak."

7 Haziran seçimlerine bunları tamamlayarak gittiklerini, 7 Haziran'da da kendisine üç görev tanımladığını anlatan Başbakan Davutoğlu, "Bir, partimizin oy düşüşü varsa, yenilenmeye, tazelenmeye, kurucu ilkelere dönmeye ihtiyacı var. Son beş ayda bunu yapmaya çalıştım. Geldiğimiz noktada, AK Parti, diğer partiler dalgalanmalar içindeyken sakin sularda, ülke sorumluluğunu üstüne almış, dalgalı sularda ama kendisi tahkim edilmiş şekilde yola devam ediyor. İki, ülkeyi hükümetsiz bırakmayacağız demiştik öyle de yaptık. Üç, terörle mücadele de dahil olmak üzere, bir taraftan bu mücadeleyi yürüteceğiz, bir taraftan yeni bir seçim yapacağız, bunları da tamamladık" diye konuştu.

1 Kasım'dan itibaren de kendine üç ana görev daha belirlediğini açıklayan Başbakan Davutoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Birincisi, Türkiye son yıllarda toplum psikolojisi itibariyle çok yoruldu. Bütün gerilim alanlarını azaltmak, kutuplaşma ve diğer dillerden uzaklaşarak, Türkiye'de sevgi tohumları ekmek derken, bunu sadece güzel bir söz olsun diye söylemedim. Tekrar toplumun ortak ilkeler etrafında ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı onuru etrafında hangi siyasi görüşten olursa olsun, onları bir arada ortak bir kader fikrine getirmek. Çünkü son dönemde sanki farklı kaderlerimiz varmış gibi ayrışma içine girenler oldu. Hem etnik ve mezhebi tahriklerle yapanlar oldu. Şimdi hepimizin oturup sükunetle düşünmesi lazım."

(Sürecek)

Haber Ara