Dolar

32,3028

Euro

34,8424

Altın

2.413,73

Bist

10.267,09

Başbakan Davutoğlu, canlı yayında

Başbakan Davutoğlu, canlı yayında

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-06-17 21:59:22

Başbakan Davutoğlu, canlı yayında
Başbakan Ahmet Davutoğlu, milletvekili genel seçimi sonuçlarıyla ilgili halkın mesajını almaya çalıştıklarını belirterek, "AK Parti'yi farklı kılan 2002'de halkla yürümesiydi. Beni en çok endişelendiren acaba halkla yürüyüşümüzde bir açı mı oluştu ve halkla yürürken halka 'hadi arkamdan gel mi' diyoruz, halkla birlikte mi yürüyoruz" dedi.

Davutoğlu, Show TV'de canlı yayında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in vefatıyla ilgili sorular üzerine Davutoğlu, Demirel'in, Türk siyasetine damgasını vurmuş önemli bir isim olduğunu söyledi.

Demirel'in, Türkiye'ye özellikle kalkınma alanında büyük katkı sağladığını belirten Davutoğlu, "Barajlar kralı" diye anıldığını ifade etti.

Davutoğlu, "27 Mayıs'ta Adnan Menderes'in şehadete yürümesi sonrasında Türk siyasetinin yeni denge oluşturması sırasında, 27 Mayıs'ın birikimleriyle hesaplaşılması bakımından da çok önemli katkılar yapmış. Kendisine has üslubuyla da siyasetimize renk katmış bir isimdi" diye konuştu.

Süleyman Demirel'i akademik hayatta da yakından takip ettiğini dile getiren Davutoğlu, akademik hayatta Demirel ile bir anısını anlattı. Üniversitede dersten çıkıp odasında çalışırken, 2001'de Demirel'in doğrudan kendisini aradığını söyleyen Davutoğlu, şunları kaydetti:

"İlk başta birisi şaka mı yapıyor diye tereddüt ettim. O zamanlar Birleşmiş Milletler'de Filistin görüşmeleriyle ilgili Mitchell Komisyonu oluşturulmuştu. 'Bana, biliyorsunuz komisyonun üyesiyim. Buraya bir rapor hazırlamamız lazım Türkiye adına. Sizin bu konulara vakıf olduğunuzu söylediler. Yardımcı olur musunuz?' dedi. Bir taraftan diyorum, arada bir sekreter yok, danışman yok. Bir iki yoklamadan sonra gerçekten kendisinin aradığını anlayınca hazırlayacağımı söyledim. Diğer çalışmaları bir kenara bıraktım ve rapor hazırladım. Teşekkür eden bir mesajını da aldım. Hatta sonra bu rapor 'Filistin sorunlarının çözümü' diye bir kitaba da çevrildi. Yani aslında akademik hayatımıza da katkıda bulunmuştur. Allah rahmet eylesin. Yaşayan bir tarih, Cumhuriyetimizin bir dönemine çok önemli katkılar yapmış, izler bırakmış. Siyasete de herkesin örnek alması gereken bazı üslup incelikleri katmış, kişilerle tek tek temas etmesi, güçlü hafızası, bütün bunlarla da Allah rahmet eylesin."

- Seçim sonuçları

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Milletvekili seçimi sonuçları sonrasında 'biz bu mesajı aldık' deniliyor ama içeriğine değinilmiyor. AK Parti ne mesajı aldı?" sorusuna karşılık da siyasi ve sosyal hareketlerin, kişiler gibi olduğunu, şahsi serüveni, hayat akışı içinde kendisine dönüp bakamayanların, hep dışarıya dönerek olayları yargılamaya çalışanların, bir müddet sonra olayları doğru değerlendiremeyebileceğini ve kendisini yenileme imkanını kaybedebileceğini söyledi.

Siyasi hareketlerin de bunun gibi belli aralıklarla kendi içinde bir muhasebeye ihtiyacı bulunduğunu ifade eden Davutoğlu, aslında seçimlerin 4 yılda bir yapılmasıyla halkın da bu muhasebeye siyasileri teşvik ettiğini kaydetti.

Davutoğlu, halkın aldığı karar karşısında, yukarıdan bir tavırla "sen yanlış karar verdin, bir daha deneyelim" demek yerine, halkın mesajını anlamak gerektiğini vurguladı.

Yüzde 41'lik seçim sonuçlarının aslında bir başarı olduğunu belirten Davutoğlu, ancak diğer seçimlerdeki yüzde 49, yüzde 45,5 gibi oranlardan yüzde 41'e inilmesinin değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.

- "Bazı aksamalar, yanlış anlamalar, yanlış algılar oluşmuş olabilir"

Davutoğlu, parti içi organların tüm toplantılarında bu konuyu açtıklarını, çok detaylı bunun tahlilini yapmalarının mümkün olamadığını ifade ederek, şöyle konuştu:

"Çünkü bizim şu an birinci görevimiz hükümeti kurarak, bu yeni şartlarda neler yapacağımızı ortaya koymak ama daha sonra yaptığım ikili görüşmeler ve diğer görüşmelerde de hep acaba nerede bir aksaklık var buna dikkatleri çekmek istedim. AK Parti'yi farklı kılan 2002'de halkla yürümesiydi. Beni en çok endişelendiren acaba halkla yürüyüşümüzde bir açı mı oluştu ve halkla yürürken halka 'hadi arkamdan gel mi' diyoruz, halkla birlikte mi yürüyoruz. Bu önemli. Bunu tek tek tespit etmeye çalıştık. Nerede hata olduğunu, nerede eksiklikler var. Hiçbir şekilde tekebbür etmeden, halka yukarıdan bakmadan bunu anlamanın yollarını bulmak durumundayız. 12 yıllık iktidar, şimdi düşünün, şahsi hayatımızda da 12 yıl süren bir başarı hikayesinin arkasında bazen aşırı bir öz güven oluşma ihtimali vardır. Bazen değil, çoğu zaman. Kişiler eğer o olgunlaşma dönemlerinde, başarıları bir şekilde durup, kendine bakıp tekrar tanzim edemezse şahsi hayatta da bazı iniş çıkışlar yaşayabilir. 12 yıllık güç kullanımının getirdiği ola ki yanlışlıklar olabiliyor. Bir takım güç kullanımından gelen çok olumlu, çok güzel özellikler dışında, bazı aksamalar, yanlış anlamalar, yanlış algılar oluşmuş olabilir. Bunlar şu gerçeği ortadan kaldırmıyor. Çok geniş bir cepheyle mücadele ettik ve hakkımız da ne kadar büyük bir komplocu bakışla bir siyaset mühendisliği üzerinden Türkiye'de bu seçimlerde neler yapıldığını herkes görüyor, yurt içinde yurt dışında. Bütün bunları kabul ederek ama biz yine de kendi içimize bakmak durumundayız."

(Sürecek)

Haber Ara