Dolar

32,3374

Euro

34,8108

Altın

2.390,60

Bist

10.276,88

Atık sularda yapılacak analizle şehirlerin uyuşturucu kullanımının haritası çıkarılacak

İçişleri Bakanlığı ile Türkiye Yeşilay Cemiyeti arasında imzalanan iş birliği protokolü ile atık sularda yapılacak uyuşturucu madde analizi ile şehirlerde uyuşturucu kullanımının haritası çıkarılacak.

5 Yıl Önce Güncellendi

2019-08-28 13:15:02

Atık sularda yapılacak analizle şehirlerin uyuşturucu kullanımının haritası çıkarılacak
İçişleri Bakanlığı ile Türkiye Yeşilay Cemiyeti arasında imzalanan iş birliği protokolü ile atık sularda yapılacak uyuşturucu madde analizi ile şehirlerde uyuşturucu kullanımının haritası çıkarılacak.

İçişleri Bakanlığı ile Türkiye Yeşilay Cemiyeti arasında iş birliği protokolü imzalandı. Protokol imza törenine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Mücahit Öztürk, Bakanlık yöneticileri ve cemiyetin yönetim kurulu üyeleri katıldı. Bakan Soylu yaptığı konuşmada, "Küresel güvenlik tehditlerini şöyle yukarıdan aşağıya sıralasak kesinlikle eminiz ki uyuşturucu meselesi ilk 5 içinde yer alır. Hatta belki de terör ve göç ile beraber ilk üç mesele arasına koysak abartmış sayılmayız. Çünkü hem teröre finansman sağlayan, hem kendi adına dünyada 2015 yılında 167 bin insanın doğrudan ölümüne sebep olan bir meseleyi konuşuyoruz. Dolaylı ölümleri de işin içine katarsak 2015 rakamı 450 bin kişi ve 2017'de bu rakam yüzde 30 oranında artarak 585 bine çıkmış tüm dünyada. Türkiye, ne yazık ki bulunduğu coğrafi konum itibarıyla biliyoruz ki bu tehdidin doğrudan muhatabıdır. Doğudan batıya giden doğal uyuşturucu, batıdan doğuya giden sentetik uyuşturucu bizim ülkemiz üzerinden geçmektedir ve bu trafiğin ciddi bir miktarı da maalesef ülkemizi tehdit altında bırakmaktadır" dedi.

"Türkiye'nin bakışı Avrupa'dan farklı"

Türkiye'nin meseleye bakışının, buna yönelik gayretinin, yapılan farkındalıkların ve geçmiş deneyimlerin Avrupa'dan farklı olduğunu belirten Soylu, "Bazı ülkeler bu konuyu sağlık sorunu ve özgürlükler çerçevesinde değerlendirdiği için mücadele noktasında olması gereken performansı ortaya koyamıyor. Oysa bizim uyuşturucu meselesinde kafamız asla karışık değildir. Mücadelemizin istikameti ve politikamız, 'uyuşturucuya sıfır tolerans' olarak rahatlıkla özetlenebilir. 2019 dünya uyuşturucu raporunda 2017 yılında dünyada yakalanan eroinin yüzde 17'sinin Türkiye tarafından yakalandığı, 2019 Avrupa uyuşturucu raporunda ise yine 2017 yılında 28 AB ülkesi ve Norveç tarafından toplam 6,5 milyon ecstasy tablet yakalanırken, ülkemizde 8,6 milyon ecstasy tableti yakalandığı vurgulanmıştır" diye konuştu.

Yakalanan eroin 14 tona dayandı

Kaçakçılık ve İstihbarat Dairesinin verilerine göre 2017-2018 arasında uyuşturucu operasyon sayısının yüzde 22 arttığını söyleyen Soylu, "2018 yılında 18,5 ton eroin, 80,7 ton esrar, 8.9 milyon ectasy, 22,7 milyon captagon yakaladık. Bu yılın ilk 7 ayındaki miktarlar da bu paralelde seyrediyor ya da bunun üzerinde seyrediyor. En son eroinde 14 tona dayandı. Yani Ağustos ayı itibariyle en büyük miktara ulaştık. Yılbaşından bugüne kadar son güncel rakamla 82 bin 598 operasyon, 122 bin 816 gözaltı, 15 bin 216 tutuklama yaptık. Bizi bu mücadelede motive eden iki etken vardır. Birincisi; doğrudan uyuşturucu sebebiyle yaşanan ölümler, uyuşturucu parası vermediği için bağımlı evladından dayak yiyen, ailelerinde huzur kalmayan ve en sonunda evlatlarını bu illete kurban veren anne babaların feryatları; ikincisi ise yıllardır mücadele ettiğimiz ve ocaklara şehit ateşi düşüren PKK terör örgütünün ana finansman kaynağı olmasıdır" dedi.

"Ülke olarak ciddi bir organizasyona sahibiz"

Bakan Soylu, terör örgütünün yıllık gelirinin 1,5 milyar dolar olduğunu hatırlatarak, "Şunu da eklemek isterim ki bu geliri yıllık 500 milyon euro ve 2,5 milyar dolar arasında hesaplayan uluslararası araştırmalar ve analizler var. Avrupa uyuşturucu pazarının sadece 2013 rakamlarıyla 24 milyar euro olduğu, bu pazarın da yüzde 80-90 oranında PKK'nın elinde olduğu düşünülürse öyle zannediyorum ki örgütün buradan elde ettiği gelir tahminlerimizin biraz düşük bile kaldığı herhalde kendiliğinden anlaşılacaktır. Ülke olarak ciddi bir organizasyona sahip olduğumuzu da ifade etmek isterim. Hem sahada görevli, teknik kapasiteleri ve tecrübeleri yüksek kolluk birimlerimiz var hem eğitim ve tedavi gibi alanlarda deneyimli personel ve kurumlarımız var, hem de bu kurumları organize eden, ortak strateji ve hedefler belirleyen, iletişimlerini sağlayan, süreçleri takip eden üst kurullarımız var. Özellikle 2018-2023 uyuşturucu ile mücadele eylem planının oluşturulması ve uygulamaya alınması, bu mücadeleye çok büyük katkı koymuştur. Keza Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulunun ve KIHBI Başkanlığımızın oluşturulması da bu mücadelede bütünlüğün sağlanması açısından modern bir yapılanma ortaya koymuştur" ifadelerini kullandı.

"Emine Bulut'un ölmesini beklememeliyiz"

İmzalanan protokolün mücadelenin daha bilimsel, daha sonuç odaklı, etkin ve verimli yürütülmesine katkı sunacağını söyleyen Bakan Soylu, "Burada hedefimiz, atık su analizleriyle beraber uyuşturucu kullanımının doğru bir haritasını çıkarmaktır. Öte yandan kadın şiddeti ile ilgili KADES diye bir uygulamamız söz konusuydu, 70 binden 3 gecede 190 bine çıktı. Bunun için Emine Bulut'un ölmesini beklememeliyiz. Bunu defalarca söylüyoruz. Şimdi 'Uyuma' projesi de öyle iş yakınımıza gelene kadar, evladımıza gelene kadar, şunu merak etmeyim demek herhalde sorumluluk olarak adlandırılamaz. Bu 'Uyuma' projesini lütfen 82 milyon çift gözü temin edebilmek için bunu indirmemiz ve birbirimize yardımcı olmamız demektir. Bunların hepsi, gelişmiş toplum olma ve sorumluluk projelerine ortak olma demektir. Küçük büyük attığımız bütün adımlar bizim için önemlidir. Özellikle okullarda kolluk kuvvetlerimiz, bizim olması gerektiğini düşündüğümüz yerlerde özel güvenlik görevlileri ve kolluk kuvvetlerimiz görevlerini sürdürecek. Velilerin bu 'Uyuma' aplikasyonunu indirmesini tekrar rica ediyorum" şeklinde konuştu.

"Kanıta dayalı ve bilimsel verilerle mücadele edilmeli"

Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Mücahit Öztürk ise, "52'ye yakın ülkede Yeşilaylar var. Bu ülkeler Yeşilaylara savunuculuk faaliyetlerinde hem kendi ülkelerinde hem de uluslararası camiada ciddi destekler veriyorlar. Bu da bizim için gurur verici tablodur. Bizler bir sürecin içerisinde mücadele ederken, kanıta dayalı ve bilimsel verilerle mücadele etmezsek sonuçları değerlendirirken de bu sonuçların negatif ya da pozitife gittiğini görmezsek uğraştığımız şeyde başarılı olup olmadığımızı bilemeyiz. Bu araştırma bunları bize gösterecek çalışma. Hepimize çok ciddi bilgiler aktaracak projenin faydalı olacağını düşünüyoruz" dedi.

Bakan Soylu ve Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Öztürk konuşmaların ardından iş birliği protokolünü imzalayarak atık sularda uyuşturucu madde analizi sürecini başlatmış oldu.

Haber Ara