Dolar

32,2020

Euro

35,0069

Altın

2.504,53

Bist

10.643,58

Ankara'daki terör saldırısı

Ankara'daki terör saldırısı

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-10-10 19:14:59

Ankara'daki terör saldırısı
Başbakan Ahmet Davutoğlu, bir canlı bombanın İstanbul'da, bir başkasının Ankara'da, özellikle yargı mensuplarına yapılacak bir saldırı hazırlığı içinde yakalandığını belirterek, "Bütün bunlar bize, çok kapsamlı bir terör saldırısının Türkiye'yi hedef aldığını gösteriyor. Tek boyutlu, tek eksenli, bir gruptan sadece kaynaklanan değil, değişik grupların terör saldırılarıyla Türkiye'deki istikrar, ülkemizin demokrasisi tehdit edilmek isteniyor" dedi.

Davutoğlu, Ankara'daki terör saldırısıyla ilgili Çankaya Köşkü'nde basın toplantısı düzenleyerek, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

"Güvenlik zafiyetine ilişkin iddialar" bulunduğu belirtilerek, "Olayda güvenlik zafiyeti olup olmadığı yönündeki soru üzerine Başbakan Davutoğlu, olayın ardından güvenlikle ilgili yetkilileri toplantıya çağırdığını ve kapsamlı bir brifing aldığını belirtti.

Cumhuriyet tarihinin en acı olaylarından birinin yaşandığını, herkesin derin bir üzüntü içinde bulunduğunu ifade eden Davutoğlu, bu derin hüznü yaşamanın yanında, olayın aydınlatılması için de son derece rasyonel şekilde bürokratik ve hukuki kurallar içinde gerekli çalışmaların yürütüleceğini açıkladı.

Güvenlik yetkilileriyle yaptığı toplantıda olayın seyri hakkında bilgiler verildiği aktaran Başbakan Davutoğlu, "Herhangi bir eksiklik, zaaf söz konusuysa ki bu konuda gerekli araştırmaların, incelemelerin yapılması talimatını da verdim, kesinlikle bu zaafın giderilmesi için gerekli tedbirleri alır, herhangi bir ihmal söz konusuysa, onun için de gerekli adımları atarız. Kimsenin bundan tereddüdü olmasın" dedi.

Başbakan Davutoğlu, olayın miting alanında gerçekleşmediğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Diyarbakır saldırısında edindiğimiz tecrübeden hareketle o zaman da arkadaşlara söylemiştik, miting meydanına bütün girenlerin, herkesin üstünün aranması, çevrenin yani alanın bütünüyle aranması... Bu arama alanlarına barikatlar konup gelen herkes aranarak miting meydanına sokuluyor. Buradaki farklı durum, Ankara garı önünden Sıhhiye'ye kadar olan alan daha miting alanı değil. Orada da gerekli araştırmalar yapılıyor ve herhangi bir bomba, patlayıcı yerleştirmesi tedbir olarak bir ön inceleme yapılıyor. Ancak orada tek tek kişiler aranmıyor. Çünkü daha miting meydanına ulaşılmış değil, miting meydanına gidecek güzergah orası. Anlaşılan o ki, tabii bütün detay ortaya çıkarılacak, bu grup içine sızmış ya da bu grup içinde daha önce de bulunan bir takım art niyetli iki kişi canlı bomba olarak o anda orada insan araması yapılmadığı için orada bu patlamayı gerçekleştirebiliyorlar. Ama dediğim gibi bütün detaylar incelenir, gerekli incelemeler, soruşturmalar yapılır, gerekli tedbirler alınır."

-"Canlı bombalara karşı gerekli tedbirlerin alınması"

"Ankara ve İstanbul'da canlı bomba yakalandığını" açıkladığı hatırlatılarak, bunun yeni bir gelişme olup olmadığı sorulan Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Canlı bombalar, şimdi bunu daha açık şekilde söylemiş bulunuyorum. Çünkü şöyle bir kanaat oluyor, sanki bu konularda istihbari eksiklik veya alınan tedbirlerde eksiklik varmış konusunda... Bir müddettir bazı PKK ve DEAŞ açıklamalarından da Türkiye'ye bir takım fedailerin gönderileceği, bunu PKK'nın Kuzey Irak'ta yaptığı çalışmalarda ve bu fedailer üzerinden Türkiye'de kaos çıkarılacağı yönünde bir takım istihbari çalışmalar ve bilgiler bize ulaşmıştı. Bunun için de bütün birimlerimize bu canlı bombalara karşı gerekli tedbirlerin alınması ve teyakkuzda bulunulması hususunda talimatlar verildi. Nitekim geçtiğimiz gün İstanbul'a gittiğimde valimizden de detaylı bilgi aldım. Daha çok DHKP-C bağlantılı bir canlı bomba İstanbul'da yakalandı. Bir başka canlı bomba da Ankara'da özellikle yargı mensuplarına yapılacak bir saldırı hazırlıkları içinde yakalandı. Bütün bunlar bize, çok kapsamlı bir terör saldırısının Türkiye'yi hedef aldığını gösteriyor. Tek boyutlu, tek eksenli, bir gruptan sadece kaynaklanan değil değişik grupların terör saldırılarıyla Türkiye'deki istikrar, ülkemizin demokrasisi tehdit edilmek isteniyor."

Türkiye'de bir kaos havası, panik havası yaratılmak istendiğini ifade eden Başbakan Ahmet Davutoğlu, bu konuda güvenlik tedbirleri almak dışında en büyük güvencenin halkın sağduyusu ve demokrasinin gücü olduğunu vurguladı.

Başbakan Davutoğlu, "Bu noktada bundan sonra halkımızla birlikte bütün mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğimizden kimsenin şüphesi olmasın" dedi.

-Selahattin Demirtaş'ın açıklamaları

Davutoğlu, bir gazetecinin, "Siyasi parti liderlerine çağrı yaptınız ama Demirtaş, 'İstihbaratçılar, kim olursa olsun, Başbakan olsun fark etmez, kelepçelenecekler' dedi. Bu sözleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Büyükşehirlerde yeni bir güvenlik modeli kurgusu düşünüyor musunuz?" sorusuna da şu yanıtı verdi:

"Sayın Demirtaş'ın açıklamalarında gerçekten vahim unsurlar var. Bizim bileğimize ne takılacağına millet karar verir. Hukuki olarak da biz her an hesap vermeye hazırız. Ama hesap veremeyecek olanlar, halkı isyana teşvik edenler, 'terörist cenazelerine katılmayan milletvekilleri hakkında soruşturma açacağım' diyenler, açık olarak 'terör örgütüne sırtımı dayıyorum' diyenler, iki polisimiz evinde şehit edilirken, 'iki polis için bunca operasyona gerek var mı' diyerek, insan canını yok sayanlar, barış sözcüğü kullanıp arkasından daha dün, bugünkü hayatını kaybeden vatandaşlarımız ne kadar bizim için kutsal bir emanet ve hüzün kaynağıysa, dün daha Diyarbakır'da hamile eşinin ve üç yaşındaki çocuğunun yanında polisimizi şehit edenlere karşı sesini çıkarmayanlar halk tarafından manen kelepçelenmiştir. Sayın Demirtaş'ın vicdanı kelepçelenmiştir, Sayın Demirtaş'ın izanı kelepçelenmiştir. Ben buradayım. Hesap soracak olan varsa buradayım, burada olacağım. Ankara'dayım, Diyarbakır'dayım, Konya'dayım. Türkiye'nin her yerindeyim. Ama Demirtaş, bütün bu suçlar karşısında, PKK terörünü masum gösterip, bugünkü terörü ki bugünkü terörün arkasında da PKK çıkabilir, DEAŞ çıkabilir, kimin çıkacağı ortaya konacak, bugünkü terörde hayatını kaybeden vatandaşlarımızın acıları üzerinde bir iç savaş çağrısında bulunuyorsa, 'devletin halkına yönelik suçudur' diyorsa ve halkı devlete isyana teşvik ediyorsa, esas bunlar hukuken de millet vicdanında da sorgulanacak, yargılanacak, hükmü verilecek bir tutumdur. Bugünkü terör saldırısında hayatını kaybeden vatandaşlarımızın acıları üzerinde bir iç savaş çağrısında bulunuyorsa, 'devletin, halkına yönelik suçudur' diyorsa ve halkı, devlete isyana teşvik ediyorsa, esas bunlar hukuken de millet vicdanında da sorgulanacak, yargılanacak, hükmü verilecek bir tutumdur. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir siyasi, modern, çağdaş bir devlette hiçbir siyasi böyle bir terör saldırısı karşısında dönüp de devletini, ait olduğu siyasal yapıyı, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi olması bağlamında söylüyorum onu, suçlamaz, teröristleri suçlar."

Selahattin Demirtaş'ın meselesinin, terörle mücadele, vatandaşların hüznü veya vatandaşların hüznünü paylaşmak olmadığını ifade eden Davutoğlu, "Bizim yüreğimiz yanıyor, bunu herkes bilir ama onun meselesi, bizim yüreğimizdeki yangını, ülke yangınına çevirmek. Ama eminim, HDP'ye samimi bir şekilde oy veren vatandaşlarımız dahi Demirtaş'ın bu ikili dilini, bu nefret söylemini gerektiği şekilde cezalandıracak, ona karşı gerekli tavrı ortaya koyacaktır" dedi.

-"Mücadelemiz kararlı şekilde sürecek"

Gerçekten bugün siyasi polemik yapmak istemediğini belirten Başbakan Davutoğlu, "Ama bu derece sorumsuz açıklamalarla bizi terörle mücadeleden caydıracağını düşünüyorsa, kamu düzeni konusunda aldığımız tedbirleri erteleyeceğimizi, almayacağımızı düşünüyorsa yanılıyor. Biz, Ankara'da da olsa, terörle mücadele edeceğiz, Hakkari'de de olsa edeceğiz, DEAŞ yapsa da edeceğiz, DHKP-C yapsa da edeceğiz, PKK yapsa da edeceğiz, El Kaide de yapsa edeceğiz. Kim eline, halkın huzurunu bozmak için silah alırsa, kim bir yere halkın huzurunu bozmak için bomba, canlı bomba gönderirse onlara karşı mücadelemiz kararlı şekilde sürecek" diye konuştu.

Milletin bundan emin olmasını isteyen Başbakan Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Milletimizin her kesiminin, hangi partiye oy verirse versin, Türkiye'yi seçime götürmekle sorumlu, Anayasal görevi yerine getiren Başbakan olarak hitap ediyorum halkıma, AK Parti Genel Başkanı olarak değil, bu ülke hepimizin ülkesi. Cumhuriyet Halk Partili, Milliyetçi Hareket Partili, HDP'li ve Meclis'te grubu olmayan partilere oy veren bütün vatandaşlarımıza da sesleniyorum, gün, birlik, dayanışma günüdür.

Bir parti adına seslenmiyorum, bu ülkenin geleceği adına sesleniyorum, ne olur en aykırı görüşlerde bile olsanız, birbirinizle kucaklaşın. Sizin aranıza şiddet tohumu ekmek isteyen siyasilere, tahriklere kapılmayın, sizin aranızda şiddet tohumunu böyle acılı terör olaylarına dönüştürerek, büyük bir yangına çevirmek isteyen teröristlere karşı da omuz omuza olunuz. Bütün bu karanlık günler geçer ama ülkemiz, halkımız ve ülkemiz ve halkımızın en büyük gücü olan demokrasimiz mutlaka yaşayacaktır."

(Sürecek)

Haber Ara