Bostancı, Mecliste gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın, Rus mevkidaşlarına, 12 Haziran Rusya Günü vesilesiyle gönderdikleri kutlama mesajlarının hatırlatılması üzerine Bostancı, "Yaşadığınız coğrafyadaki ülkelerle karşılıklı iyi ilişkiler kurmak bütün ülkelerin faydasınadır. Bizim de Rusya ile derin, tarihi ilişkilerimiz var. Bunun anlamı şu; geleceğe yönelik de derin istikbal ilişkileri kurmamız gereken ülke. Rusya da aynı zamanda buna mecbur." diye konuştu.
Türkiye'nin sorunlara iyi niyetle yaklaşarak, bunların aşılabileceği yönünde siyasi tavır sergilemesi gerektiğini dile getiren Bostancı, "Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Başbakanımızın, Rusya Milli Günü dolayısıyla gönderdiği mesajlar bu yönde. Rusya ile iyi ilişkiler kurma niyet ve temennisini ifade eden mesajlardır. Hem Rusya Milli Günü'nü kutlamaya dönük hem de iyi niyetli mesajlardır. Karşı taraftan da birtakım olumlu değerlendirmeler geldiğini görüyoruz." ifadelerini kullandı.
Bostancı, Rusya ve Türkiye'nin ilişkilerinin çok uzun süre soğuk ve mesafeli gitmeyeceğini belirterek, aklın duygulara galip geleceğini söyledi.
- "Biz, üniter yapıdan yanayız"
Bir gazetecinin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Amerikan başkanlık sistemiyse kastınız, gelin görüşelim." dediğini belirtmesi üzerine de Bostancı, "Bunun anlamı açık. Bunu başka türlü nasıl tevil ederler veya buradan nasıl geri dönülür, benim zekam buna yetmez ama başkasının yeterse bunu bilmem. Ben bunu, 'Biz diktatörlük falan diyorduk, niyetiniz böyle değil, demokratik bir başkanlık sistemiyse Amerika'da olduğu gibi, gelin bunu konuşalım' diye anlarım." dedi.
AK Parti'nin gizli ajandası olduğu, eyalet sistemini istediği iddialarının da gerçeği yansıtmadığını vurgulayan Bostancı, şöyle devam etti:
"Bunu hangi veriyle söylüyorlar? Hangi AK Parti'li çıkıp 'Eyalet sistemi istiyoruz' demiş? Böyle bir şey yok. Kendi kendine gölge boksu yapıyor. AK Parti'nin bugüne kadar 'Türkiye'ye başkanlık gelecek, eyalet sistemi de gelecek, Amerika'da olduğu gibi her eyaletin mahkemesi olacak' diye bir beyanı yok, bundan sonra da olmaz. Biz, üniter yapıdan yanayız. Bugüne kadar Türkiye'nin sistemine ilişkin önerilerimiz bu çerçevede şekillenmiş.
Sayın Kılıçdaroğlu'nun yapması gereken iki şey var. Birincisi; 'Ağzımdan kaçtı böyle bir laf, nasıl döneceğimi de bilemedim. Kusura bakmayın, bunu bir kaza sayın. Biz, yine bildiğimiz yolda devam edeceğiz'. Hay hay. Kimse zora girmez. Sayın grup başkanvekilleri de çıkıp, 'Sayın Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına nasıl tevil getireceğiz? AK Parti'nin gizli ajandası var' diye değerlendirmeler yapmazlar. Veya 'Evet, bizim durduğumuz yer demokratik referanslardır. Amerikan tipi başkanlıkta da bunu görüyoruz. O zaman Amerikan başkanlık sistemini konuşalım, itirazlarımızla birlikte'. Elbette Amerika farklı toplum, Türkiye farklı toplum. Kes yapıştır yapacak değiliz. Tarihsellikler farklı, şartlar farklı, okumalar farklı. Bütün bunlar çerçevesinde bir uyarlama olabilir. Sayın Kılıçdaroğlu'na diyoruz ki hiç kimsenin öyle bir niyeti yok, eyalet, velayet. Derdiniz demokrasi merkezli bir başkanlık sistemini tartışmak ve bu kasıtla Amerikan başkanlık sistemini söylediyseniz hodri meydan, konuşalım."
- "Bizim ne Atatürk ile ne laiklikle hiçbir problemimiz yok"
AK Parti'li Bostancı, bir gazetecinin Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum'un yeni anayasada Atatürk adının nasıl yer alacağına ilişkin açıklamalarının hatırlatması üzerine de "Sayın Mehmet Uçum kendi fikirlerini söylemiş. AK Parti kendisi anayasaya ilişkin bir çalışma yürütüyor, taslağı paylaştığımızda metin üzerinden bu tartışmaları yapmak faydalı olur. Bu havada uçuşan sözler, metin olacak. AK Parti'nin metni henüz ortaya çıkmış değil, komisyon çalışıyor, çıktığında göreceğiz." dedi.
Bostancı, "Bizim ne Atatürk ile ne laiklikle hiçbir problemimiz yok. Biz, laikliği din ve vicdan özgürlüğü olarak anlıyoruz. Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'nin banisidir, kurucusudur, o çerçevede Türk toplumunun saygı duyduğu isimdir. Atatürk ile hiçbir derdimiz yok, laiklikle de yok. Anayasa taslağımız çıktıktan sonra bunları metin üzerinden konuşmamız en doğrusu olur." değerlendirmesinde bulundu.
TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın bu akşam vereceği iftara muhalefet milletvekillerinin katılmayacak olmasını da değerlendiren Bostancı, devletin önemli makamlarındaki insanların iftar yemeği verdiğini, bunu "devletin vermiş olduğu bir iftar" olarak görmek gerektiğini söyledi.
İftar yemeği davetiyelerinde "Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir" sözünün olmaması üzerinden "gizli ajanda" iddialarında bulunmanın da doğru olmadığını vurgulayan Bostancı, "Gazeteciler her gün Genel Kurulda görüyorlardır, duvarda ne yazar? 'Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir'. Bitti. 14 yıllık AK Parti iktidarının da temel referansı budur. Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir ve milletimiz kimin yöneteceğine karar verir." diye konuştu.
